UEFA Avrupa Ligi son 16 turu rövanş maçında Rangers ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Temsilcimiz 2-0 galip gelerek penaltılara taşıdığı maçta penaltıları 3-2 kaybederek Avrupa kupalarına veda etti. Spor yazarları maçı değerlendirdi.
BÜLENT TİMURLENK- Mourinho’nun Kadıköy’deki hataları!
Mourinho hatalarından ders çıkartabilecek kadar tecrübeli ve akılı bir teknik adam. Geçen hafta ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle o her zaman bahsettiği dengeyi bozmuş, Fenerbahçe boşalmış orta sahası ile Rangers’tan üç gol yemişti. Dün Dzeko ve Tadic’i yedek oturtup orta sahayı Fred ve Amrabat’la yapmak işte o dengeyi getirdi. İlk 30 dakika belki Fenerbahçe’nin hücum istatistiklerinde parlak bir görüntü çizmese de Ibrox tribünleri bütün maçı tırnaklarını yiyerek izlediler. Szymanski’nin nefis golü, ikinci golde Mert’in ısrarla hücum bindirmesi ve sahanın en iyisi Fred önderliğinde turu geçmeyi hak eden bir futbol… İskoçlar İstanbul’da maden bulmuşlardı. Dün Cerny’nin yetenekleriyle oyuna tutunmaya çalıştılar. İkinci topları Fred ve Amrabat toplayınca geçiş hücumu bulmakta da zorlandılar.
Mourinho’nun takımı 90 dakika içinde fişi çekebilirdi. 19 hücumun golle sonuçlanan isabetli 2 şut dışında çerçeveye topu vuramamak ilk maçta olduğu gibi dün de sorundu. Uzatmalarda İrfan Can’ın nefis kurtarışının altını çizmek lazım… Tadic çok kaçırdığı bilindiği halde (geçen sene Olymepiakos eşleşmesinde kaçırmıştı) ilk penaltıcı olmasa tur gelir miydi? Cevabı yok bu sorunun. Futbol garip oyun… Sonuçta canını dişine takarak oynayan Fred de kaçırdı. Mou penaltıcıları ve sıralamasını daha iyi belirleyebilirdi. Ama ondan daha önemlisi elbette ki Kadıköy’deki hataları…
GÜRCAN BİLGİÇ-Takım inanmıştı ama olmadı…
İstanbul’daki skorun ağırlığını hissediyorlardı. Rangers da bu avantajından vazgeçecek gibi değildi. “Yaş Yaş” dediğimiz temaslı, yakın ve tempolu şekilde karşıladılar Fenerbahçe’yi. Oyunu kurdurmadılar, sahaya kaosu davet ettiler ve usta oyuncuları Cerny ile de kendilerince şovlarını yaptılar. Bilinmezlik probleminde, Talisca, Fred ve Kostic’e emanetti organizasyon. 36’da En Nesryi golü kaçırdığında maçın adı değişti aslında. İskoçlar “Ne oluyor?” dediler, bizimkiler “atabiliriz” duygusuna yeniden kavuştular. Ondan sonrasında top Rangers sahasına taşındı, Fenerbahçeli oyuncular arasındaki trafiğini başlattı. 44’te Symanski usta işi attı golü.
O ana kadar da maçın “etkisiz” elemanıydı. Futbolun kendi yasasında, hikayeyi yeniden yazma iznini alıyordu genç Polonyalı… İkinci yarıda sadece maçı uzatmaya götüren skoru almadılar, fizik olarak geriye giden Rangers karşısında farkı da bulabilirlerdi. 75’te Dzeko ve Tadic’in girmesiyle birlikte “akıl – fikir” de geldi Fenerbahçe ataklarına. Dzeko topu tutuyor, Tadic pas istasyonu oluyordu. Gecenin güzelliğine başka heyecan geldi, “Tarih nasıl yazılır” yeniden Türkiye’ye hatırlatmak istediler.
Uzatmalar, Mourinho’nın organizasyonunda, hamlelerinde, takımı diri tutmasında, Mert Müldür’ün sakatlığı sonrasında önce Symanski’yi, sonra Tadic’i sağ beke almasıyla geçti. Pozisyonlar da buldular. İrfan Can Eğribayat’ın kurtarışı, Skriniar’ın gövde gösterisi. İnanmış bir takım halinde zafere çok yaklaştılar.. Ancak tur penaltılarla kaçtı, yazık oldu emeklere…