haberspot.com.tr

Işıl Özgentürk yazdı : Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım. Resmen neşemizi yitirdik ve zombilerin işgal ettiği bir ülkede hayatta

Haber Spot
4 Dk Okundu


Sevgili okurlarım, epey bir
zamandır yaklaşık 20 yıldır bu
köşede neredeyse aynı sorunları
yazmaktan bıktım. Resmen neşemizi
yitirdik ve zombilerin işgal ettiği bir
ülkede hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Açıkçası ben ülkeyi kurtarmaktan
bıktım. Ayrıca sürekli aynı sorunları
yazmak insanda inanılmaz bir
yorgunluk yapıyor, sizce de öyle değil
mi? Şimdi sizlere başucu kitabım
Dekameron’dan söz etmek istiyorum.

1349-1353 yıllarında İtalya’da
Boccaccio adlı bir yazar, ilk kez yazı
dili Latince olan ülkede İtalyanca bir
kitap yazmış. Adı da: Dekameron.
Dekameron veba salgını sırasında bir
şatoya çekilmiş yedi genç kadınla, üç
genç erkeğin anlattığı hikâyelerden
oluşuyor. Bu hikâyeler o güne
kadar kimsenin söylemeye cesaret
edemediği hikâyeler. Biraz ipucu
verelim: Örneğin pek çok hikâye
papazların rahibe stajı görmek için
manastıra gelen zengin kızlarının
içindeki şeytanı nasıl çıkardıklarıyla
(biraz bizim cin çıkarmaya benziyor
daha esaslısı) ilgili. Sevgilisini koca
eve geldiği için küpün içine saklayan
gözüpek kadınlarla insanı acayip
güldürür. Hele de her şeyi göze
alıp, sağır dilsiz taklidi yaparak
erkek sineğin bile giremediği rahibe
manastırına girmeyi başaran yakışıklı
bir adamın, rahibelerin cinsel
isteklerinden bıkıp “yeter artık!” dediği
için nasıl aziz ilan edildiği hikâye bir
numaradır.

Tabii yazar ve hikâyeler papa
tarafından aforoz edilir, hiçbir
matbaa eseri basmaya cesaret
edemez. Ama halk kim takar papayı
diyerek elyazısıyla hikâyeleri çoğaltıp
pazaryerlerinde dağıtmaya başlar.
Yıllar geçer artık kitap için basma
yasağı kalkmıştır. Ünlü komünist film
yönetmeni, (ölümü hâlâ şaibelidir)
Paolo Pasolini Dekameron Masalları
diye beş hikâyeden oluşan bir film
yapar. Papa onu da aforoz eder.
Yasaklanır. Ardından gene aynı ünlü
İtalyan yönetmen Federico Fellini
Bacio adlı bir film yapar ve papa onu
da yasaklanır.

Şimdi bunları neden anlattım,
insanın başucu kitabı Dekameron
olunca, yemeyip içmeyip bir “Türkiş
Dekameron”
kitabı yazması kaçınılmaz
olur. İki yıl önce başladım ülkemin
Dekameron hikâyelerini yazmaya.
Basıldı iki yıl önce, o zaman gördüm
ki en entelektüel arkadaşlarım bile
Dekameron’u bilmiyor. Şimdi yeniden
basıldı. Okuyanlar şaşırıyor, sanki
ben hayal gücümü kullanmış abartılı
hikâyeler yazmışım. Hayır az bile
yazdım, bu ülke insanını tanıyın diye.

Çünkü bu köşenin yazarı, sırça
köşklerde değil, bu ülkenin her yerinde
dolaşıp durur, ülkenin argo edebiyatını
pek iyi bilir. Şimdi size müstehcen
bazı görüntüler sunacak. Aman aman
siz gözlerinizi kapayıp, kulaklarınızı
tıkayın…

Ya da başbakanımıza yaranmak için
beni de ihbar edin!
Herkese açık bir halk plajındayız.
Uzun şortunu giymiş, orta yaşlı adam
etrafındaki kadınlara (kızına, karısına,
kız kardeşine haşema giyin diye
emretmiş) kendi namusundan pek
bir emin, çevredeki mayolu kadınları,
kızları resmen dikizliyor.

Devam ediyoruz küçücük 13-14
yaşlarında bir kız. Kızın bulunduğu
odanın kapısı önünde, her yaştan, her
meslekten adam sıraya girmiş, odaya
girme sırasının kendilerine gelmesini
bekliyorlar.

12-13 yaşındaki kızların “pazara
çıkarıldığı”
bir kapalı yerdeyiz. Babalar
ellerinde kızlarının “fiyatlarını” gösteren
kâğıtlarla dolaşıp duruyorlar. “Alıcılar”,
kızların beş katı yaşlı adamlardan
oluşuyor. Adamlardan biri babalardan
birine yaklaşıyor. “Duydum ki sende bir
ilaç varmış, yani şey…“ d
erde bak. Sen
benim küçük kızı al, ilaç benden sana
bedava.”

Aile meclisi karar vermiş, kız gebe,
bağırarak ağlayarak, kendisine tecavüz
edenin amcası olduğunu söylüyor.
Kızın sözlerini ne anne duyuyor ne
baba ne orada bulunan amca ne
küçük erkek kardeşi…

Karar alınıyor, kız öldürülecek.
Amca, “Babasıyla benim yaşım büyük,
bu cinayeti kardeşi işlemeli. Çünkü o
daha 16’sına yeni bastı. Az bir cezayla
çıkar.”
Aile, amcaya minnetle bakıyor,
iyi bir akıl yürüttü. Aileyi kurtardı.
Sonra küçük kardeşin eline bir silah
veriliyor ve kızın bulunduğu odaya
yollanıyor. Baba, kardeşi silahı nasıl
kullanacağını öğretiyor ve kardeş içeri
girip silahı ablasına boşaltıyor. Kurşun
sesleri kesildiğinde baba ve amca
birbirlerini tebrik ediyorlar.

Neyse ben burada keseyim. Buyrun
Türkiş Dekameron’a. Korkmayın!
Müjde karar verdim ikinci Türkiş
Dekameron kitabına başladım.
Bugünlerde şaşırtmak hoşuma gidiyor.

Bu Makaleyi Paylaşın
Yorum bırakın

Bunlara da Göz Atabilirsiniz.

Ferdi Zeyrek’in kendi hesabından veda mesajı paylaşıldı: ’Elveda iki gözümüz’ – Son Dakika Türkiye Haberleri

Vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için kendi sosyal medya…

Haber Spot Haber Spot

Galatasaray’ın yıldızına Süper Lig’den talip çıktı!

Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2025 20:43Teknik direktörlük görevine Selçuk Şahin'i getiren Eyüpspor,…

Haber Spot Haber Spot
Abone Olanlar Okuyor

Serdal Adalı: İdeal kadro için 3 transfer dönemine ihtiyacımız var!

Süper Lig: Başakşehir, Samsun’u rahat geçti!

Survivor’da düello oyununu kim kazandı? 31 Mayıs Cumartesi günü Survivor’da elenen isim kim oldu? – Son Dakika TV Rehberi Haberleri