En yakın kasabaya 160 kilometre uzakta yaşayan aileyi geçtiğimiz 18 yıl içinde sadece bir avuç insan ziyaret etti.
BBC’nin haberine göre; fotoğrafçı Ed Gold, Atchley ailesiyle 11 ay geçirdi. Aile yılda bir kez büyük bir market alışverişi yapıyor. Bu alışverişin içinde süt tozundan domates salçasına, pirinçten mısıra ve fasulyeye kadar her şey var.
Alışverişin dışında aile ayı, kurt, tavşan, ördek ve kunduz avladığı gibi yaban mersini ve kuşburnundan reçel yapıyor.
Gün ışığına göre günlük rutinini üç saat ileri ya da geri çekebilen aile, genelde 16.30’da kahvaltı yapıyor. Uzun kış günlerini marangozlukla, temizlik ve onarımla geçiriyor.
22:00’de akşam yemeği yedikten sonra sohbet ediyorlar, gitar çalıyorlar ya da yazı yazıyorlar. Yatağa ise genelde 04.00’te gidiyorlar.
Eğer para sıkıntısı yaşarlarsa 52 yaşındaki David, yüzülmüş derileri satıyor, kulübe inşa ediyor ya da 1.600 kilometre uzaklıktaki altın madeninde çalışıyor. Ancak güneş enerjisinin de yardımıyla aile genelde yılda sadece 12 bin dolar ile geçinebiliyor.
Ailenin 13 yaşındaki oğlu Sky, evde eğitim görüyor. Ailesi aşçılık ve marangozluk üzerinden matematik öğretmek gibi yeteneğe dayanan bir eğitim modeli uyguluyor.
David ve Romey oğullarının eğitiminin bir parçası olarak Grand Theft Auto oynamasına izin veriyorlar. Sky’ın böylece ‘kendine güveni ve işleri çok da ciddiye almamayı’ öğrendiğini söylüyorlar.
Issızlığın içinde yaşamak Atchley ailesini mutlu etse de Romey’yi ilk başta endişelendirmiş: “Buraya ilk taşındığımda yanlış gidebilecek şeyleri düşünüp çok korkuyordum. Ya birinin apandisiti patlasaydı? Elektrikli testerimiz bozulsaydı ve hiç odunumuz kalmasaydı? Ancak anı yaşamayı sonradan öğrendim.”
David ise halinden memnun: “İnsanlar 18 ay izolasyonda yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyor. Sizi değiştiriyor. Herhangi bir konu hakkında iki ayrı fikre sahip olmaya hakkınız var. Vaktimiz olduğu için aylarca tek bir konu hakkında konuşabiliyoruz.”