haberspot.com.tr

Olaylar Ve Görüşler yazdı : Tutuklanan belediye başkanları ve hukuk – Prof. Dr. Hikmet Sami Türk

ContentsHALKIN İRADESİYLE ÇELİŞEBİLİRTUTUKLAMA KARARIGÖREVDEN ALIKOYAN ‘İSTİSNA’DEVLETİN TEMELİ 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilen belediye başkanlarından bir bölümünün kısa bir süre sonra görevleriyle

Haber Spot
6 Dk Okundu


31 Mart 2024 yerel seçimlerinde
CHP adayı olarak seçilen belediye
başkanlarından bir bölümünün kısa bir süre sonra görevleriyle ilgili veya başka bazı suçlamalarla tutuklanması ve görevlerinden uzaklaştırılması, seçim sonrasının önceki dönemlerden farklı özelliğidir. Önce İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’ta belediye başkanı
seçilen Ahmet Özer, yedi ay sonra
PKK/KCK silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla Nöbetçi İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tutuklandı. 31 Mart 2024 yerel
seçimlerinde üçüncü kez İstanbul
Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, belediyeye yönelik yolsuzluk soruşturması
kapsamında 23 Mart’ta nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tutuklandı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İstanbul ilçelerinde CHP adayı
olarak seçilen belediye başkanları Mehmet Murat Çalık (Beylikdüzü), Resul Emrah Şahan (Şişli),
Rıza Akpolat (Beşiktaş), Alaattin Köseler (Beykoz), Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa), Caner Çaykara (Avcılar), Hasan Akgün (Büyükçekmece); Adana ilçelerinde CHP adayı olarak belediye başkanı seçilen Kadir Aydar
(Ceyhan) ve Oya Tekin (Seyhan)
tutuklandı.

Böylece 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilen bir büyükşehir belediye başkanı ve 10 belediye başkanı tutuklandı. Tutuklamaların yalnız
CHP’li belediye başkanlarını hedef alması, operasyonun siyasî nitelikte olduğunu göstermektedir.

HALKIN İRADESİYLE ÇELİŞEBİLİR

Tutuklanan belediye başkanları, anayasanın 127. maddesi ve Belediye Kanunu’nun 47. maddesine göre İçişleri Bakanlığı’nca görevlerinden uzaklaştırıldı. Uzaklaştırma, belediye başkanları hakkında açılan soruşturma veya kovuşturmada kesin hükme kadar
devam edecek geçici bir önlem niteliğindedir. 47. maddenin 2. fıkrasına göre “Görevden uzaklaştırma kararı iki ayda bir gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bulunmayan görevden uzaklaştırma
kararı kaldırılır.”

Belediye Kanunu’nun 45. maddesine göre; “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda” vali tarafından
on gün içinde toplanması sağlanacak belediye meclisi, “a) Belediye başkanlığının boşalması veya
seçim dönemini aşacak biçimde
kamu hizmetinden yasaklanması cezasının verilmesi durumunda bir başkan, b) Başkanın görevden uzaklaştırılması, tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden
yasaklanması cezası alması durumunda bir başkan vekili seçer.”

Başkanlık makamında
bir boşluk olmaması için
konulan bu hükümler uyarınca
belediye meclislerindeki siyasi
çoğunluklara göre belediye
başkanlığı, halkın iradesiyle
çelişecek biçimde el değiştirebilir.

TUTUKLAMA KARARI

Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanması
ve görevden uzaklaştırılması, her
şeyden önce halkın bu başkanlar
üzerinde birleşen iradesinin çiğnenmesi ve başkanların seçimle kazandığı statünün yargı kararıyla kaldırılması niteliğindedir.
Şüphesiz, bir suç işlendiği zaman
görevli ve yetkili cumhuriyet savcıları soruşturma yapacaktır. Ama
bunun için seçimle gelinen bir kamu görevini yerine getiren belediye başkanlarını tutuklatmakla işe
başlamak gerekmez.

Anayasamız, insanları özgürlüklerinden yoksun bırakan bir
önlem olması nedeniyle tutuklamayı sıkı koşullara bağlamıştır. 19. maddenin 3. fıkrasına göre
“Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda
gösterilen diğer hallerde hâkim
kararıyla tutuklanabilir.”

