MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin dile getirdiği çağrıyı Erdoğan’dan habersiz yaptığına ilişkin tezler olduğunu ancak Erdoğan’ın dünkü açıklamasıyla birlikte bu tezin yanlışlandığını ifade eden siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım, “Anlaşıldığı kadarıyla Erdoğan, Bahçeli ve terör örgütü elebaşısı Öcalan arasında bir süredir devam eden müzakereler var ve bunu kamuoyuna duyurma işi Bahçeli’ye verilmiş. Öcalan’ı da Kandil’den ayrıştırmaya dönük bir çabaları var. Onu meşru bir aktör olarak konumlandırmaya çalışacaklar çünkü pazarlık yapabildikleri tek aktör o” diye konuştu.

‘KENDİ ÇIKARI’

Kakışım, toplumun kutuplaşmanın azalmasını istediğini ancak terör örgütü elebaşı Öcalan’ın “meşru aktör” olacağı bir usule onay vermeyeceğinin açık olduğunu ifade etti.

Erdoğan’ın, hamleyi “Türkiye’ye dönük uluslararası tehditlere karşı önlem olarak ve Türkiye’nin daha demokratikleşmesi, milli birliğin güçlenmesi için yaptığına” ilişkin bir görüntü yaratmaya çalıştığına işaret eden Kakışım, “Ancak tek düşüncesi sadece kendi çıkarı, iktidarını biraz daha uzatabilmekten öte bir amacı yok. Erdoğan için kıstas kendisine biat edilip edilmemesi. Kendisine biat ettikten sonra herkesle pazarlık yapabilir. Terör örgütüyle mücadeleden söz ederken onun liderini muhatap kabul etmesinin başka bir izahı yok” değerlendirmesinde bulundu.

Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ise Erdoğan’ın Kürt yurttaşlara seslendiğini ve yeni dönemde yeni denge unsuru olarak bir arayış içinde olunduğunu söyledi. Tosun, “DEM Parti’ye yönelik terör örgütü ile bağını tamamen koparması yönünde bir mesaj iletiyor. CHP’ye yönelik de bir çağrı var” dedi. Büyük fotoğraf içinde Erdoğan’ın, CHP lideri Özgür Özel’in bu konuda “iç cephede” konumlanmasını istediğini belirten Tosun, bugüne kadar atılan adımların ve stratejilerin “kamuoyunun nabzını yoklama ve gelecek tepki üzerinden kademeli olarak adım atma” yönünde çizildiğine işaret etti.