Ve Basketbol Süper Ligi’nde finalin adı belli oldu:
Fenerbahçe Beko-Beşiktaş Fibabanka. Bana sorarsınız sürpriz değil. Normal
sezonu 1. bitiren takımla 2. tamamlayan ekibin finali olacak. Sezon içinde
aralarında oynadıkları maçlar 1-1. İki takım Türkiye Kupası finalini de oynadı.
Bu maçı da Sarı-Lacivertliler kazandı. Kâğıt üzerinde Fenerbahçe daha geniş bir
kadroya sahip, Euroleague şampiyonu, Türkiye Kupası galibi ve kendine güveni
tavan yapmış bir takım. Bence en büyük sorunları belki biraz maç ritimlerini
kaybetmiş olabilecekleri. Sertaç’ın oynamama ihtimali bir dezavantaj olabilir.
Saha avantajları var. Kota fazlası (4+3) yabancı oyuncuya sahip oldukları için
maç kadrosunda kimleri tercih edecekleri önemli olacak diye düşünüyorum.

Beşiktaş ise mütavazı bir bütçeye sahip olmasına rağmen bu
sezona damgasını vurdu. Seveni, sevmeyeni var ama koçlarına şapka çıkarıyorum.
Takımını sürekli istim üzerinde tuttu. Oyuncularının deyim yerindeyse ensesinde
bütün sezon boyunca boza pişirdi. Oyuncuların en büyük düşmanı olan konfor
alanına (confort zone) düşmesine izin vermedi. Dar bir kadroyla oynamak bazen
avantajdır. Bunu iyi kullandı. Sonuçta Anadolu Efes gibi çok potansiyelli bir
takımı eleyip finale çıktılar. En sevdiğim tarafları takım olarak yarattıkları
pozitif sinerji. Takım ruhu egoların önüne geçmiş. Hele taraftarı son maçta
müthişti. Anadolu Efes çok erken başantrenörünü değiştireceğini, bazı
oyuncularla yollarını ayıracağını açıklamasaydı ve önemli sakatları olmasaydı
işler değişebilirdi. Ama bütün bunlar Siyah-Beyazlıların başarısını
gölgelememeli.

Rakibine göre çok daha iyi maç ritmine sahip Beşiktaş mı
yoksa Euroleague kupasını kazanarak hepimizin gurur kaynağı olan ama 8-9 gündür
maç yapmayan “Armada” Fenerbahçe mi? Belki böyle bir derbi son yıllarda yokuş
aşağı süratle giden basketbola ivme kazandırır. Fenerbahçe ağır basıyor ama
Beşiktaş her kazandığı maçtan sonra biraz daha inanacaktır. İlk maç çok
belirleyici olacak gibi geliyor.