Notting Hill, Londra’nın batısında, Kensington ve Chelsea Kraliyet ilçesi sınırlarında yer alan, zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve pastel renkli Viktorya dönemi evleriyle ünlü bir semt. 1950’ler ve 60’larda, düşük kiralar sayesinde Karayip, İrlandalı ve diğer göçmen topluluklarının yerleştiği bu bölge zamanla bohem bir sanatçı mahallesine dönüşmüş. 1980’lerden itibaren ise hızla dönüşerek Londra’nın en prestijli semtlerinden biri hâline gelmiştir.
Semt, 19. yüzyılın başlarında James Well Ladbroke tarafından planlanmış ve geniş bahçeli Viktorya tarzı evlerle inşa edilmiştir. Ancak II. Dünya Savaşı sonrasında bu evler, çoklu konutlara dönüştürülerek düşük gelirli göçmenlere kiralanmıştır. 1958’de yaşanan ırkçı ayaklanmalar ise semtin tarihindeki karanlık bir döneme işaret eder. Bu olaylar, Notting Hill Karnavalı’nın doğuşuna da zemin hazırlamıştır.
Karayip kökenli aktivist Claudia Jones, bu sürece tepki olarak 1960’larda İngiltere’deki ilk Karayip Karnavalı’nı düzenlemiştir. Etkinlik günümüzde Notting Hill Karnavalı olarak her yıl ağustos ayında düzenlenen, semtin kültürel dokusunu yansıtan renkli bir sokak festivaline dönüşmüştür.
Notting Hill, zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve sanatsal ortamıyla Londra’nın en ilgi çekici semtlerindendir. Tarihi yapıları, ünlü sakinleri, sinema ve edebiyattaki yeriyle keşfedilmeye değer bir yerdir. Semtin bugünkü kimliğine ulaşmasında ise dünyaca ünlü iki ismin katkısı büyüktür.
ORWELL’IN SAHNESİNDEKİ DEKOR
George Orwell, 1927 yılında polislik kariyerinden ayrılıp İngiltere’ye döndüğünde kısa bir süre Portobello Road çevresinde yaşamıştır. O yıllarda Notting Hill yoksulluğun, kozmopolitliğin ve sınıfsal ayrışmaların yoğun yaşandığı bir bölgedir. Bu dönem, Orwell’in daha sonra kaleme alacağı eserlerdeki temaları şekillendirmede önemli rol oynamıştır.
Orwell’in yoksulluk üzerine yazdığı ilk kitabı “Down and Out in Paris and London”, Paris’te bulaşıkçılık yaptığı dönemin ardından Londra’da sokaklarda ve pansiyonlarda geçirdiği günleri anlatır. Notting Hill’deki deneyimleri, Londra’daki yoksulluk ve dışlanmışlık hissini betimlemesinde kaynaklık etmiştir. Semtte gözlemlediği barınma sorunları, dışlanmış topluluklar ve çok katlı ucuz pansiyonlar, esere yansımıştır.
“Keep the Aspidistra Flying” romanında, ana karakter Gordon Comstock, Londra’nın orta sınıf mahallelerinde yaşam mücadelesi veren bir adamdır. Notting Hill gibi sınıf farklarının keskin yaşandığı bölgelerden edindiği gözlemler, bu romanın toplumsal eleştirilerine zemin hazırlamıştır.
Modernleşmenin getirdiği huzursuzluk ve nostalji duygusu ise “Coming Up for Air” romanında belirgin biçimde hissedilir. Orwell’in Londra’daki gözlemleri, “eski” ile “yeni” Londra arasında gidip gelen anlatılarına, özellikle Notting Hill gibi değişim geçiren mahallelerin etkisiyle yön vermiştir.
Her ne kadar Orwell’in romanlarında Notting Hill doğrudan anılmasa da; 1920’lerin sonundaki göçmen nüfusu, yoksullukla iç içe yaşam ve kentteki yalnızlık hissi, bu semtteki yaşamının izlerini taşır.
ELTON JOHN ETKİSİ
Elton John, 1990’larda Notting Hill’de yaşamış ve burada bir ev sahibi olmuştur. O dönem Notting Hill hâlâ bohem ve sınıfsal geçişlerin yaşandığı bir bölgeyken onun gibi küresel çapta tanınan bir sanatçının burada yaşaması, semtin prestijini artırmış ve daha fazla sanatçı ile yatırımcıyı cezbetmiştir. Bu durum, semtin “trend belirleyen” bir yer hâline gelmesine önemli katkı sağlamıştır.
