Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs’te okul kafeteryasının kapatılıp iktidara yakın kişilere ait olduğu öne sürülen bir kahve zincirinin şubesinin açılmak istenmesi üzerine öğrencilerin başlattığı “işgal kafe” eylemine karşı okul yönetimi harekete geçti. Öğretim üyelerinin “kayyum” olarak nitelediği yönetim dün eyleme katılan en az 20 öğrenciye uzaklaştırma cezası verdi. Öğrenciler, giriş kartları iptal edilerek okuldan üç gün boyunca uzaklaştırıldı.
HUKUKSUZ KARAR
Uzaklaştırma önleminin bildirildiği yazıda öğrencilere “Kuzey Kampüs kafeyi işgal ederek eylem yaptıkları, bu suretle diğer öğrencilerin kafenin sunduğu hizmetten faydalanmalarını engelledikleri” suçlaması yöneltildi. Alınan önlemin gerekçesi olarak ise 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 54’üncü maddesi gösterildi. Ancak, “Yükseköğretim kurumu içinde izinsiz olarak bildiri dağıtmak, afiş veya pankart asmak” hükümlerini içeren söz konusu madde AYM tarafından 19 Nisan 2024’te iptal edilmişti. Mahkeme, iptal kararının gerekçesi olarak ise hükmün öğrencilerin ifade özgürlüklerine yönelik sınırlama getirdiği ve bunların sıkı bir otosansüre yol açabileceğini bildirmişti. Uzaklaştırmanın hukuksuz gerekçelerle dayandırıldığını belirten öğrenciler rektörlüğe verdikleri bir dilekçe ile karara itiraz etti. Okulun öğrenci temsilciliği kurulu da (ÖTK) “Tedbir kararlarını kabul etmiyoruz” diyerek “işgal kafe”nin önünde toplandı.
‘ZARAR VERMEDEN’
Cumhuriyet’e konuşan eyleme katılan öğrencilerden Atakan Özsan, “Bir haftadır işgal eylemi hiçbir yere zarar vermeden, kafedeki emekçilerle iyi geçinilerek devam ettiriliyor. Öğrenciler her sabah kendi kahvelerini, çaylarını getirip arkadaşlarıyla paylaşarak dayanışmayı sürdürüyor. Boğaziçililerin bu konudaki talepleri net: işgal Kafe’nin hiçbir sermayeye devredilmeden, öğrencilerin işlettiği bir öğrenci kooperatifine dönüştürülüp ders çalışma alanı ve kütüphane olarak kullanılması” dedi.
‘ÜNİVERSİTELER BİZİM’
Atakan, “Sırf kampüsteki bir kafe kâr edebilsin diye öğrencilerin eğitim hakkının gasp edilmesi kabul edilemez. Bu üniversiteler, kayyumluğun değil bizimdir, bizim kalacak” ifadelerini kullandı.