Türkiye’yi sarsan Narin Güran cinayetinde tutuklu anne Yüksel Güran ve ağabeyi
Enes Güran’ı ziyaret eden DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk
Gergerlioğlu tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.

Hukuki süreç hakkında konuşan
Gergerlioğlu, “Medyada çok tartışılan, üzerinde çok konuşulan bir olaydı.
Umarım istinafta bu cezanın bozulması gerekiyor. Fakat benim vicdanım bu iki
kişinin masum olduğunu, cinayetle bir alakaları olmadığını söylüyor
açıkçası” ifadelerini kullandı.

Meclise sunulması beklenen 10. yargı
paketi hakkında da konuşan Gergerlioğlu, “Umarım ki artık böyle tepe tepe
insanların doğduğu yerlerde, insanların yattığı bir cezaevi gerçekliğinden
uzaklaşırız ve ülke olarak adalete kavuşuruz” dedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, merkez Bağlar
ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta 2024’te kaybolan ve 8 Eylül
2024’te Eğertutmaz Deresi’nde cesedine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine
ilişkin aralarında anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’ın da olduğu 6’sı
tutuklu 12 kişi ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında yürütülen soruşturma
tamamlanmıştı.

Başsavcılık tarafından 12 kişi hakkında “suçluyu
kayırma” suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle
hazırlanan iddianame, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, çocuklar
R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında aynı suçtan hazırlanan iddianame ise
2. Çocuk Mahkemesince kabul edilmişti. Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin,
kendilerindeki dosyanın, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 6’sı tutuklu
12 sanık hakkında açılan davayla birleştirilmesi yönündeki talebi kabul
edilmişti.

“TÜM MAHPUSLAR YARGI PAKETİNİ MERAK EDİYORLAR”

Yüksel Güran ve Enes Güran’ı Erzincan Cezaevi’nde ziyaret
eden Gergerlioğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Erzincan Cezaevi Kurumları kampüsünde birçok, birçok
mahkumu ziyaret ettim ve günün sonunda idarecilerle de görüştük. Erzincan
cezaevinde neler oluyor? Bir kere en başta tüm mahpuslar yargı paketini merak
ediyorlar. 10. yargı paketinde ne var? Bu soru en önemli soru. Büyük
bir heyecanla bekleniyor. Bu konuda elimizden geldiği kadar bilgilendirmeye çalıştık
ihtimaller dahilinde. Çünkü yasa teklifi bu hafta veya bayram sonrası mecliste
önümüze gelecek.”

“UMARIM Kİ YENİ YASA YAŞLI, HASTA, ÇOCUKLU ANNELER İÇİN BİR FORMÜL GETİRİR”

“Doktor az, haftada bir veya iki gün muayeneler yapıyor.
Bundan dolayı aksamalar yaşanıyor ve onun dışında bazı sorunlar da var. Onlara
ayrıca mecliste değineceğiz. Yine hasta mahpuslar var. Yaşlı mahpuslar var. 75
yaşında bir hasta mahpusu ziyaret ettim ve kendisinden de yaşlı mahpusların
olduğunu söylüyor. Umarım ki yeni yasa yaşlı, hasta, çocuklu anneler için bir
formül getirir. Ayrıca Erzincan kadın cezaevinde ve yüksek güvenlik
cezaevinde Güran ailesinin iki ferdiyle görüştüm. Güran ailesini artık bütün
Türkiye tanıyor. Narin Güran’ın katledilen o güzel, masum, sevimli çocuğun
annesi ve abisi.

Medyada çok tartışılan, üzerinde çok konuşulan bir olaydı.
Ben de anneyle ve Narin’in abisi Enas Güran’la görüştüm. Anne Yüksel Güran’la
görüştüğüm zaman kendisi yeni doğmuş bir bebek kadar masumum ve çocuğum için
içim yanıyor, cinayeti ben işlemedim diyerek iki saat boyunca yaptığımız
görüşmede gözyaşları arttı ve cezaevine girdikten itibaren 30 kilo kadar
zayıfladığını söyledi. Gerçekten çok zayıflamış ve çökmüş bir haldeydi. Öncesinde
de Narin Güran’ın köyüne gidip incelemelerde olmuştum. Karış karış ortamı
incelemiştim.”

“HAKSIZ BİR KARARLA AĞIRLAŞTIRILMIŞ VE MAHPUS EDİLMİŞ BU İKİ KİŞİYİ GÖRDÜM”

“Dosyayı, kararını uzun uzun okumuştum. Şimdi de anneyi, abi
Enes Güran’ı dinlediğim zaman gerçekten katilin bu anne ve kardeş olmadığı
konusundaki kanaatim pekişti açıkçası. Bütün olay örgüsünü ayrıntılı bir
şekilde köyde gördükleri, dosyadaki okudukları, anne ve enesin anlattıklarıyla
birleştirdiğim zaman gerçekten ağır ve haksız bir kararla ağırlaştırılmış ve
mahpus edilmiş bu iki kişiyi gördüm. Umarım istinafta bu cezanın bozulması gerekiyor. Kamuoyun
vicdanı bence bunu kabul etmez. Gerçi yargısal bir süreç. Evet ben hâkim
değilim. Bir yargı süreci var. Hâkime bir karar vermiş.

Fakat benim vicdanım bu iki kişinin masum olduğunu,
cinayetle bir alakaları olmadığını söylüyor açıkçası. Olayın örgüsünü
incelediğiniz zaman da bu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Katil kimdir?
Eksik delillerle, medyatik ajitasyonlarla insanların hayatını karartmak,
katledilmiş bir kız çocuğunun annesini cani bir katil olarak ilan etmek, bir
ağabeyi cani bir katil olarak ilan etmek o kadar kolay olmamalı. Belki bu dünyada karar verecek, ama ben vicdanımda bu
kararın karşılığı olmadığına düşünüyorum.”

“UMARIM Kİ YENİ YASA HAYAL KIRIKLIĞI OLUŞTURMAZ”

“Umarım ki yeni yasa hayal kırıklığı oluşturmaz. Mahpus da
mahpus yakınları da büyük bir ümitle bu yasayı bekliyor. Biz de önümüzdeki
günlerde mecliste bu yasayı konuşacağız. Umarım ki artık böyle tepe tepe insanların doğduğu yerlerde,
insanların yattığı bir cezaevi gerçekliğinden uzaklaşırız ve ülke olarak
adalete kavuşuruz.”

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde
21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere
yatağında cesedi bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklanan 12
kişiden 4’ü hakkında, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Narin’in
amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına
alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat
Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde
oldukları tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten
öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Davanın 26
Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2’nci duruşmasında Salim Güran,
Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’
suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok
etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Davaya ilişkin 944 sayfalık
gerekçeli karar, 23 Ocak’ta açıklandı.