Elton John’un çağdaş sanat koleksiyonları zaman zaman Londra’daki sanat galerilerinde sergilenmiştir. Notting Hill’de yaşayan sanatçılar ve galericiler, onun koleksiyonlarına duyduğu ilgi sayesinde dolaylı yoldan görünürlük kazanmıştır.
Sanatçı, Notting Hill gibi kültürel çeşitliliğe açık mahallelerde LGBTİ+ bireylerin daha özgür yaşayabilmesine katkı sağlayan önemli bir figür olmuştur. Özellikle 1990’larda sosyal baskıların daha yoğun yaşandığı bir dönemde, mahalledeki varlığı toplumsal kapsayıcılığın artmasına ve farklı kimliklerin kendini daha rahat ifade edebilmesine olanak tanımıştır.
Semtte Hafta Sonu Rotası
CUMA – Altın saat ve sofistike başlangıç
17:30 – Fotoğraf çekimi @Lancaster Road ve Colville Terrace
Altın saatin yumuşak ışığıyla parlayan pastel renkli evler, Notting Hill’in en ikonik karelerini yakalamak için ideal. “Notting Hill” filminin meşhur sahnesinin geçtiği Luke Mews’in sokağına da mutlaka uğranmalı.
18:30 – Aperatif ve şarap @Caia
Gün batımında, dış masalardan birinde doğal şarap eşliğinde paylaşmalık tabaklarla başlayan akşam, içeride sanat eserleri, loş ışık ve DJ performansıyla devam ediyor.
20:00 – Akşam yemeği @Zephyr
Çağdaş Akdeniz mutfağından şık tabaklar ve zarif dekor eşliğinde romantik bir akşam yemeği. Özellikle duvar kenarındaki köşe masaları tercih edilmeli.
22:00 – Koktey @sapan ve ünlü
Bohem ortamı ve yaratıcı kokteylleriyle öne çıkan mekân, ışıklı bar köşeleriyle fotoğraf meraklıları için de oldukça cazip.
CUMARTESİ – Sanat, estetik ve lezzet üçgeni
09:30 – Kahve ve sanatsal başlangıç @Beam
Estetik sunumlu tabaklar ve çiçekli ayrıntılarla dolu bu kahvaltı mekânı, özellikle cam kenarındaki ışık alan masalarıyla görsel zevke hitap ediyor.
10:30 – Sanat gezisi @Graffik Gallery (Portobello)
Banksy ve çağdaş sokak sanatçılarına odaklanan galeri, zaman zaman stencil atölyelerine de ev sahipliği yapıyor.
11:30 – Antika ve estetik avı @Portobello Road
Retro kameralar, plaklar, eski kitaplar ve çerçevelerle dolu sokaklar, hem alışveriş hem de fotoğraf çekimi için harika.
13:00 – Öğle yemeği @Gold (Üst katta manzaralı masa)
Sarmaşıkların gölgesinde, zarif sunumlu tabaklarla yavaş tempolu bir öğle yemeği. Özellikle üst katta yer alan manzaralı masalar için rezervasyon önerilir.
15:00 – porre çekimi @elgin hilal, hillgate köyü ve çiftçi caddesi
Pastel renkli evlerin önü, yumuşak ışıkta bol bol fotoğraf çekimi için ideal duraklar.
16:30 – Kitap ve sanat alışverişi @Lutyens & Rubinstein
Bağımsız yayınlar, sanat kitapları ve fotoğraf albümleri arasında gezilebilir. Çiftler için öneri: Birbirinize kitap seçip hediye edin, hem romantik hem anlamlı bir etkinlik.
17:30 – Yavaş yürüyüş @Holland Park ve Kyoto Bahçesi
Gün batımına doğru taş yollar, sarmaşıklarla kaplı patikalar ve balıklı Japon Bahçesi huzur dolu bir mola sunuyor.
19:00 – Şarap barı @Sol’s
Günün tatlı finali; loş ışıkta, küçük tabaklar eşliğinde bir kadeh şarap.
PAZAR – Fotojenik, sessiz ve duygusal ritim
09:30 – Kahvaltı @Layla Bakery
Işıkla dolan sade bir mekânda, taze hamur işleri ve kahveyle romantik bir sabah. İki kişilik küçük masa mutlaka rezerve edilmeli.
10:30 – ve butik turu galerisi @westbourne grove
Sézane, Reformation, Jessie Western gibi estetik butiklerde gezintiye çıkın. İç mimarileri bile fotoğraf için harika.
12:00 – Bağımsız film gösterimi @The Gate Picturehouse
Sanat filmleri gösteren bu tarihi sinema salonunda, çift kişilik local koltuklarda keyifli bir mola. Gösterim saatine göre planlama yapılabilir.
