haberspot.com.tr

Özdemir İnce yazdı : Yeni anayasa yapmak (2)

Kurban Bayramı’nın ilk günü partisinin kurucusu Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret eden Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, “CHP’nin mensuplarına, Saraçhane’den çıkıp Ankara

Haber Spot
7 Dk Okundu


Kurban Bayramı’nın
ilk günü partisinin
kurucusu Alparslan
Türkeş
’in kabrini ziyaret
eden Cumhur İttifakı ortağı
Milliyetçi Hareket Partisi lideri
Devlet Bahçeli, “CHP’nin
mensuplarına,
Saraçhane’den çıkıp
Ankara yolunda Atatürk’ün
izinde gitmelerini tavsiye
ediyorum”
dedikten önce
(ya da sonra), “Darbeler
anayasası yok edilmeli”
diyerek seçim sisteminin
değiştirilmesi çağrısı yaptı.

Ardından gazetecilere
açıklama yapan Bahçeli’nin
ilk mesajı “terörsüz Türkiye”
süreciyle ilgili oldu.

Bahçeli, “Bugün
Türkiye’miz bölücü terör
faaliyetlerinin, kurucu
önder Abdullah Öcalan
tarafından
‘barış ve
demokratik toplum’ çağrısı
açıklamasıyla PKK’nin feshi,
silahların bırakılması kararı
alınmış. Bu da 12 Mayıs’ta
13’üncü kongreyle de
kabul edilerek uygulamaya
geçmiştir. Bu önemli
bir adımdır. Türkiye’nin
teröre son vermesinin bir
başlangıcıdır”
dedi.

Bahçeli, taleplerini şöyle
özetledi:


“Darbeler anayasası yok
edilmeli, milli iradeye dayalı,
siyasi partilerin hepsinin
düşüncesi alınarak
bir kurucu
anayasa
anlayışı içerisinde yeni
bir anayasaya ihtiyaç olduğu
kabullenilmelidir.”


“İkinci olarak Siyasi Partiler
Kanunu gözden geçirilmelidir.”

“Üçüncü olarak seçim sistemi
gözden geçirilmelidir.”


“Dördüncü olarak da
TBMM’nin daha verimli
çalışabilmesi için iç tüzüğün
güncelleştirilerek TBMM’nin
varlığını herkese hissettirecek
bir anlayışa sokmalıdır. Meclis
tartışmalarını da artık Meclis’e
yakışır bir üslup içerisinde,
karşılıklı anlayış, sevgi ve
kardeşlik bağında devam
etmelerini sağlayacak bir yapıya
ulaştırmalarında yarar vardır.”


Tüm siyasi partilerin artık
“Türkiye için” var olduğunu
belirten Bahçeli, “Başka
ülkelerin tesiri altında kalarak
Türkiye’nin istikrarını bozmaya,
kamplaşmaya sevk edecek,
kutuplaşmayı ortaya koyacak
yanlışlardan kurtarılması
lazımdır”
dedi.


Ancak, Devlet Bahçeli
bir “kurucu iktidar” gibi
davranarak Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nin yepyeni bir
anayasa istemişti.

İyi de mevcut TBMM ya da
iktidar kendini “asli kurucu
iktidar”
sayıp yepyeni bir
anayasa yapamaz ancak
zorunlu koşulları sağladıktan
sonra anayasanın maddelerini
değiştirebilir. Türkiye
Cumhuriyeti yerinde durdukça
mevcut anayasayı kaldırıp
yerine bir başka anayasa
yapamaz. Bir şair olarak ben
bunları biliyorum ve yanlışım
varsa bağış da dilemiyorum.
Mevcut devlet bir darbe
ya da savaş sonucu (Allah
göstermesin!) yıkılmadan MHP
lideri Devlet Bahçeli’nin isteği
yerine getirilemez.

