Olaylardan bazıları ise şu şekilde:
– İstanbul’da Harun Koçak, kız kardeşi Ayşe Koçak’ı 8 yaşındaki oğlunun yanında silahla öldürdü.
– Muğla’da Tuncay Yorulmaz, boşanma aşamasındaki eşi Yasemin Yorulmaz’ı sırtından bıçaklayarak öldürdü.
– İstanbul Pendik’te Duygu Şahin, kuzeni Talip Y. tarafından öldürüldü.
– Bursa’da Yasemin Uludağ Çetin, eşi Atilla Çetin tarafından öldürüldü.
– Hatay’da Sevgi Gezer, boşanma aşamasında olduğu E.G. tarafından otogarda av tüfeğiyle vurularak öldürüldü.
– Nevşehir’de Mine Özcan, boşandığı eski eşi Hüseyin Ç. tarafından tabancayla vurularak katledildi.
– Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yaklaşık 1 buçuk ay önce evlenen M.G. ise evinde asılı halde ölü bulundu.
“İKTİDARIN BİR KADIN POLİTİKASI YOK”
Cumhuriyet kadın cinayetlerinin önlenememesine ilişkin Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ile konuştu.
İktidarın bir kadın politikası yok diyen Güllü, “Bu nedenle süreç sıkıntılı devam ediyor. Kadın politikasızlığıyla gidilen bir süreçte anayasanın içindeki kadın erkek eşitliğinin sağlanmaması, kadınlara sayılan hakların kazanımlarından geri adım atılması arttırıcı nedenlerden. Şöyle bir geçmişe döndüğümüzde, 2021 yılındaki İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım attığımız zaman, kolluk kuvvetleri kadınların şikayetlerini almamışlardı. O zaman dönemin İçişleri Bakanı 81 ilin emniyet bölümüyle toplantı yaparak, ‘Hayır şikayetleri alacaksınız, 6284 geçerli olacak’ demişti.
Biz bu süreçte artan kadın cinayetlerinde aslında iktidar politikasızlığı olduğunu söylerken, mekanizmaların işlememesinden de kaynaklandığı için bu cümleyi söylüyoruz. 2011 yılından beri aslında ülkede sürdürülen kutsal aile yapısı destekli politikaların hayatlarını sürdürmesinden kaynaklandığının altını çiziyoruz” dedi.
ETKİ AJANLIĞI KONUSU
Torba yasa teklifinde yer alan “etki ajanlığı” düzenlemesine ilişkin konuşan Güllü, “Şu an parlamentoda görüşülmeye çalışılan yasal mevzuat, hepimizi casus kıvamına getirebilecek tarzda bir bakış açısı. Ben bugün size kadın cinayetleri sayısını söylesem, şu kadar kadın öldürüldü desem , yarın iktidar bu yasa geçtikten ‘Hayır 30 kadın değildi, 29 kadındı, sen ülkeyi bölmekle mi meşgulsün ya da devletin gücüne zarar veriyorsun’ diyebilir” ifadelerini kullandı.
“BU DAHA İYİ GÜNLERİMİZ”
“Çok sayıda sığınağın olması gerekir” diyen Güllü, “Örneğin nüfusu 100 bine aşan belediyelerin sığınak açması lazım. Bu konuda bakanlıkların ‘neden açılmadı’ diye belediyelere sorması lazım. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığından bu yana özellikle artan oranda katletmeyle beraber şiddetin vahşi tanımından öte tanım bulamadığımız bir başka evrime geçtiğine tanıklık ediyoruz. Buradan da diyoruz ki bu daha iyi günlerimiz. Eğer bu kadar cezasızlıkla, eğer bu kadar kadın politikasızlığıyla yürürsek bu şiddet daha da çok artarak gelecektir” dedi.