Türkiye kariyerinde aralarında Altay, Göztepe, Bursa, Beşiktaş’ın da yer aldığı 13 farklı kulüpte oynayan, Almanya’da Bochum, Hollanda’da Vitesse forması giyen Sinan Kaloğlu, teknik direktör olarak Altay ve G.Birliği’nde görev yaptı. 10 Ekim’den bu yana da Kayserispor’u çalıştırıyor. 43 yaşındaki hoca, Yasemin Yıldırım’ın sorularını yanıtladı.
– Son dönemde ülkede en çok konuşulan konu Mourinho, Siz bu hafta ona karşı oynayacaksınız, ne hissediyorsunuz? Nasıl hazırlanıyorsunuz?
“Güzel bir duygu. Onunla karşılıklı bir mücadeleye çıkacağım için heyecanlıyım. Kitaplarını okudum, bugüne kadar çok takip ettim. Bana göre çok değerli bir insan, iyi bir teknik direktör ve hepimizin örnek aldığı idol bir isim. Geldiği günden bu yana kendisine yapılan eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Eleştirilerin sayısının çok fazla olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de teknik direktörlere çok fazla sabır gösterilmediği ve onun da ismi büyük olduğu için eleştirileri daha fazla çekiyor üstüne. Ama bana kalırsa biraz daha sabırlı olmak gerekir.”
“PLANLARI AÇIK ETMEK İSTEMİYORUM”
– Fenerbahçe’yi yenmek, üstelik Mourinholu Fenerbahçe’yi muğlup etmek herkesin istediği bir şey, siz bu maça nasıl hazırlandınız, planlarınız ne?
“Fenerbahçe’yi ve kendimizi iyi analiz ediyoruz. İnşallah futbolcu kardeşlerimiz maçı kazanmak için yapacağımız kurgulara, stratejilerine iyi ayak uydururlarsa galibiyet neden olmasın, futbol bu. Takımın maç başına koştuğu mesafe 100 kilometrelerden 120 kilometrelere yaklaştı. Lige verilen aralarda, fiziksel antrenmanlara daha çok önem veriyoruz. Çünkü bu konuda iyi olmamız lazım. İkili mücadele ve topu kaybettikten sonraki reaksiyonları çok iyi yapmamız gerekiyor. Koşu mesafemizi daha da arttırmamız lazım. O yüzden ölçülü bir şekilde yükleme yapıyoruz. Kayserispor’un son 4-5 yıldır oynadığı oyun dizilişinden farklı bir dizilişle sahaya çıkıyoruz. Yeni sistemi de iyi hale getirmemiz lazım. Dört orijinal stoperimizden 3’ü bu hafta olmayacak. Şimdi yine farklı mevkide başka bir oyuncuyu değerlendireceğiz. Fenerbahçe çok iyi ve güçlü bir kadroya sahip. Ancak benim ve ekibimin lügatında baştan kaybetmek yok.”
– Fenerbahçe’nin açıkları neler size göre?
“Buradan açıklamak istemiyorum. Ama birkaç stratejimiz var. Ligin iyi takımlarından birine karşı oynayacağız.”
“EN İYİSİ TARTIŞMASIZ OSİMHEN”
– Eski bir forvetsiniz ve bugün Türkiye’de müthiş golcüler var. Size göre en iyisi hangisi?
“Tartışmasız bence ligin en iyi forveti Osimhen… Hem coşkusu hem katkısından dolayı o. İcardi ayrı bir golcü, ceza sahasında etkili. Dzeko iyi bir golcü olmasının yanında iyi bir takım oyuncusu. Immobile çok tecrübeli, o da ceza sahasında çok etkili. Aslında Türkiye çok iyi forvetleri seyrediyor. Geldikleri liglerde gol kralı olmuş forvetleri izliyoruz. Benim favorim her zaman Osimhen.”
– Dzeko ve En-Nesyri’yi durdurmak için planınız nedir?
“Onları durdurmak için bayağı bir mücadele edeceğiz. Oyuncu kalitesi çok üst düzeyde. Bir-iki futbolcunun değeri, neredeyse bizim tüm takımın değerine eşit. O önemli değil. Önemli olan yürek ve mücadele. Ben futbolcu kardeşlerime güveniyorum. Hepsi iyi futbolcu, iyi insan o açıdan rahatım. Onlar elinden geleni yapıp, bizim takımımızın ne kadar iyi oyunculara sahip olduğunu göstereceğine inanıyorum.”
