CHP Sözcüsü Deniz Yücel gündüz saatlerinde yapmış olduğu basın toplantısında partilerine yönelik operasyonlara dair önemli açıklamalarda bulundu.
“Bir büyük kurgunun, bir büyük senaryonun önceden planlanmış sahneleri tek tek hayata geçiriliyor… Yaşananlar baştan sona bir “Yorma, yıldırma ve itibarsızlaştırma” süreci… Yorma, yıldırma ve itibarsızlaştırma süreci tutuklamadan sonra da devam ediyor…” Sözleri ile değerlendirmelerde bulunan Yücel, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınma biçimi ile ilgili,
“Bir davetiye ile çağırılsa ifade vermeye gidebilecek seçilmiş bir kamu görevlisi apar topar gözaltına alınıyor, ifadesi bile alınmadan 72 saat nezarette tutuluyor, daha sonra adliyeye sevk ediliyor, 12 saat de adliyede gözaltında tutuluyor ve hakkında tutuklamayı gerektirecek hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen tutuklanıyor.” Diyerek sürecin asıl işlemesi gereken şekline dair kamuoyuna yönelik önemli bilgiler paylaştı.
“CEZA YARGILAMASINDA TUTUKSUZ YARGILAMA ESAS, TUTUKLU YARGILAMA İSTİSNADIR”
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasının hukukun işleyişi ile çeliştiğinin altını çizen Yücel,
“Ceza Muhakemesi Kanununun 100. Maddesine göre “Hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller ile delilleri karartma veya kaçma şüphesi olduğuna dair hakkında somut bir bulgu” bulunmayan bir kişi tutuklanamaz. Ceza yargılamasında tutuksuz yargılama esas, tutuklu yargılama istisnadır. Elbette Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın tutuklanmasını, hukukla açıklamak, hukuk içerisinde bir yere oturtmak mümkün değil. Çünkü bu süreç hukuki değil siyasi bir süreç…” Sözleri ile tepki gösterdi.
“MEYDAN OKUMA KARŞISINDA HİÇBİR CUMHURİYET HALK PARTİLİ’NİN SİNİP SUSMASINI BEKLEMESİN”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde CHP’ye yönelik, “Turpun büyüğü heybede” sözleri üzerine CHP lideri Özgür Özel tepki göstermişti. Parti sözcüsü Deniz Yücel de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi.
“Bir ülkenin Cumhurbaşkanı; “Daha turbun büyüğü heybede” diyorsa, “Ben hukuk yasa tanımam, yargı benim elimde istediğim belediye başkanınızı görevden alırım” demektir. “Yargı bilmez, ben yargıya fısıldarım, yargı da talimatlarımı uygular” demektir. “31 Mart Yerel Seçimlerinde aldığınız belediyeleri, türlü bahanelerle, suç icat ederek, ısmarlama kararlarla elinizden alacağım” demektir. “Ülke yönetimi umurumda değil, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntı umurumda değil, ben siyasi menfaatlerime, koltuğumun ömrüne, bir kez daha nasıl seçilebileceğime bakarım” demektir. Ben tek adamım, ben ne dersem o olur, bir lafıma bakar demektir.
Ve bu, düpedüz bir meydan okumadır. Bu meydan okuma karşısında hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin sinip susmasını beklemesin!
YOL HARİTASI EN GEÇ SALI GÜNÜ AÇIKLANACAK
Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilerleyen süreçte atacağı adımlar ile ilgili olarak da bilgi veren Yücel, “Genel Başkanımız en geç Salı günü parti olarak izleyeceğimiz sürece ilişkin daha detaylı bir açıklamayı basın mensupları vasıtasıyla kamuoyu ile paylaşacaktır.” Dedi.