haberspot.com.tr

Kalıcı dişleri yeniden çıkartmak mümkün olabilecek mi? – Son Dakika Bilim Teknoloji Haberleri

Eğer yetişkin bir insan iseniz, dişlerin yenilenmesiyle ilgili bir iki şey biliyorsunuzdur. Altı yaş civarında çoğumuz, diş çıkarma adı verilen bir süreçte bebeklik dişlerimizi kaybederiz

Haber Spot
8 Dk Okundu

Eğer yetişkin bir insan iseniz, dişlerin yenilenmesiyle ilgili bir iki şey biliyorsunuzdur. Altı yaş civarında çoğumuz, diş çıkarma adı verilen bir süreçte bebeklik dişlerimizi kaybederiz ve narin yapıdaki ilk diş takımımızı daha iri, kalıcı dişlerle değiştiririz. Bu olgu, dişlerini sürekli yeniden çıkaran yaratıkları akla getiriyor. Örneğin zamanla testere biçiminde on binlerce diş çıkaran kum köpekbalıkları ve ön dişleri lifli yiyeceklerle aşındıkça sürekli büyüyen tavşanlar. Eğer balıklar, tavşanlar ve ufaklıklar uyurken bunu yapabiliyorsa, o halde neden yetişkinler eskiyen azı dişlerini doğal şekilde atıp, parlayan yenileriyle değiştirmiyor? Ayrıca bu bağlamda, bilim böyle bir marifeti gerçeğe dönüştürmeye tam olarak ne kadar yaklaştı? Lütfen, yaklaşan bir diş ağrısı hissediyorum…

Neden bunu hemen şimdi yapmıyoruz? Bu dişli hedefte ne ile mücadele ettiğimizi daha iyi anlamak için Dr. Ophir Klein (San Francisco – California Üniversitesinde çocuk sağlığı ve ağız ve yüz bilimleri profesörü) Popular Science’a kısa bir tarih dersi sundu.

Populer Science Türkçe’de aktarıldığı gibi uzun süre önce; ünlülerin diş kaplamalarından, beyazlatma kitlerinden ve hatta diş iplerinden bile önce, “Hayvanlar omurgasızlara ve omurgalılara ayrılmıştı” diye açıklıyor Klein. O zamanlar, yüzlerce milyon yıl önce, “En eski omurgalılar sürüngen benzeri canlılardı” ve “memeliler de dinozorlar, kuşlar ve yüzergezerler gibi oradan geliyor.”

Klein’in açıkladığına göre kaderin cilvesine bakın ki “Dişler, omurgalı ağzının ayrılmaz bir parçası haline geldi,” ama “nereden ortaya çıktıkları tam belli değil,” diye ekliyor;

“Ağız içerisinde mi başlamışlardı yoksa balıklarda olduğu gibi dışarıdan içeriye göç eden pullar biçiminde mi başlamışlardı?” Tamam, iğrenç! Bu erken dönem dişlerin basit olduklarını biliyoruz ve bir şekilde bugün balıklarda gördüğümüz dişlere benziyor olabilirlerdi. “Eğer somon balığının ağzını açarsanız, tüm dişler aynıdır ve sürekli olarak değişirler” diye açıklıyor Klein. “Bu kök hücrelerin yön verdiği bir süreç.”

Dişler, memelilerin ve nihayetinde insanların ortaya çıkmasıyla daha da karmaşık hale gelmiş. “Bir tür içerisindeki bütün dişlerin aynı olmasından ziyade, ki buna homodont dişlilik denir; bizde heterodont dişlilik var” diyor Klein. Köklerin gelişimiyle birlikte, her biri belli işler yapan “Azı dişleri, küçük azı dişleri, köpek dişleri ve kesici ön dişlerimiz var”. Birçok memelide, aşınma ve yıpranmaya karşı bir savunma stratejisi olarak sürekli büyüyen dişler ve azı dişleri evrimleşmişse de insanlarda böyle olmamış. Kalıcı dişlerimiz çıktığında, sert dış kısım (mine), “kalıcıdır ve artık onu yapacak hücrelerimiz yoktur.” Diğer bir ifadeyle, evrimsel sürecin bir noktasında, dişleri sürekli değiştirmek için gereken bazı özel öncül hücreleri kaybetmişiz.

