Sergiye adımınızı atar atmaz sizi dev tablolar karşılıyor. Bu dev tablolarda Özalp’ın karakterleri de büyük, aynı zamanda gerçekçi. Yıldıran’ınkiler de Özalp’inkiler gibi çok renkli, ilk bakışta küçük olduğunu hissettiğiniz ama sanatçının algınızla oynayan perspektifleriyle büyüyüp küçülen bir oda. Bu rengârenk resimlerin aralarına giren Aslı Işıksal’ın siyah beyaz deniz ve fırtına resimleri.

Yine renkli ama bu kez koyu renkleri tercih eden Courdy’nin kolaj videoları… Bütün bu kendi içinde büyük, yani önemli olaylar, evrenin içinde küçücük bir noktadan ibaret değil mi? Diğer yandan da her insan beyni sonsuz ihtimallere kapı aralayan kendi içinde kocaman bir evren…

‘OLUMLU’NUN ÜSTÜ ÇİZİLİ

“Aşırı Olumlu Manzaralar” sergisinde “Olumlu” kelimesinin üzeri çizili, afişinde de sergi metninde de. İşte bu karşıtlığın nedeni, aşırılığa yönelen her hareketin zıddına dönüşme potansiyelini içinde barındırması. Özalp’ın insanları çok gerçek ama sürreal bir evren içindeler. Serginin 2001 doğumlu en genç sanatçısı Yıldıran’ın resimlerinde renkli bir evde “yaşayan” iskeletlerin bıkkın halleri gözümüzün önüne seriliyor. Aslı Işıksal’ın büyük boyuttaki resimlerine küçücük heykelleri eşlik ediyor.

Piramid Sanat’ın iyi hazırlanmış, görülmesi gereken kataloğunda sergiyle ilgili şunlar söyleniyor: “Bu dört sanatçının her biri birbirinden özgün bir yaratım sürecine sahip, kendi eşsiz dünyalarını yaşıyor, bu dünyaların derinliklerinde şekillendirdikleri hayalleri, düşünceleri ve duyguları eserlerine yansıtıyor.” Sergi, dört farklı perspektiften aktarılan varoluş hikâyelerine odaklanıyor. Bu hikâyeleri bir araya getirip yeni bir “manzara” yaratıyor. “Aşırı Olumlu Manzaralar”, 5 Nisan’a kadar Piramid Sanat’ta görülebilir.