“DEPLASMANDA DAHA RAHATLAR”
– Kayserispor taraftarı Galler’le oynanan milli maçta başarılı bir ev sahipliği ortaya koydu. Şimdi Fenerbahçe maçı var. Taraftara çağrınız var mı. Beklentiniz nedir?
“Büyük takımlar deplasmanda daha rahat oluyor. Çünkü evlerindeki baskı deplasmanda yok. Sahalarında biraz düştükleri zaman tribünlerden homurdanmalar başlayabiliyor. Deplasmanda böyle bir sıkıntıları olmadığı için kafaları rahat oynuyorlar. Kayserispor taraftarı hep bizim yanımızda. Milli maçta da çok güzel bir destek ortaya koydular. Ben inanıyorum ki Fenerbahçe karşısında da aynı coşkuyu bize verecekler. Fenerbahçe’nin rahat oynamasına izin vermeyecekler. Biz de onları mutlu etmeye çalışacağız.”
“ADALET VARSA BAŞARI GELİR”
– Peki siz nasıl bir hocasınız? Oyuncularınıza karşı nelere özen gösteriyorsunuz? İyi bir teknik direktör olmanın kriterleri size göre nedir?
“Sevgiye önem veren bir teknik direktörüm. Sevginin olduğu ortamda mutluluk ve başarının geldiğine inanıyorum. O yüzden önce buna, sonra da adalete önem veriyorum. Çalışanın hakkını vermekten yanayım. Bu da rekabeti yükseltir. Rekabet de başarıyı getirir. Evet kadromuz derin olmayabilir ama çok karakterli bir oyuncu grubuna sahibiz. Onlarla iletişime önem veriyorum. Teknik adamlar için iletişim de önemli. Oyuncuların kalbine, yüreğine dokunmak önemli. Onu yaptığınız zaman, onları birçok şeyde ikna edip karşılığını da alıyorsunuz. İşin taktik-teknik boyutu da ayrı. Rakibi çok iyi analiz etmeniz lazım. Stratejilerinizin iyi olması lazım. Maçı iyi okumanız lazım. Hangi oyuncudan ne alacağınızı bilmeniz lazım. Çok komplike bir olay. Teknik adamlık hiç kolay bir iş değil. Maçın içinde de bir satranç oyunu gibi dengeler sürekli değişiyor ve siz de bu hamlelere karşılık vermek zorundasınız. Her zaman sevgi dolu, oyuncularla iletişimi kuvvetli, takım içindeki adaleti sağlayan, elindeki şartlarla en iyisi yapmaya çalışan bir teknik adam olacağım.”
“DÜNYANIN EN BÜYÜK LİGLERİNDE OLMALIYIZ”
– Ligimizdeki genç hocalardan biri de sizsiniz. Hedefiniz nedir?
“Hedefleri büyük olan bir teknik adamım. Bu konuda hep eğitimler aldım. Kısıtlı imkânlarla çalıştırdığım takımlarda iyi işler yaptım. Bu yüzden zaten bence Süper Lig’de bir takımın başına geldim diye düşünüyorum. Kısa vadede hedeflerim önce bulunduğum konumda, Kayserispor’da bana güvenen insanların güvenini sarsmamak ve bu takımın sezonu iyi bir yerde bitirmesine yardımcı olmak. Uzun vadedeki hedeflerim kesinlikle ülkemizi dünyanın en büyük liglerinde temsil etmek. Artık oralarda Türk teknik direktörlerin de kupa kaldırması gerektiğine inanıyorum. Ben 3 sene Almanya ve Hollanda’da oynadım. Oradaki hocaların da bizden çok farklı olduğunu düşünmüyorum. İnşallah o fırsatı da bir gün yakalayacağım.”
“FUTBOLDA İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEY YOKTUR”
– Kayserispor ile ligde 2 galibiyet, 2 beraberliğiniz var. Önümüzdeki 5 haftada F.Bahçe dışında G.Saray’la oynayacaksınız. Bu süreçten nasıl çıkarsınız?
“Fikstür olarak dışarıdan zor görünebilir ama ben hep söylüyorum; futbolda zor ve imkânsız diye bir şey yok. Futbol bilinmez bir denklem. Her an her şey olabilir. Evet bize karşı çıkan takımlar favori olabilir ama futbolun gerekliliğini saha içinde yapıp, yardımlaştıktan sonra her şey mümkün diye düşünüyorum. Ben bu konuda oyuncularıma güveniyorum. 4 maçlık süreci iyi geçirdik. Üstüne koyarak yolumuza devam etmek istiyoruz.”