Ülgen, Hamas’ın İsrail’e saldırısının
başladığı 7 Ekim 2023’ten sonra bölgede
İran’ın gücünün test edildiği bir döneme
girildiğini ifade etti. “İran’a dönük
bu caydırıcılık testi, önce Tahran’ın
nüfuzunun yüksek olduğu Suriye ve
Lübnan gibi yakın çemberde başladı”
diyen Ülgen, İsrail’in geçen yıl İran’a
yönelik operasyonlarında, Tahran’ın
karşılık verme gücünün “oldukça sınırlı”
olduğunun görüldüğünü belirtti.
“Bu noktadan sonra İsrail’de odak,
İran’a çevrildi” diyen Ülgen, İran’ın
askeri caydırılığının kuvvetli olmadığının
anlaşılması ve 7 Ekim sonrası başlayan
dinamiğe işaret ederek “Bir de ABD’nin
İsrail’in saldırgan tavırlarına engel
olmaması. Bunlar bir araya gelince İsrail
hedef büyüttü” ifadelerini kullandı.
Ülgen, meselenin yalnızca nükleer
altyapıya zarar verilmesi olmadığını
söyledi. “İran’da bir rejim değişikliğine
gidebilecek ölçüde bir çatışma başladı”
diye konuştu.
ABD ile İran’ın nükleer görüşmelerin
akıbetine ilişkin dış politika analisti,
“İran, misilleme yapar ve bir askeri denge
oluşursa müzakere masasına dönebilir.
Eli zayıflamış olarak masaya oturması
gerçekçi değil. Bu da çatışmaların
uzamasına yol açabilir”
yorumunda bulundu.
“Çatışmaların uzaması
halinde Türkiye, en kötü
etkilenen ülkerden olur” diyen
Ülgen, Ankara, uluslararası
piyasalardaki olumsuzluklardan
ve özellikle petrol fiyatlarını
artmasından zarar görebilir” dedi.
Ülgen, askeri belirsizliklerin
sürmesinin İran’da çözülme
senaryosunu tetikleyebileceğinin altını
çizdi. Ülgen, “Ortadoğu’da daha önce
yaşananlara benzer ancak sarsıntısı
daha büyük bir istikrarsızlığa yol
açabilir” ifadelerini kullandı. Bölgedeki
insani trajedilerin Türkiye’de de
yakından hissedildiğini söyledi.
MİSİLLEME SENARYOLARI
Tahran’daki iktidarın, meşruiyetinin
sorgulanmaması için askeri bir hamle
yapmasının beklendiğine dikkat çeken
Ülgen, “İran’ın buna tepkisi farklı
kanallardan olacaktır” öngörüsünde
bulundu. Ülgen, olası senaryoları
şöyle değerlendirdi: “İran, kendi
topraklarından İsrail’e füzeler ve insansız
hava araçlarıyla saldırabilir. İkincisi,
İran’ın vekilleri Yemen ve Lübnan’da
zayıflayan Hizbullah’tan saldırılar
beklenebilir. Üçüncüsü de İsrail’e
vermiş olduğu siyasi destekten dolayı
ABD’nin de bölgedeki varlıkları tehdit
altına girebilir. Bir başka senaryoda da
Tahran, ABD Başkanı Donald Trump’a iç
politikada zarar vermek adına Hürmüz
Boğazı’ndaki deniz trafiğini bloke ederek
petrol fiyatlarının artmasını sağlamaya
çalışabilir. Beşinci boyutu ise İran,
vekil güçleriyle İsrail’in içerisinde terör
saldırılarına girişebilir.