Son dönemde esnaf açısından işler pek de iyi gitmiyor. Nereye gitsem aynı şikâyetleri duyuyorum. Nakit sıkıntısı had safhada… Kiralar aldı başını gitti… Krediye ulaşabilenlerin sayısı parmakla gösterilecek kadar az… Vatandaşın alım gücü azaldığı için satış yok… Hal böyle olunca, birçok esnaf vergisini de SGK borcunu da ödeyememeye başlamış…
Buraya kadar olanları ‘programın yan etkileri’ diye değerlendirebiliriz sanırım!
Ama bundan sonra söyleyeceklerimi ben bir yere oturtamadım.
Zaten zorda olan esnafın şimdilerde bir de ‘haciz’ gündemi var. Eskiden de vergisini veya SGK borcunu ödeyemeyenlerin mal varlıklarına, banka hesaplarına el konulurdu. Örneğin, aracının üzerine haciz varsa, bu aracı satman, devretmen engellenirdi. Borcunu ödemene fırsat verilirdi. Ödemediğinde alacaklı olarak aracın satışını talep edebilirdin. Son dönemde anlattıklarına göre uygulama değişmiş! Şimdi borcu olan mükellefin aracına anında yakalama şerhi konuluyor. Borçlunun ödemesine dahi fırsat verilmeden araç bir ay içinde müsadere edip, satılıyor. Maliye, tahsilatını yapmış oluyor ama nakit akışından muzdarip esnafın ise nefesi iyice kesiliyor. Nakliye işinden geçiminizi sağlayan bir esnaf olduğunuzu düşünsenize… Ekmek tekneniz de satılırsa nasıl iş yapacaksınız?
Bir süredir esnaf odalarından ve küçük işletmelerden vergi yapılandırması konusunda açıklamaların gelmesi de bu yüzden…
Haksız da sayılmazlar. Esnafın biraz düzlüğe çıkabilmesi için ufak dokunuşlara ihtiyacı var. SGK ve vergi borçlarının yapılandırması, sicil düzeltmesi, haciz işlemlerinin zorlaştırıcı etkilerinin azaltılması gerekiyor. Ardından da bir matrah artımıyla mükellefin geçmiş yıllara ait vergi beyannamelerinde beyan etmediği kazançlar için belirli oranlarda ek vergi ödemesi yaparak, vergi incelemesi ve ceza süreçlerinden muaf tutulması sağlanabilir. Özellikle gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi gibi temel vergi türlerinde uygulandığında mükellef gönüllü olarak ek artışı yapar. Bundan yararlananlar, matrah artırımı yapılan vergilerde, ilgili yıllar için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasından kurtulur. Yaklaşık 50 bin mükellefin bundan yararlanabileceği belirtiliyor.
Peki borçların yapılandırılması ve matrah artışı ne sağlar?
Hem şu anda tahsilatı pek de mümkün olmayan bir kaynak devlet bütçesine gelir hem de esnafa nefes verilir. En son çıkarılan 7440 sayılı Yapılandırma Kanunu’nu hatırlayın. 2023 yılı sonuna kadar 156 milyar TL tahsil edilmişti. Velhasıl, bazı dönemlerde borç yapılandırmasını tahsilat kaybı olarak değil, borçluyu kayıt içine alma olarak görmek gerekir.