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
100. maddesinin 1. fıkrası şöyledir: “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve
bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık
hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile
ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.”

GÖREVDEN ALIKOYAN ‘İSTİSNA’

Anayasa ve Ceza Muhakemesi
Kanunu’nda aranan koşullar olmadıkça tutuklama kararı verilmesi, bu hükümlere aykırıdır. İşlenen suçun özelliği, şüpheli veya sanığın durumu gerektirmedikçe tutuksuz yargılama kural,
tutuklama istisnadır. Dolayısıyla halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları hakkında mutlaka bir soruşturma açmak gerekiyorsa bunu kurala uygun yapmak gerekir; onları görevlerini yapmaktan alıkoyan istisnayı
uygulamak yanlıştır.

Kaldı ki Ceza Muhakemesi Kanunu, tutuklamaya bir seçenek
de getirmiştir: Adli kontrol. 103.
maddeye göre; “(1) cumhuriyet
savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hâkiminden isteyebilir. Hakkında tutuklama kararı verilmiş şüpheli ve müdafi de aynı
istemde bulunabilirler. (2) Soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı adli kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa şüpheliyi resen
serbest bırakır”

109. maddeye göre; “(1) Bir suç
sebebiyle yürütülen soruşturmada 100’üncü maddede belirtilen
tutuklama sebeplerinin varlığı
halinde şüphelinin tutuklanması
yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir.” 110. maddeye göre; “(1) Şüpheli, cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adli
kontrol altına alınabilir.”

DEVLETİN TEMELİ

Anayasanın 38. maddesinin 4.
fıkrasına göre “Suçluluğu hükmen
sabit oluncaya kadar kimse suçlu
sayılamaz”. Dolayısıyla halen
tutuklu büyükşehir belediye
ve belediye başkanlarının Ceza
Muhakemesi Kanunu’nun
103, 109 ve 110. maddelerine
göre adli kontrol hükümleri
çerçevesinde, hatta adlî kontrol
olmaksızın cumhuriyet savcısının
resen vereceği kararla serbest
bırakılması, İçişleri Bakanlığı’nın
belediye başkanlarını görevden
uzaklaştırma kararını kaldırması,
görevlerine dönmelerine olanak
sağlayacaktır.

Görüldüğü gibi, aslında siyasi nedenlerle tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı
ve 10 belediye başkanının kaderi,
yargının vereceği karara bağlıdır.
Anayasamızın 9. maddesine göre;
“Yargı yetkisi, Türk milleti adına
bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır”.

Mahkemelerin bağımsızlık ve
tarafsızlığı, adaletin ve toplumsal barışın güvencesidir. Mahkeme
salonlarında hâkimlerin arkasındaki levhada yazılı özdeyiş evrensel bir gerçeği ifade eder: Adalet
devletin temelidir. Hâkimler, bu
bilinçle –138. maddede belirtildiği
gibi– “Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler”.

Bu Makaleyi Paylaşın
Yorum bırakın

Bunlara da Göz Atabilirsiniz.

Lemina gidiyor! – Son Dakika Spor Haberleri

Sezonun ikinci yarısında kritik bir performansa imza atan Mario Lemina, Suudi Arabistan…

Haber Spot Haber Spot

Ünlü döner zinciri iflasın eşiğinde: Konkordato ilan etti! – Son Dakika Ekonomi Haberleri

Türkiye'de ekonomideki dalgalanmanın son kurbanı Türkiye genelinde 250'yi aşkın şubesi bulunan döner…

Haber Spot Haber Spot

Adana’da orman yangını – CNN TÜRK Haberler

Kaynak: DHAÜçtepe Mahallesi Elifçeler mevkisindeki ormanda, gece saatlerinde yangın çıktı. 4 ayrı…

Haber Spot Haber Spot
Abone Olanlar Okuyor

ABD Başkanı Donald Trump’tan ramazan mesajı – Son Dakika Dünya Haberleri

T.C. ZONGULDAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN

Fenerbahçe 3 eksikle Çaykur Rizespor’u ağırlayacak! Mourinho sevinci ve En Nesyri tehlikesi