Ege Denizi’nde 30 Ekim 2020 meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 4 yıl geçti. Bayraklı ve Bornova ilçelerinde 117 yurttaşın yaşamını yitirdiğini depremin yıldönümünde
İzmir Barosu hayatını kaybeden yurttaşların ailelerinin katıldığı bir anma töreni düzenledi. Avukatlar ve yurttaşlar 39 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı’nın yerine yapılan TOKİ konutlarına yürüdü. İzmir Baro Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, depremde üç meslektaşlarının yaşamını yitirdiğini hatırlatarak süren davalarda yaşanan hukuka aykırılıklara dikkat çekti. Mahkemenin binanın güçlendirilmesi konusunda ruhsat gerekip gerekmediğine ilişkin belediyeden görüş istediğini aktaran Yılmaz, aynı belediyenin kamu görevlilerinin aynı dosyada sanık olarak yargılandığını belirterek, bu durumu “hukuka aykırı bir davranış biçimi” olarak nitelendirdi.
“İMAR AFFI YAPILARI MEZARLIK HALİNE GETİRDİ”
Yılmaz, Türkiye’de yapı kayıt belgeleri verilmesi suretiyle imara aykırı binaların meşrulaştırıldığını ifade etti. “Deprem direnci olmayan binalar, imar affı adı altında yapı kayıt belgeleriyle mezarlık haline çevrildi,” diyen Yılmaz, bu düzenlemelerin, devlete gelir sağlamak adına yapıldığını ve elde edilen yaklaşık 40 milyar TL’nin afet mağdurlarına destek olarak kullanılmadığını öne sürdü. “Cumhuriyet’in yüz birinci yılını tamamladık, ancak halen deprem gerçeğini konuşuyoruz,” diyen Yılmaz, madencilikte yaşanan iş cinayetleri dahil olmak üzere birçok alanda kamu güvenliğini sağlamakla yükümlü yapıların yetersizliğine dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin artık bir hukuk devleti olmadığını söyleyen Yılmaz, “Bu ülkede ne can güvenliği ne de hukuk güvenliği var,” ifadesiyle durumu özetledi. Geleceğe dair umudunu koruduğunu belirten Yılmaz, Cumhuriyet değerlerine olan inançlarını vurgulayarak, “Yurttaşlarımızın, hak ihlallerine uğrayanların yanında olmaya devam edeceğiz. Hukuk devleti için bu mücadeleyi sürdüreceğiz,” diye konuştu.