ABD’nin Hande Fırat’ın açıklamaları şöyle:

NYT: ABD SURİYE’DEN ÇEKİLİYOR

Bir süredir Türkiye ile Amerika arasında bu konuda görüşmeler yürütülüyordu. ABD, özellikle Trump’ın bakış açısı biliniyordu. Bu görüşmelerde de çok net bir şekilde ABD’ye, bu isteği karşısında neden asker kalmaması gerektiği ya da daha az askerin kalması gerektiği çok net açıklandı. ABD’nin İran ve Rusya’nın dışında iki ayrı sıkıntısı daha vardı: 1. DEAŞ kamp ve hapishaneleri, 2. Biz gidince Kürtlere ne olacak? Türkiye ile Kürtler karşı karşıya gelir mi? Kürtlere ne olacağı konusu zaten süreçle birlikte çözüldü. ABD’liler bunu gördü. Şara ile Mazlum Abdi’nin anlaşmasının ardından, bu konuda hem ABD hem Türkiye daha hızlı hareket edilesi konusunda bir fikir birliği içinde diyebiliriz.

”ABD, SDG’YE UZUN ZAMANDIR MÜHİMMAT SEVKİYATI YAPMIYOR”

Diğer taraftan, DEAŞ kamp ve hapishaneleri aslında Suriye’nin kuzeyinde bulunuyor. Burada yaklaşık 10-12 bin civarı hapishanede ve kampta Iraklılar var. Iraklılar bir süre önce, o kamptaki vatandaşlarını almaya başladılar. 2-3 bin civarında başka ülkelerden DEAŞ’lılar var. Bu ülkeler ya alacak ya da orada Şam yönetiminin gözetiminde hapishanelerde ve kamplarda kalacak. Geri kalan rakamın çoğunluğunu Suriyeliler oluşturuyor. Dolayısıyla Suriye kendi hapishanelerinde bunları tutacak.

Yaklaşık 4-5 gün önce Amerikalılar ufak ufak askerlerini azaltmaya başladılar. Daha da önemlisi, SDG’nin imza atmasındaki belki en önemli gerekçe, Amerikan yetkililerinin Suriye’den çekileceklerini SDG’ye söylediler. Tamamen çıkmaları beklenmiyor. Yıl sonuna kadar ABD’nin önünde bir takvim var. Bu takvime göre karar verilecek ve bölgedeki gelişmeler de etkili olacak. Sadece bu değil, SDG’ye uzun bir zamandır da ABD mühimmat sevkiyatında bulunmuyor.