TDB, Hekim Birliği, Hekim-Sen ve Kamu Diş Hekimleri Derneği 22 Kasım Diş Hekimliği Günü’ne ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Merkezi’ndeki Toplantıya, TDB Genel Başkanı Fatih Güler, Kamu Diş Hekimleri Derneği Başkanı Necat Dilaver, Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Özgür Öz ve Hekim-Sen Sendikası Ankara Şube Başkanı Banu Yıldırım katıldı.
TDB Genel Başkanı Fatih Gülerdiş hekimlerinin sorunlarına ve çözüm önerilerine dikkat çekti. Yurt dışına gitmek için iyi hal belgesi alan diş hekimlerinin sayılarının arttığına vurgu yapan Güler, “Bugün 7 iyi hal dilekçesi daha verdim. Giden hekimler dil bilen, iyi hekimlerimiz. Nitelikli bir iş kaybına uğruyoruz” dedi.
Ülkemizin diş fırçası ve diş macunu kullanımında geride olduğunu ifade eden Güler, Türkiye’de diş hekimine gitme sıklığının da az olduğunu söyledi.
‘ÖĞRENCI YÜZDE 155, PROFESÖR YÜZDE 5 ARTTI’
Meslek dışı kişilerin ağız diş sağlığı merkezlerine ortak olması durumunun sağlıkta ticaretleşmenin önünü açtığına vurgu yapan Güler, diş hekimliği fakültelerine ilişkin ise, “6 yılda yüzde 155 kontenjan artışı var. Öğrenci sayısı yüzde 155 artarken profesör sayısı yüzde 5 artıyor. İnsan gücü planlaması yapılmadan yeni diş hekimliği fakültesi açılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
‘DEKANI DİŞ HEKİMİ OLMAYAN 12 FAKÜLTE VAR’
Diş hekimliği fakültesinin olduğu okullarda tıp fakültesinin de olması gerektiğini söyleyen Güler, diş hekimliği fakültesi bulunan 11 üniversitede tıp fakültesi bulunmadığını ifade etti.
Dekanı diş hekimi olmayan 12 fakülte olduğunu da vurgulayan Güler, “YÖK’e sesleniyorum: Diş hekimliği fakültesine diş hekimi olmayan dekan atıyorsunuz. Dekanlık sadece idarecilik değil o bilim dalını bilen ve uygulatabilen insan demektir” dedi. Güler 8 diş hekimliği fakültesinde ise hiç profesör olmadığını kaydetti.
‘2030 SONRASI FELAKET’
Dişhekimliği fakültelerine öğrenci alınmasının durdurulması ve mevcut öğrencilerin beş yıl içinde mezun olması durumunda beş yıl içinde yaklaşık 50 bin yeni diş hekimnin mezun olacağını kaydeden Güler, 2030 sonrası için tam bir felaket tablosu ile karşı karşıya kalınacağını belirtti. Güler, “Toplam diş hekimi sayısı bu durumda yaklaşık 100 bin kişiye yaklaşacak ve 2030 yılında bir diş hekimine düşen nüfus yaklaşık 650 kişi olacaktır. Bu sayı AB ortalamasının da OECD ortalamasının da üzerindedir. Ayrıca bu kadar hızla artan öğrenciye nitelikli eğitim verecek öğretim üyesi kadrosunun yetiştirilmesi de mümkün bulunmamaktadır” dedi. “Diş hekimi sayısını hızla artıyoruz ama dağılımı doğru yapamıyoruz” diyen Güler bu durumun da bir paradoks olduğunu belirtti.
Güler, diş hekimlerinin önerilerini şöyle sıraladı:
-Sağlık hizmetlerinde KDV’nin yüzde bire düşmesini talep ediyoruz.
-Kamuda daha fazla istihdam istiyoruz.
-10 dakika MHRS süresi tedavi işlemi için yetersiz. Bunu hekimler kendi planlamalıdır.
-Diş hekiminin kamuda ağız diş sağlığı teknikeri ihtiyacı vardır. Bu konuda yeterli atamalar yapılmalıdır.
-Yıpranma payı yüksek tutulmalıdır.
-Cezaevlerinde çalışan meslektaşlarımızın özlük hakları iyileştirilmelidir.
-Vize çok büyük probleme dönüşüyor. Diş hekimlerine yeşil pasaport talep ediyoruz.
-Taşeron diş hekimliğini kabul etmiyoruz.
-Diş hekimliğinde mezuniyet sonrası eğitim zorunlu olmalıdır.