İsrail’in bu sabaha karşı İran’a yönelik başlattığı hava saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami dahil üst düzey askeri yetkililer, 6 nükleer bilim insanı ve siviller hayatını kaybetti.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran’a düzenlenen saldırılara onlarca jetin katıldığı bildirildi. Açıklamada, “İran’ın farklı bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere düzinelerce askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşama tamamlandı” ifadesi kullanıldı.
İran’ın nükleer silaha sahip olmaya “her zamankinden daha yakın” olduğu iddia edilen açıklamada, İran’ın silahlarının İsrail ve tüm dünya için tehdit oluşturduğu savunuldu.
VANUNU İFŞA ETMİŞTİ
İsrail’in “nükleer tehlike” gerekçesiyle temellendirdiği bu saldırılar bölgeyi bir kez daha ateşe atan Tel Aviv yönetimini tepkilerin odağına yerleştirdi. Diğer taraftan İsrail’in kendi nükleer programı ise “herkesin bildiği bir sır” niteliğinde olmayı sürdürüyor. Bugüne kadar nükleer silah kapasitesini kabul etmeyen İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) taraf olmadı.
1977-1985 yılları arasında Dimona Nükleer Santrali’nde çalışan Mordehay Vanunu, İsrail’in 200 atom bombasına yetecek kadar nükleer materyal ürettiğini İngiliz basınına açıklamıştı. Bunun ardından ülkeden çıkarak İtalya’ya giden Vanunu, burada İsrail casusları tarafından kaçırılmış ve zorla İsrail’e getirilmişti. İsrail’de mahkeme, Vanunu’yu “ihanet” ve “casusluk”la suçlayarak mahkum etmişti.
2004 yılında hapisten çıkan Vanunu, 18 yıl boyunca hapiste kaldı. Vanunu, bu sürenin 11 senesini tek kişilik bir hücrede geçirdi. Vanunu, 2004’te ülke dışına çıkmamak ve hiçbir yabancıyla konuşmamak şartlarıyla salındı.
Vanunu’nun ifşaatları, İsrail’in nükleer silah kapasitesiyle ilgili en büyük dayanaklardan birini oluşturmuştu. Geçtiğimiz aylarda ABD Savunma Bakanlığı’nın resmi bir belgesinde de İsrail’in “nükleer silah sahibi ülkeler”den biri olarak anıldığı dikkat çekmişti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Kasım 2023 günü Almanya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken İsrail’in nükleer silahlarına dikkat çekmişti.
ERDOĞAN: İSRAİL’İN NÜKLEER SİLAHLARI DENETLENMELİ
İsrail’in, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olmadığını hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Taraf olmadığı için ilk etapta kurallarına da tabi olmuyor. Ama üye ülkelerin nükleer güvenlik adına Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna başvurup bir denetleme mekanizması isteme durumu var, onu şu anda harekete geçireceğiz. Oradaki kurulu toplayacak, bu talebe dair bir karar verecekler. Bu süreç biraz zaman alacak. Kurul kararını Atom Enerjisi Kurumunun üst organı olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine göndermeleri gerekiyor. Orada ABD’nin İsrail’in yanında durup bu konuyu veto etmesi mümkün. Ancak bu konunun, o zeminde tartışılır hâle gelmesi bile muazzam bir durum. Şu ana kadar İsrail ile ilgili böylesi bir başvuru resmî kayıtlara ilk defa geçiyor. Bunun ilerletilmesi bölgedeki stratejik çıkarları dengeleme açısından çok önemli bir konu. Buradan baskı kurmaya devam edeceğiz. Biz Türkiye olarak bu çağrıyı yapıyoruz. Vakit çok geç olmadan İsrail’in nükleer silahları şüpheye yer bırakmayacak biçimde denetlenmelidir. Biz bunun takipçisi olacağız. Tüm dünya kamuoyuna da bunun peşini bırakmama çağrısı yapıyorum.”