13:30 – Pazar rostosu @The Pelican
İngiliz mutfağının klasik tatlarını şık sunumlarla deneyimleyin. Loş pub atmosferi ve estetik tabaklar iştah açıcı.
15:00 – Final fotoğrafları ve Sessizlik @Kyoto Bahçesi
Hafta sonunu huzur içinde tamamlamak isteyenler için ideal durak. Kitap okuyarak ya da birkaç son kare çekerek veda edebilirsiniz.
SEMTİN ÜNLÜ SAKİNLERİ
Dünyaca ünlü Brit-pop topluluğu Blur’un solisti Damon Albarn, aynı zamanda Portobello Road’daki Honest Jon’s Records’un ortaklarından biri. Ünlü modacı Stella McCartney ise tasarımlarında semtin bohem atmosferinden ilham alıyor. Jennifer Lawrence, Keira Knightley, Harry Styles, Lindsay Lohan ve Hugh Grant gibi dünyaca tanınan oyuncu ve müzisyenler de Notting Hill’de yaşamış isimler arasında.
MUTLAKA UĞRAYIN
The Tabernacle: 1887’de kilise olarak inşa edilen bu yapı, günümüzde tiyatro, müzik stüdyosu ve sanat galerisi olarak hizmet veriyor.
Electric Cinema: 1910 yılında açılan mekân, İngiltere’nin en eski sinemalarından biri.
Holland Park & Kyoto Garden: Sessiz ve meditatif bir kaçamak noktası. Özellikle bahar aylarında çok etkileyici.
Renkli Sokaklar: Lancaster Road ve Luke Mews gibi sokaklar, fotoğraf çekmek için harika. Özellikle Luke Mews, “Notting Hill” filminde Will’in yaşadığı evin bulunduğu sokak olarak da görülmeye değer.
GURME NOKTALARI
Egg Break: Sıcak, samimi ve lezzetli bir atmosfer. Özellikle trüflü çırpılmış yumurtası oldukça seviliyor.
Layla Bakery: Çağdaş Ortadoğu esintili mekânın tahinli çörekleri ve kruvasanları öne çıkıyor.
Kuro Bagels: Londra’daki en iyi bagelcılardan biri. New York tarzı bagel sevenler için ideal.
Happy Lamb: Bol malzemeli sıcak “hot pot” sevenler için birebir. Kalabalık gruplarla gitmek daha keyifli.
Dorian: 2022’de açılan restoran, Gary Lineker, Beckham ailesi ve Poppy Delevingne gibi ünlülerin uğrak noktası.
Gold: Loş ışıklı ve şık bir ortam sunuyor. Odun fırını yemekleri özellikle övgüye değer. Popülerliği nedeniyle rezervasyon şart.
The Princess Royal: Viktorya döneminden kalma bu pub, Akdeniz esintili menüsü ve lüks konaklama seçenekleriyle öne çıkıyor.
The Pelican: Londra’nın en iyi gastro-pub’ları arasında gösteriliyor. TikTok’ta popülerleşen mekân, Dua Lipa gibi ünlülerin de tercihi.
Notting Hill’de Geçen Film ve Romanlar
Romanlar
Caryl Phillips – sokaktaki başka bir adam
Ruth Rendell – Portobello
Ruth Rendell – 13 adım aşağı
Filmler
Basınç (1976)
Notting Hill (1999)
Paddington (2014)
Portobello Road Antika Pazarı
yüzyılın ortalarında meyve-sebze satışı için kurulan pazar, 1950’lerden itibaren antikacıların ilgisini çekmeye başlıyor. Günümüzde ise binden fazla tezgâhıyla Avrupa’nın en büyük antika pazarlarından biri hâline gelmiş durumda.
Portobello Road, semtin kalbinde, Notting Hill Gate ile Ladbroke Grove arasında uzanan ana cadde boyunca yer alıyor ve eski giysilerden kitaplara, plaklardan ev eşyalarına kadar pek çok ürünü barındırıyor.
Pazarın en yoğun ve en önemli günü cumartesi; çünkü antika bölümü o gün tam kapasiteyle çalışıyor. Haftanın diğer günlerinde ise meyve-sebze ve ikinci el giysi bölümleri açık oluyor.
Alice’s Antiques gibi dükkânlar, hem alışveriş yapmak hem de fotoğraf çekmek için oldukça ideal. Benim de öğrenciyken burada çalışmışlığım var; bu yüzden bu pazarı ayrı bir sevgiyle anıyorum.