Etik, çevre veya sağlık gerekçeleriyle tercih edilen vejetaryenlik, kamuoyunda çoğunlukla duyarlı ve yardımsever bir yaşam biçimiyle özdeşleştirilir. Ancak ABD’nin Virginia eyaletindeki College of William and Mary’den psikoloji profesörü John Nezlek’in yürüttüğü yeni bir araştırma, bu algıya meydan okuyor.
ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?
Çalışma, ABD ve Polonya’da yapılan üç ayrı psikolojik araştırmanın meta-analizi niteliğinde. ABD örnekleminde 514 vejetaryen ve 540 et yiyen katılımcı yer alırken, Polonya’daki iki çalışmada toplamda 68 vejetaryen ve 1.943 et tüketen bireyin verileri değerlendirildi. Katılımcılar, psikolog Shalom Schwartz tarafından geliştirilen “Temel İnsan Değerleri” testinin 57 maddelik veya 21 maddelik versiyonunu yanıtladı. Bu testte, bireylerin yardımseverlik (benevolence), güvenlik (security), toplumsal uyum (conformity) gibi değerler karşısındaki tutumları ölçüldü. Katılımcılar, kendilerini farklı kişilik özellikleriyle tanımlanan örnek bireylerle karşılaştırarak 6’lı bir ölçek üzerinden değerlendirme yaptı.
YARDIMSEVERLİK VE UYUMDA DÜŞÜŞ GÖZLENDİ
Nezlek’in analizine göre vejetaryen bireyler, üç çalışmada da yardımseverlik değerine et yiyen bireylerden daha düşük puan verdi. Yani, arkadaşlar ve aile gibi yakın çevreye duyulan önem, vejetaryen grupta daha az öne çıktı. Benzer şekilde, güvenlik (güvende olma arzusu) ve toplumsal uyum (normlara bağlılık) değerlerinde de vejetaryenler daha düşük skorlar sergiledi. Bu durum, et tüketmeyen bireylerin daha az geleneksel değerlere bağlı olduğunu ve farklı yaşam biçimlerini daha kolay benimsediğini ortaya koyuyor.
HEYECAN GÜÇ VE BAŞARIYA YÖNELİM DİKKAT ÇEKTİ
Araştırmanın bir diğer dikkat çekici bulgusu ise vejetaryen bireylerin kişisel başarı (achievement), heyecan arayışı (stimulation) ve güç sahibi olma (power) gibi değerlere daha yüksek puanlar vermesi oldu. Bu da onların bireysel tatmin ve kendini gerçekleştirme odaklı bir yaşamı ön planda tuttuğuna işaret ediyor. Nezlek’e göre bu tablo, vejetaryenliğin yalnızca bir beslenme tercihi değil; aynı zamanda bireysel kararlılık, sistemden kopma iradesi ve farklı olma cesaretiyle de ilişkili olduğunu gösteriyor.