Bu yüzden belki de kalıcı dişlerimiz bir nevi, karmaşıklığa karşı tekrarlanabilirlikten ödün verdiğimiz atasal bir değiş tokuşu temsil ediyordur. Ne olursa olsun, uzmanlar bu evrimsel gelişimin altını oymaya (veya onu zenginleştirmeye) tam olarak ne kadar yakın?

Kalıcı insan dişlerinin yeniden çıkarılmasına giden bir “ara adım”, yapay malzemeler ile kök hücrelerin kaynaşmasını kapsıyor olabilir.

“Yapay mine yapmakta oldukça iyiyiz” diyor Klein. “Belki de dişin içerisindeki kök hücreleri kullanarak, dişin bu yaşayan kısmını yeniden çıkarır ve sonrasında tıpkı şu an kanal tedavisinde yaptığımız gibi bir taç yaparak, biyomühendislikle yeni bir diş oluşturabiliriz.” Klein devamında şöyle ekliyor:

”Eğer diğer hayvanların kök hücrelerden dişlerini nasıl yeniden çıkarabildiğini öğrenebilirsek, aslında laboratuvarda tümüyle yeni bir diş çıkarabiliriz.”

Klein bunun önümüzdeki beş yıl içinde göreceğimiz bir şey olmadığını düşünüyor fakat “her şey çok hızlı ilerlediği için 20-30 yıl içerisinde gerçekleşirse şaşırmayacağını” söylüyor.

İlk bakışta bilim kurgu gibi gelebilir fakat burada öğütülecek bir sürü şey var.

Şikago – Illinois Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinin periodonti bölümünde profesör olan Dr. Salvador Nares şöyle açıklıyor: “Diş başlı başına zor bir mesele; onu kemiğin parçası haline getirmek, çenenizle bütünleştirmek ise yenilenmenin başka bir tarafı.” Nares, aynı bölümde yardımcı profesör olarak çalışan Dr. Afsar Naqvi ile Popular Science‘a konuştu.

“Nihayetinde bilim insanlarının hayali, diş eti dokusuna bir tür kapsül veya başka bir şey yerleştirerek sonrasında bunu büyütüp diş haline getirmek” diyor Nares. “Fakat burada kolay olmayan şeyler var çünkü doğru ve tam olan belli bir morfolojiniz olması gerekiyor.” Dişin dayanıklı ve doğru şekle sahip olması gerekiyor, ayrıca yerinde kalmalı ve vücudunun geri kalanıyla iyi çalışmalı. Tüm bunların ötesinde, “Büyümesinin durması gerekiyor çünkü büyümeye devam ederse, buna kanser denir” diyor Nares. Profesör işlerin bugün durduğu nokta konusunda ise bebeklerin çıkan dişlerindeki kök hücreler üzerinde yürütülen araştırmalara işaret ederek, “aslında belli laboratuvarların bu hücrelerden faydalanarak dişin bazı kısımlarını ürettiğini” söylüyor.

Hücre iskelesi (hücre tohumları ekebildiğimiz yapılar) ve biyo-yazdırma gibi alanlar da CRISPR tarzındaki gen düzenleme yöntemleri gibi ilerledi.

“Gen düzenleme hastaların kendi hücre tiplerini kullanıp onları istenen hücre tipine yönlendirerek ve onları onarım ve yenilenme amacıyla kullanarak, organoidlerin reddedilmesinden kaçınmada çok umut verici bir yol olabilir” diye açıklıyor Naqvi.

Ayrıca teoride, günün birinde insanlarda diş büyümesini mahmuzlayabilecek bir antikor ilacına yönelik araştırmalar da var. Fakat bu araştırmada yer almayan Naqvi’nin, “diş dokularına özgü olmayan” bir geni hedef alacak (USAG-1) bu olası tedaviyle ilgili endişeleri var.

