HABER MERKEZİ

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2025 14:24

OpenAI CEO’su Sam Altman, bu ayın başlarında ünlü yatırım firması Sequoia tarafından düzenlenen bir yapay zekâ etkinliğinde, ChatGPT’nin geleceğine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Altman’ın vizyonu, ChatGPT’nin kişiselleştirilmesinde radikal bir dönüşümü işaret ediyor: Hayatınızın tamamını hatırlayan bir yapay zekâ.

Etkinlikte bir katılımcının, ChatGPT’nin gelecekte nasıl daha kişisel hale gelebileceğini sorması üzerine Altman, nihai hedeflerinin “hayatınızdaki her şeyi bilen ve hatırlayan bir model” olduğunu söyledi

“TÜM HAYATINIZ MODELİN İÇİNDE”

Techcrunch haberine göre Altman bu vizyonu şu sözlerle açıkladı: “Trilyonlarca token’lık bağlam kapasitesine sahip çok küçük bir akıl yürütme modeli hayal edin. Bu modele hayatınızın tamamını yüklüyorsunuz. Hayatınızdaki her konuşma, okuduğunuz her kitap, her e-posta, baktığınız her şey orada. Üstelik diğer veri kaynaklarınızla da bağlantılı. Ve hayatınız bu bağlamın içine sürekli olarak ekleniyor.” Altman ayrıca, bu sistemin yalnızca bireyler için değil, şirketler için de geçerli olacağını söyledi: “Şirketinizin tüm verileri için de aynı şeyi yapabilirsiniz.”

GENÇLER CHATGPT’Yİ HAYAT REHBERİ GİBİ KULLANIYOR

Altman’ın açıklamaları, genç kuşakların yapay zekâyı nasıl benimsediğini de gözler önüne serdi. Üniversite öğrencilerinin ChatGPT’yi bir işletim sistemi gibi kullandığını belirten Altman, bu kullanıcıların dosya yüklediklerini, veri kaynaklarını bağladıklarını ve bu verilerle karmaşık istemlerde bulunduklarını söyledi.

Altman’a göre bu kullanıcılar, hayatlarında önemli kararları bile ChatGPT’ye danışmadan almıyor. “Kaba bir genelleme yapmak gerekirse; yaşlılar ChatGPT’yi Google yerine kullanıyor. 20’li ve 30’lu yaşlardakiler ise bir hayat danışmanı gibi yaklaşıyor.”

MÜKEMMEL BİR GELECEK Mİ?

Altman’ın çizdiği tablo heyecan verici: Aracınızın bakımını otomatik planlayan, düğün seyahatinizi organize eden, sevdiğiniz kitap serisinin bir sonraki cildini önceden sipariş eden bir yapay zekâ asistanı.

Ancak bu kadar kapsamlı ve kişisel veriye sahip bir sistemin bir büyük teknoloji şirketi tarafından kontrol edilmesi, birçok kişiyi tedirgin ediyor. Google’ın zamanında benimsediği “kötü olma” mottosuna rağmen tekelleşme ve rekabet yasalarını ihlal etmekten ABD’de suçlu bulunması, teknoloji devlerinin her zaman güvenilir davranmadığını gösteriyor.

Yapay zekâ modelleri zaman zaman politik etkilere açık olabiliyor. Çinli sohbet botlarının hükümet sansürüne uyması ya da xAI’ın “Grok” adlı botunun ilgisiz sorulara “beyaz soykırımı” gibi tartışmalı cevaplar vermesi, bu sistemlerin bilinçli olarak yönlendirildiğine dair şüpheleri artırıyor.

Geçtiğimiz ay ise ChatGPT’nin fazla “uysal” hale gelmesi ve kullanıcıların tehlikeli fikirlerine bile destek vermesi gündem olmuştu. Altman bu duruma müdahale ettiklerini ve sorunun çözüldüğünü duyurmuştu.