Adalet Bakanı Yılmaz Tunç canlı yayın konuğu olduğu HaberTürk ekranlarında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik davaları değerlendiren Tunç, “Bir cumhuriyet başsavcısına ‘çürük zihinli’ dediğimizde yargı susacak mı? Soruşturmayla karşı karşıya kalınca ‘yargı tacizi’. Bir gençlik kolu başkanının o sözler üzerine video yapması ve soruşturma açılması. Yargıya kimse hakaret edemez. Ben Adalet Bakanıyım ve HSK Başkanıyım. ‘Bu suç işlemiştir’ demiyorum. Suç olup, olmadığını, hakaret olup, olmadığını değerlendirecek olan yargıdır.” dedi.
Tunç konuşmalarına şöyle devam etti:
“Bizim maalesef hakaret siyaseti, sürekli karşı tarafı rencide edecek sözler, hakarete varan sözlerle yargının konusu olabilecek sözler sarfedildiğinde ‘yargı niye üzerime geliyor’ dendiğinde doğru olmaz. Kimse yargıya parmak sallayamaz. Burası hukuk devleti. Kanunlarımız var. Herkes kendi görev alanında işini tam yapsa, özellikle icraatlarla görevde olsa. İcraatlarla görevde olmayınca işi böyle kapatmak sözkonusu oluyor.”
“İKAMETGAHI İSTANBUL OLMASI NEDENİYLE…”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna ve başlatılan soruşturmaya ilişkin de konuşan Yılmaz Tunç eleştirilere yanıt verdi. Tunç, “Cumhurbaşkanımıza devletimize ve hükümetin izlediği politikalara yönelik ‘haçlı seferi’ benzetmesiyle ilgili savcılığın başlatmış olduğu soruşturma. Antalya da başlatabilirdi. Mağdurun ikametgahı bu tür davalarda yetkili mahkemedir. Size karşı birisi Ankara’dan hakaret etse siz davayı İstanbul’da açabilirsiniz. Aynı şekilde burada mağdurun ikametgahının İstanbul olması nedeniyle yetki konusunda problem söz konusu değildir” dedi.
ÖZLEM ZENGİN’İN YEĞENİ
Hakim ve savcı atamalarında AKP’li Özlem Zengin’in yeğenini AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanıştırması hakkında da konuşan Tunç, “Spontane gelişen bir durum söz konusu” yorumunu yaptı.
Tunç, şöyle konuştu:
“Hakim ve savcı kuralarımızı sayın Cumhurbaşkanımız HSK üyelerimizle ve yüksek yargı mensuplarıyla beraber çekiyoruz. Özlem Hanım’ın yeğeni de kuraya gireceği için. 2 yıllık dönemi bitirdi ve törene davet etti. O törende yeğenini Cumhurbaşkanımızla tanıştırmak istemesinden ibaret bir durum. Orada tabii ki milletvekillerimize yönelik davetiye çıkarmadık. Özlem hanım kendi yeğeninin o gününde yanında olmak istedi, görmek istedi, orada spontane gelişen bir durum söz konusu.”
“12 YIL GEÇTİ ARADAN BUNDAN SONRA SORUŞTURMA MI OLUR DİYEMEYİZ”
Gezi Parkı eylemlerinin yeniden gündeme gelmesine ilişkin konuşan Tunç şunları söyledi:
“Kesinleşmiş karar söz konusu. Gezi parkı olaylarının hükümete karşı darbe kalkışmasına yönelik bir karar söz konusu. 12 yıl sonra ne oldu da tekrar soruşturma başlatıldı? Cumhuriyet Başsavcılığı burada zaman aşımı süresi söz konusu değil. Anayasal düzene karşı işlenen suçlar bakımından zaman aşımı işlemez. Nasıl 28 Şubat sanıkları, 12 Eylül darbecileri yıllar sonra yargı önüne çıkarıldı. Suç bakımından 312. madde. Zaman aşımı söz konusu değil. 12 yıl geçti. Bu süre içerisinde elbette bir delil ortaya çıkmışsa. Soruşturma kapsamında hangi deliller ortaya çıktı da böyle bir soruşturma başlatıldı, bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.”
Tunç ayrıca DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretlerini de değerlendirerek, “Tekrar görüşmeyle ilgili şu anda bir talep yok. Talep olursa elbette ki değerlendirilir” şeklinde konuştu.