Uzayın derin boşluğunda insanoğlunu hayrete düşürecek kadar birçok güzellik yatıyor. Daha önce fotoğraflamayı başardığımız Yaratılış Sütunları, Tarantula Nebulası, Cartwheel Galaksisi ve buna benzer görüntüler gelmeye devam ettikçe şüphesiz bu hayranlığımız artarak devam edecek. İşte bu fotoğraflara bir yenisi daha eklendi.. Avrupa Güney Gözlemevi (ESO), geçtiğimiz günlerde galaksilerle ilgili büyüleyici bir görsel yayınladı. Fotoğraf, Sculptor galaksisine ait olan bu yeni görüntüye baktığımızda, bugüne kadar elde edilen en renkli galaksi görüntüsü ile karşılaşıyoruz.
ESO tarafından çekilen bu fotoğraf 100’den fazla farklı poz bir araya getirilerek oluşturulmuş. Fotoğrafa baktığımızda, genç yıldızların doğduğu bölgelerden tutun da galaksinin kalbindeki kara deliğe kadar pek çok detayı gözler önüne serilmiş.
Yaklaşık 11 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bu sarmal galaksi, kozmik ölçekte düşündüğümüzde bize yakın sayılabilecek galaksilerden biri. Bu da onu gökbilimciler için eşsiz bir araştırma noktası haline getiriyor. Galaksiyle ilgili yorum yapan ESO araştırmacısı Enrico Congiu, “Sculptor galaksisi tam kıvamında bir hedef. Hem yapısal detaylarını anlayabilecek kadar yakın, hem de bütününü bir sistem olarak görebilecek kadar büyük.” diyor.
50 SAAT VE 100’DEN FAZLA FARKLI GÖRÜNTÜ
Sculptor galaksisinin bu olağanüstü görüntüsü, Şili’deki Very Large Telescope (VLT) kullanılarak elde edildi. Gökbilimciler, bu galaksiye tam 50 saat boyunca odaklandı ve 100’den fazla farklı görüntü elde etti. Bu görüntüler, galaksinin yaklaşık 65.000 ışık yılı genişliğindeki bir bölümünü kapsıyor. Hepsi bir araya getirildiğinde ise adeta tablo olabilecek kadar büyüklükte, galaktik bir tablo ortaya çıkmış.
Galaksilerin özüne baktığımızda farklı renklerin kaynağı olarak yıldızlar, gazlar ve toz bulutlarını gösterebiliriz. Hepsinin farklı renklerde ışık yayması bu tarz bir görselliği ortaya çıkarabiliyor. Çoğu zaman galaksi fotoğraflarında yalnızca birkaç temel renk görüyoruz fakat bu yeni görsele bakıldığında, binlerce farklı renk tonunu içeriyor. Bu da galaksinin yukarıda saydığımız örneklere ne kadar fazla ev sahipliği yaptığının bir göstergesi olsa gerek.
Görseldeki pembe bölgeler, yeni doğan yıldızların etrafındaki iyonize hidrojen gazından kaynaklanıyor. Bu ışımalar, genç yıldızlardan yayılan radyasyonla uyarılmış gaz bulutlarının parlamasıyla oluşuyor. Merkezdeki konik beyaz ışık ise, galaksinin çekirdeğinde yer alan kara delikten dışarıya doğru savrulan gaz akımlarından kaynaklanıyor.
Araştırma kapsamında yapılan ilk analizde, Sculptor galaksisi içinde 500’e yakın gezegenimsi nebulanın tespit edildiği belirtilmiş. Galaksilerde bu kadar çok sayıda nebula görmek ise son derece nadir bir durum. Araştırmacılar şimdi bu galaktik haritayı daha derinlemesine analiz ederek galaksilerdeki gazın hareketini ve yeni yıldızlara dönüşüm sürecini inceleyecek.
