Antakya’nın Odabaşı Mahallesinde bulunan Selim Köse Apartmanı depremde yıkılmış ve 14’ü çocuk 43 kişiye mezar olmuştu.
Binaya ilişkin davanın ilk duruşması yaklaşık 2 yıl sonra cuma günü Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 09.30’da görüldü.
Duruşma öncesi salonun küçük olması ve katılımın yüksek olması nedeniyle kayıp yakınları ve avukatları daha büyük bir salonda yapılması talebinde bulundu. Bu talep, “Büyük salonun lambalarında sorun var” gerekçesiyle reddedildi. Duruşmada sanık şantiye şefi, 135 derece açıyla birleştirilmesi gereken etriyelere ilişkin kendisine yöneltilen “Etriyeler kaç derece açıyla birleştirilir” sorusuna “45 derece ile” yanıtını verdi.
SEGBİS TARTIŞMASI
Sanıkların savunması sonrası mahkeme heyetinin SEGBİS kaydını durdurmak istemesine kayıp yakını avukatları tepki gösterdi. Tepki üzerine SEGBİS kaydının devamına karar verildi. Duruşmada söz alan kayıp yakını ve dava avukatı Seda Mutaf, zemine ilişkin sondaj taleplerinin ‘pahalı olduğu’ gerekçesiyle reddedildiğini belirtti. Mutaf karara “Sondaj pahalı da canlarımız ucuz mu?” sözleriyle tepki gösterdi.
‘ASILSIZ İDDİALARLA SAVUNDULAR’
Cumhuriyet Savcısının dört sanığın tutuklu olarak yargılanması yönündeki mütalaasına karşın mahkeme, sanıkların tutuksuz yargılanması yönünde karar verdi.
Karar sonrası Cumhuriyet’e konuşan kayıp yakını ve dava avukatlarından Berker Mutaf şunları söyledi:
“Önce kirişe müdahale var dediler. Sonra kolon kesildi dediler. Karot numuneleri başka binadan alındı dediler. İddiaların tamamı müştekiler ve vekilleri tarafından çürütülünce bu kez bilirkişi raporunun kısa sürede hazırlandığını ve bunun sağlıksız olduğunu söylediler.”
“Üç binada 94 adam öldü”
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından düzenlenen uzman mütalaasında tespit edilen yıkımına neden olacak unsurlara sanık avukatlarının itirazda bulunamadığına dikkat çeken Mutaf, sözlerine şöyle devam etti:
“Savunma yapamadılar. Dosyadaki tüm delillerin sanık aleyhine olmasına karşın mahkeme hukuka ve vicdana aykırı biçimde adli kontrol kararı ile yetindi. Üstelik sanıklardan yapı denetim firmasının sahibi olan E.E.’nin üç binasında 94 kişi yaşamını yitirdiği halde. Velhasıl, 43 cana mezar olan binada asli kusurlular serbest. İnsan düşünmeden edemiyor, sorumluların kaçması mı isteniyor?”