İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Adana Gülyalı Semt Pazarı’nda yaklaşık bin beşyüz kişiyle birlikte iftarını açtı. Dervişoğlu, iftarın ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“Yolun sonuna kadar yollarımız tahsis ediliyor”
DEM Parti’nin kendilerine bir randevu talebi olmadığını söyleyen Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için ‘Kurucu önderlik’ söylemlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Konuyla ilgili bize bilgi vermesi gereken yerler İmralı postacıları değildir. İster bilgi vermek için ister hesap vermek için kapımızı çalmak istiyorlarsa, buyursun Recep Tayyip Erdoğan konuyu bizimle otursun konuşalım. Milli Savunma Bakanı ile konuşalım. İçişleri Bakanı ile konuşalım. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yetkili organlarıyla konuşalım. MİT Müsteşarı ile konuşalım. Devlet adına bizi bilgilendirmek istiyorlarsa kapımız açıktır. Ama teröristin kapısına yüz sürenlerle asla ve katta oturmayacağız. İsteyen oturabilir, isteyen onlara farklı sıfatlar verebilir. ‘Kurucu önderlikten’ vesaireden bahsedenler de olabilir. Bakın bu zamana kadar bir takım hassasiyetleri, manevi bağları nazarı itibara alarak oldukça önemli bir dil kullanmaya gayret sarf ediyorum ama bu konuda gördüm ve anladım ki artık bazılarıyla aramızda fikri bir ayrılık oluşmuş ve artık yolun sonuna kadar da yollarımız ayrılmıştır. Herkes bunu böyle bilsin.”
“BEN BUNLARIN HİÇBİRİ İLE MEŞGUL DEĞİLİM”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacağını vurgulayan Dervişoğlu, “Ama gördüğünüz gibi onu birtakım adaylarla yarıştırıyorlar. Çünkü bu rekabet ortamı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın içine işine yarıyor. Bizden de bu tartışmaların içinde bulunmamızı istiyorlar. Mesela gazeteciler, ‘Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?’ diye soruyorlar. Seçimin vakti bir yaklaşsın, ne olup olmayacağımı o zaman açıklarım. Size sorar da açıklarım. Bu, cumhurbaşkanı adayı olacağımız anlamına gelmez. Bu millete zamansız tartışmaların bir faydası olmadığını ifade etmek bakımından söylüyorum. ‘Aday olmayacaksanız hangi adayı destekleyeceksiniz’ diye de soruyorlar.
Ben bunların hiçbiri ile meşgul değilim. Ben milletin derdiyle dertleniyorum. Milletin haliyle hemhal olmaya çalışıyorum. Tarlasını ekip, toprağa düşürdüğü terim karşılığını alamayan çiftçinin derdidir, benim derdim. Tenceresini kaynatamayan emeklinin derdidir, benim derdim. İstikbalini vize kuyruklarında arayan geçlerin derdidir, benim derdim. Bu ham ve gereksiz tartışmaların içinde bizi göremeyeceksiniz” şeklinde konuştu.