Yeni bir anayasayı
ancak bir “asli kurucu
iktidar”
yapabilir. Asli kurucu
iktidar ne olduğunu Prof. Dr.
Erdoğan Teziç‘içinde Anayasa
Hukuku1
kitabından
aktarıyorum:


Asli kurucu iktidar, daha
önceden konmuş hiçbir
hukuk kuralı ile bağlı ve kayıtlı
olmaksızın, bir devleti kuran,
ona hukuki/siyasi statüsünü
ve anayasayı ilk kez, ya da
yeniden yapan iktidardır.

Asli kurucu iktidar, yeni bir
hukuk düzeni oluştururken
eski hukuk düzeninin ortadan
kalktığı ya da hukuki bir
boşluk bulunduğu varsayımına
dayanır.

Asli kuruculuk değişik
durumlarda ortaya çıkabilir.
Bunlardan birinci yeni bir
devletin kurulması durumudur.
Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti
ve 1787’de ABD’nin bağımsız
bir devlet olarak kurulması
ya da 1960’lardan sonra,
bağımsızlıklarına kavuşan
üçüncü dünya ülkelerinin
oluşması gibi. İkincisi, bir
savaş sonucu yok olan
devletin yeniden ortaya
çıkmasıdır. Örneğin, 2. Dünya
Savaşı sonucu
Batı Almanya’nın
23 Mayıs 1949
Anayasası ile tekrar
yeni bir devlet
olarak belirmesi
gibi. Üçüncüsü,
var olan anayasalı
düzenin bir ihtilal ya da
darbe ile ortadan kaldırılması
durumlarıdır. Örneğin 1848’de
Fransa, 1917 Rusya, 1961 ve
1982’de Türkiye’de olduğu
gibi. Şu halde, asli kuruculuk,
yürürlükte bir anayasa olmadığı
ya da yürürlükteki anayasal
düzene son verildiği
durumlarda söz konusu oluyor.

Bazen bir ihtilal ya da
darbe sonrası, anayasa
kısmen yürürlükten kalabiliyor.
Bu durumda, siyasi rejimle
ve siyasi kurumlarla ilgili
düzenlemeler dışındaki kurallar
yürürlükte bırakılmaktadır.
Ancak yürürlükte olan
eski anayasa kuralları,
yalnızca herhangi bir kanun
değerindedir. Başka anlatımla,
bu durumda “anayasanın
üstünlüğü”
söz konusu
değildir. Eski anayasanın,
üstünlüğünün söz konusu
olmaksızın kısmen yürürlükte
kalmasına, “İhtilallerin etkisiyle
anayasasızlaştırma”
deniyor. Bu
konuda bir örnek: Türkiye’de
12 Eylül 1980 günü Silahlı
Kuvvetlerin yönetime el
koymasından kısa süre sonra,
Milli Güvenlik Konseyince
(MGK) kabul edilen 27 Ekim
1980 gün ve 2824 sayılı
“Anayasa Düzeni Hakkındaki
Kanun”
Dur.


Bu kanun 1961
Anayasası’nın, yeni anayasa
kabul edilip yürürlüğe
girinceye değin, TBMM’ye ve
cumhurbaşkanına ait yetkileri
MGK’ye devlet başkanına
devrediyordu. Öte yandan,
anayasanın üstünlüğüne
son verilerek, MGK’ce kabul
edilecek, bildiri, karar ve
kanunların, 1961 Anayasa
hükümlerine uymayanlarının,
anayasayı değiştirmiş olarak
yürürlüğe girmiş sayılacakları
öngörülüyordu.

Ben aczin dileği şudur
ki ülkemiz yukarıda
anlatılanların bir tekrarını bir
daha yaşamamasıdır. Ancak
ne yazık ki günümüzün
sağcı, muhafazakâr ve
İslamcı siyasetçileri tarihten
ders çıkarmamaktadır. Bu
gamsızlığın iki örneği RT Erdağan ile onun arkasında
durarak siyasal güç olmak
isteyen ve ne yazık ki “Hangi”
Devlet Bahçeli olmaktadır.


