Tarımda yoğunlaşan hasat
dönemi, mevsimlik tarım işçileri
sorununu bir kez daha gündeme
getirdi. Mayıs ayında en fazla iş
kazası tarımda yaşanırken en
son olarak Gaziantep’in İslahiye
ilçesinde, 15 yaşındaki tarım işçisi
Davut Bozan, serinlemek için girdiği
Tahtaköprü Barajı’nda boğularak
yaşamını yitirdi.
TÜİK’in 2023 verilerine göre
çalışan çocukların yüzde 30’u
tarımda yer alıyor. İSİG Meclisi’ne
göre ise 2024’te iş cinayetlerinde
ölen çocukların yüzde 31’i tarım
işçisiydi. 2013’ten bu yana en az 2
bin 58 tarım işçisi yaşamını yitirdi,
bunlardan 402’si çocuktu.
Her yıl yaklaşık 250 bin çocuk,
ailesiyle birlikte mevsimlik tarım
göçüne katılıyor. Oyundan, okuldan
ve sağlıktan uzak, ağır koşullarda
yaşam mücadelesi veriyorlar. Naylon
çadırlarda barınıp, seyyar tuvalet ve
elektriksiz alanlarda çalışıyorlar.
“KANUN VİCDANSIZ”
CHP Şanlıurfa Milletvekili
Mahmut Tanal’a göre sorunun
temelinde İş Kanunu var. Mevzuata
göre, elliden az işçi çalıştıran tarım
işletmeleri İş Kanunu dışında
tutuluyor. Bu da işçilerin özlük
haklarını kaybetmesi anlamına
geliyor.
“İşverenler bir yana, kanunun
kendisi vicdansız. Kölelik rejimi
adeta” diyen Tanal şöyle devam
etti: “Oysa Anayasaya göre devlet
vatandaşın önündeki ekonomik
ve sosyal engelleri kaldırmakla,
maddi ve manevi varlığını
geliştirebilmesi için gerekli şartları
sağlamakla yükümlü fakat mevcut
iktidar mevsimlik tarım işçilerini
bu şartların dışında bırakıyor.”
Bunun uluslararası sözleşmelere
de aykırı olduğunu belirten Tanal,
devletin büyük işletmelerin çıkarını
öncelediğini belirtti.
Mevsimlik tarım işçiliğinde kadın,
çocuk, eğitim ve sağlıklı çevrede
barınma haklarının ihlal edildiğinin
altını çizen Tanal, bir çadırda 8-9
kişinin kaldığını, işçilerin asgari
ücretin altında çalıştırıldığını
belirterek “Kanun hükmünün
arkasına saklanarak kaçak
çalıştırılan işçiler kaderleriyle baş
başa bırakılıyor. Aileler çocuklarını
mecburen yanlarında götürüyor,
kime bırakacaklar? Devlet bunların
hiçbirini denetlemiyor çünkü tarla,
çiftlik sahipleri zengin” yorumunu
yaptı.