Yapılarda kullanılan deniz kumu, çürümüş demirler. İstanbul’da meydana gelen depremle megakentteki çürük binalar yeniden gündeme geldi.
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Dr. Nihat Şen CNN TÜRK yayınında konuyla ilgili, “Şimdi burada bakın bizim beton ve demir ilişkisinin ne kadar bozulduğunu görüyoruz. Bu iki element birbirine yapışmadığı taktirde olası bir sarsıntıda birbirinden kolay ayrışacaktır. İstanbul’daki her iki binadan bir tanesi 2000 yılı öncesi, yapılma şartlarına baktığımız zaman demiz kumuyla yapılan, düz demirle yapılan binalar” ifadelerini kullandı.
Peki yapılardaki çürüme gözle görülebilir mi? Vatandaş sağlam evleri nasıl tespit edecek?
Yüksek İnşaat Mühendisi Cevdet Şentürk bu soruya, “Bir kere dükkan katın olması, yüksek olması bize bir eksi yazar, ağır çıkmaları konsolların olması bize bir eksi yazar. Bodrumunun olmaması bize bir eksi yazar, çok eğimli bir yerde ise bize bir eksi yazar. Bunlarla birlikte biz binaya girdik binada bir nem varsa mutlaka taşıyıcı sistemlerine bakarız” şeklinde yanıt verdi.
Dr. Nihat Şen de “Beton çok kötü, midye kabukları yıkanmamış agragadan yapılmış ve beton demir ilişkisi maalesef kaybolmuş, gözle baktığımız kadarıyla yüzde 99 riskli çıkacaktır ama bunu performans analizi yapıldıktan sonra evet risklidir demek daha doğru olur” dedi.