Devlet Bahçeli anayasa
sorununu kırıp sardıktan sonra
küs durduğu CHP’ye çağrı
yapmayı ihmal etmiyor:

“Bütün siyasi partilerimiz,
siyasi partilerin değerli
yöneticileri, böyle bir süreci
kucaklamalı, kavramları
seçerek topluma moral
veren sonuca varma
hedefini gösteren ifadeler
kullanmalı ve toplumsal
gerginliğe, karşılıklı
çatışmaya, birtakım insanları
sokağa davet etmeye gerek
duyulmamalıdır.


Türkiye böyle bir sürece
girdiği zaman üniversite
gençliği üzerinden birtakım
çağrılar yaparak kendilerinin
gelemediği sokağa gençleri
götürme gayreti geleceğe
doğru önemli bir yanlışın
başlangıcı kabul edilir.
Bunu 1968 döneminden bu
yana bu millet yaşamıştır.
Tekrar yaşamamak lazımdır.
Gençlik milletimizin göz
bebeğidir. Hele hele 21’inci
yüzyılın süper güç olmasında
önemli bir kadro olarak
yetişmeleri elzem olan bir
gençliktir. Gençlik üzerindeki
oyunlara son verilmelidir.
Dolayısıyla, öncelikle
bütün siyasi partilere
ve hasleten de CHP’nin
değerli yöneticilerine,
CHP’nin mensuplarına,
Saraçhane’den çıkıp Ankara
yolunda Atatürk’ün izinde
gitmelerini tavsiye ediyorum.
Önümüzdeki dönemler için
bunun hazırlığını yapalım.
Türkiye’nin huzura, barışa,
istikrara ihtiyacı vardır.”

1968 olaylarını anmak Devlet
Bahçeli için yararlı olmaz.
Özgürlük ve demokrasi için
sokağa çıkıp gösteri yaparak
demokratik haklarından
yararlanan üniversite
gençliğinin üzerine sanki bir
“paralel güvenlik gücü” gibi
saldıran MHP’nin bozkurtları idi.

Gıcır gıcır yeni anayasa
isteyen MHP reisi Devlet
Bahçeli’ye tavsiye: Anayasanın
iyisini istiyorsan, yerlisini
istiyorsan uğraşıp durma; bir
anayasa uzmanı olarak 1961
anayasasını tavsiye ederim.
Çok iyi biliyorum: Ecnebiler de
hayrandı bu anayasaya.

1- Beta Yayınları, 12. baskı,
Kasım 2007.

Bu Makaleyi Paylaşın
Yorum bırakın

Bunlara da Göz Atabilirsiniz.

Son dakika depremler! Deprem mi oldu? 22 Haziran 2025 nerede, ne zaman deprem oldu? – Son Dakika Türkiye Haberleri

Son dakika deprem! Deprem mi oldu? İstanbul, Ankara, İzmir son depremler... Sarsıntı…

Haber Spot Haber Spot

İnter başkanından Hakan açıklaması: Ayrılmak istemiyor

Fifa Dünya Kulüpler Şampiyonası için ABD'de bulunan İnter'ın hem başkanı Giuseppe Marotta…

Haber Spot Haber Spot

Meteoroloji açıkladı: 22 Haziran 2025 Pazar hava durumu raporu… Bugün ve yarın hava nasıl olacak? – Son Dakika Türkiye Haberleri

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; bugün Türkiye'nin kuzey…

Haber Spot Haber Spot
Abone Olanlar Okuyor

Keny Arroyo’dan trasfer iddialarına sert yanıt

Toplam ciro eylülde yıllık yüzde 47 yükseldi

Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal istifa mı ettirildi? Zafer Partili Bartu Soral, perde arkasını anlattı! – Son Dakika Türkiye Haberleri