Uraloğlu, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29) basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Azerbaycan’ın COP29’u çok iyi organize ettiğini, her şeyin yerli yerinde olduğunu söyleyen Uraloğlu, tebriklerini iletti.

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin 2053 sıfır emisyon hedefi bulunduğunu bildirerek bunu gerçekleştirmek için elektrikli kara taşıtlarından metrolara kadar her türlü planlamayı yaptıklarını belirtti.

Bisiklet ve scooter kullanımını teşvik etme konusunda şehirlerde birçok düzenleme yaptıklarını aktaran Uraloğlu, merkezi hükümet ve yerel yönetimlerle beraber gerekli altyapı çalışma ve teşviklerini hayata geçirdiklerini ifade etti.

Uraloğlu, liman ve havalimanlarında emisyon salımlarını azaltma konusunda çalışmalarda bulunduklarını vurgulayarak “Türkiye’deki 58 havaalanının 50’si karbon sertifikası almış durumda. Bu da dünyada en yüksek oranlardan bir tanesi” diye konuştu.

Türkiye’nin coğrafi konumu avantaj sağlıyor

Türkiye’nin konumu dolayısıyla 67 ülkenin sadece 4 saatlik bir uçuşla gidebileceği noktada bulunduğunu, bunun da 1,5 milyar insana erişim olanağı anlamına geldiğini belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Sadece bu coğrafyada yaklaşık 51 trilyon dolarlık bir gayrisafi milli hasıla ve yıllık da 12 trilyon dolarlık bir ticaret hacmi var ama global olarak düşündüğümüzde ulaşım koridorlarının ticarette çok büyük önemi olduğunu biliyoruz. Bizim de bu noktada gayretlerimiz var. Azerbaycan’ın da dahil olduğu, Çin’den çıkıp Avrupa’nın en batısına, Londra’ya kadar giden Orta Koridor’da biz de bulunuyoruz. Bu koridorun daha nasıl geliştirilebileceğini, elektrikli trenlerin nasıl kullanılması gerektiğini konuşuyoruz. Çünkü buradaki kapasiteler önümüzdeki süreç içerisinde artacaktır. Dolayısıyla dizel ya da fosil yakıtlı lokomotiflerin emisyon salınımı artacaktır. Biz de ülkemizde elektrikli trenleri ve lokomotifleri geliştiriyoruz.”