Geçtiğimiz salı günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kredi Kayıt Bürosu arasında sanayimizin ‘yeşil dönüşüm’ünü ivmelendirecek ‘Çevresel Performansa Esas Veri Paylaşımına İlişkin Protokolü’ imzalandı. Söz konusu protokol birkaç önemli boyutu ile Türk Sanayisi için ‘altın standart’ oluşturacak. Birincisi, Türk firmalarının küresel rekabetteki konumu açısından çevre, sürdürülebilirlik ve yönetişim (ÇSY) performansının hesaplanması, endekslenmesi ve uluslararası ölçekte karşılaştırılabilir hale gelmesi, Ülkemizin ihracat performansının devamlılığı adına kritik önemde. Bunun yanı sıra, söz konusu protokol, Türk Sanayisi için ‘yeşil dönüşüm’ün finansmanına hızla ulaşmak adına Türk Bankacılık Sektörü için önemli bir rehber olacak. Üçüncü bir nokta ise, uluslararası yatırım ve kalkınma bankalarının Türkiye ilgisini ivmelendirecek olması.
Başta Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) olmak üzere, dünyanın önde gelen kalkınma ve yatırım bankaları nezdinde Türkiye’nin prestiji özel bir konumda. Uluslararası bankacılık çevreleri, Türkiye’yi her ziyaretlerinde Türk Sanayisinin pek çok gizli kahramanı, başarılı müteşebbisleriyle tanışmaktan, yerli sermaye ile kurulan fabrikaların tasarımı ve yönetiminden, uluslararası standartlarda yürütülen işlerden hayli etkilenerek ayrılıyorlar. Oysa, Avrupa Kıtası’nın büyük bir bölümünde jeopolitik ve jeoekonomik gerginliklerin tetiklediği huzursuzluk, güvensizlik ortamı sanayi alanındaki yeni atılımları, yatırım iştahını da olumsuz yönde etkilemekte. Bu nedenle, Türk girişimcilerin yatırım iştahı, tüm bölgesel ve küresel zorluklara karşı mücadele azmiişlerini daha da iddialı standartlara taşıma kararlılığı uluslararası bankacılık çevrelerinde yüksek takdirle karşılanıyor.
Bu nedenle, yine Resmi Gazete’nin geçtiğimiz Salı günkü nüshasında yayınlanan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın iki yıl süren uzun soluklu çalışmasıyla hazırlanan, ‘Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği’Türk Sanayisinin ‘yeşil dönüşümü’ adına yeni bir sayfa açılması anlamına geliyor. Sanayi tesislerimiz ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ni almak için çevreci üretime teşvik edilecek. Ülkemizin sanayi tesisleri F’den A’ya sanayide yeşil dönüşüm belgesiyle sınıflandırılacak. Enerji ve kaynak verimliliğini gözeten, sıfır kirlilik prensibiyle çalışan tesisler esasen sanayiye yeşil dönüşüm standardına kavuşmuş olacak. Sanayi kuruluşumuz, sanayi tesisimiz A sınıfı belge aldığında hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde prestij kazanmış olacak. Çok sayıda sanayi tesisimiz yüksek sınıfta belgelendikçe, başta öncelikli ihracat pazarımız Avrupa Birliği olmak üzere, çevre ve iklim alanında yeni standartlar belirleyen pazarlar Türk ihraç ürünlerinin rahatlıkla girebildiği pazarlara dönüşecek.
Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği için küresel ölçekte bir prestij projesi olan ‘Yeşil Mutabakat’ süreci için Türk Sanayisinin rakip ülke firmaları karşısında daha hazırlıklı, daha güçlü bir konumda olmaları anlamına da gelecek. Süreç ilk etapta 6 bin tesisimizin belgelenmesini sağlayacak. Enerji, metal, mineral, kimya, atık yönetimi ile tekstil, otomotiv, deri, kağıt, gıda, hayvancılık gibi sektörler ‘sanayide yeşil dönüşüm’ adına bu sürece öncülük edecekler. Bu süreç, aynı zamanda yeni nesillerimiz için yeni iş kolları, yeni meslekler, yeni uzmanlıklar anlamına da gelecek. Gençlerimiz ‘temiz teknoloji’ için zekalarını projelere dönüştürecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da Türk Sanayisinin çevreci teknolojilere ulaşması adına, yeşil finansman imkanlarına erişim adına yeni mekanizmalar sağlayacak. Türkiye ‘yeşil dönüşüm’ için ‘altın standart’ı oluşturmuş olacak.