“Bu gen aralarında böbreklerin de bulunduğu farklı dokularda, çok yüksek bir seviyede ifade ediliyor” diyen Naqvi şöyle ekliyor: “Diş büyümesinin ötesinde, kemik büyümesini olumlu, olumsuz veya başka bir şekilde etkilerse ne olacak? Kontrol edilmek zorunda.”

Popular Science, USAG-1 araştırmalarında yorum için baş yazar Dr. Katsu Takahaşi ve Kyoto Üniversitesi Hastanesine e-posta gönderdi ancak hiçbiri yanıt vermedi. Yine de dişlerin yeniden çıkarılmasına yönelik araştırma boyutu göz önüne alındığında, elbet bir gün işe yarar bir şey çıkar değil mi? Altı aylık diş temizliklerinin canı cehenneme?

“Eğer bu soruyu beş, on yıl önce soracak olsaydınız, tüm bu süreçte ne kadar uzakta olduğumuz bağlamında muhtemelen farklı bir cevap alırdınız” diyor Nares. “Fakat yapay zekanın hızla hesaplama yapabilmesi ve bizim görmediğimiz şeyler ile örüntüleri görmesiyle beraber, keşiflerin hızlanacağını ve dişleri yeniden çıkarma ya da diğer dokuları yetiştirme fikrinin uygulamaya döküleceğini kafamızda canlandırıyoruz.” Yine de Nares, önümüzde on yıl içinde tüm bunların gerçeğe dönüştüğünü görmeyi beklemediğini söyleyip uyarıyor: Güvenlik endişelerinden, deneylerden, düzenleyici kurallardan ve genel olarak “yapılması gereken bir sürü iş”ten bahsederek, “Bence hala epey uzaktayız” diyor.

Bu arada Nares, sahip olduğumuz kalıcı dişlerden saygıyla bahsediyor. “Birlikte doğduğumuz bu doğal dişlenmenin başka bir örneği yok” diye açıklıyor.

Kalıcı dişlerin yetişkinlik süresince işlevini yerine getirmesi için fırçalama, diş ipi kullanma ve temizlik de dahil sürekli bakım yapılması gerekiyor. Üstelik diş sağlığı dişler ve diş etleriyle de sınırlı değil; ağzınızın durumu, genel sağlığınızın bir göstergesi. Araştırmacılar diş etiği sağlığını Alzheimer, diyabet ve diğer sağlık durumlarıyla ilişkilendirmiş.

“Okurlara ağız hijyenlerinden vazgeçmemeleri konusunda uyarıda bulunuyorum” diyor Nares. “Çürüklere ve daha büyük ölçüde de dişleri gevşetip onların düşmesine yol açan diş eti hastalıklarına sebep olan tüm bu mikroplar, vücudun diğer kısımlarına yayılıyor ve gerçekten de ağızdan uzakta çeşitli etkiler meydana getirebiliyor.”

“Bu yüzden ağzınızı kesinlikle temiz tutun” diye ekliyor.

Bu Makaleyi Paylaşın
Yorum bırakın

Bunlara da Göz Atabilirsiniz.

Bir transfer bitti iki isim de olabilir

Taraftarın beklediği güzel oyunu sahaya yansıtarak iyi bir sonuç aldıklarını söyleyen Trabzonspor…

Haber Spot Haber Spot

Yurttaş ‘Kömür santrallarını kapat’ diyor, YK Enerji kaynaklarını genişletiyor – Son Dakika Çevre Haberleri

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’ Akbelen Ormanı’nı yok eden Limak Holding…

Haber Spot Haber Spot

Kabine toplantısı yoğun gündemle toplanacak

Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes, Suriye'de yeni dönemin inşası ve…

Haber Spot Haber Spot
Abone Olanlar Okuyor

Likya Yolu’nun kaşifi, yeni yürüyüş rotaları belirlemek için çalışmalar yürütüyor

UZMANLAR UYARDI! Tomografi ve MRda dünyada 1. sıradayız… – Güncel Haberler

Galatasaraylı futbolcu maskeyle idmana çıktı