Kamu emekçilerinin 8’inci dönem toplu sözleşmeleri öncesinde Anayasa Mahkemesi (AYM) tartışma yaratacak emsal bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme yetkili sendikaya üye olmayan kamu emekçilerinin toplu sözleşmeden yararlanmak için yetkili sendikaya dayanışma aidatı (iki katı aidat) ödeme zorunluluğunun önünü açtı. Eski Eğitim Sen MYK Üyesi Özgür Bozdoğan; “Sendikal demokrasisini, azınlık sendikasının çoğunluk sendikası olmasını ortadan kaldıran bir durum” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM); 8’inci dönem toplu sözleşme dönemi öncesinde dikkat çeken bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme; yetkili sendikaya üye olamayan kamu emekçilerinin toplu sözleşmeden yararlanmak için yetkili sendikaya iki kat aidat ödeme zorunluluğunun önünü açtı.
İKİ KAT AİDAT ZORUNLULUĞUNU DANIŞTAY İPTAL ETMİŞTİ
2015’te Resmi Gazete’de yayımlanan 3’üncü dönem toplu sözleşmeyle “yetkili sendika üyesi olmayan yerel yönetim hizmetleri kolundaki kamu personelinin sosyal denge sözleşmesinden yararlanabilmesi için iki kat aidatı ödemeleri zorunlu tutulan” düzenlemeye ilişkin yerel yönetim hizmetleri kolunda örgütlü ikinci büyük sendika olan Türkiye Yerel Yönetim Hizmetleri Kolu Kamu Görevlileri Sendikası’nca 2016’da Danıştay’a iptal davası açıldı. Davanın görüldüğü Danıştay 11’inci Dairesi Aralık 2017’de iptal kararı verdi.
AYM DE DANIŞTAY’IN KARARINI İPTAL ETTİ
Yerel yönetim hizmetlerinde yetkili sendika olan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) da Danıştay 11’inci Daire’nin iptal kararını “sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlali” iddiasıyla 2020’de Anaysa Mahkemesi’nde dava açtı. Yüksek Mahkeme; davayı 9 Ocak’ta ihlal yönünden karara bağladı ve gerekçeli kararını dün Resmi Gazete’den yayımladı.
İKİ KAT AİDAT SOSYAL ADALETİ GÖZETİYORMUŞ
Yüksek Mahkeme; söz konusu aidat düzenlemesinin toplu sözleşmeden yararlanmanın aidat farkı ödemesiyle sınırlandırılmasının sendikal örgütlenmeye zarar vermeyeceğini belirterek; “Toplu sözleşmenin getirdiği mali ve sosyal haklardan faydalanmak, bu sözleşmenin yapılmasına katkı sağlayan yetkili sendika üyelerinin ayrıcalığıdır. Ancak, belirli bir aidat farkı ödeyerek bu haklardan diğer kamu görevlilerinin de yararlanmasına imkan tanınması, örgütlenme özgürlüğünü zedelemediği gibi sosyal adaleti de gözetmektedir” değerlendirmesin de bulundu.
DOSYA YENİDEN DANIŞTAY’A GÖNDERİLDİ
Yüksek Mahkeme ayrıca somut olay kapsamında anayasanın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10’uncu maddesindeki “ayrımcılık yasağına” yönelik Danıştay 11’inci Daire ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun düzgün bir inceleme yapmadığını değerlendirerek; “Sendika üyesi olmayanların, toplu sözleşmeden ancak iki aidat tutarı kadar bir ödeme yaparak yararlanması, ne örgütlenme özgürlüğüne ne de eşitlik ilkesine aykırıdır” ifadesini kullanması dikkat çekti. Bu gerekçelerle AYM; Danıştay’ın iptal kararını anayasanın sendikalara “Üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek” hakkı tanıyan 51’inci maddeyle bağlantılı 10’uncu maddede güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vererek, dosyanın 11’inci Daire’nin işlerinin devredilidiği Danıştay’ın ilgili dairesine gönderilmesini oy birliğiyle hükmetti.
‘SENDİKAL DEMOKRASİNİN ORTADAN KALDIRILMASI’
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, kamu görevlilerinin sendikal hakları ve toplu sözleşme sistematiği açısından emsal teşkil ederken, sosyal denge sözleşmelerinde sendika üyesi olan ve olmayan yönünden farklı hükümler konulabilmesinin de yolunu açıyor. Eski Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu üyesi Özgür Bozdoğan, söz konusu kararın ağustosta başlayacak toplu sözleşme dönemi öncesinde alınmasına dikkat çekerek; “Toplu sözleşmenin bir hak olduğunu ve haklardan yararlanılmasının bir ücrete tabi tutulmaması gerektiğini belirtiyoruz. Sendika literatüründe bunun adı dayanışma aidatıdır. Bu uygulama yetkili sendikaya üye olmayanları yetkili sendikaya üye olmaya zorlanması anlamına geliyor. Sendikal demokrasisini, azınlık sendikasının çoğunluk sendikası olmasını ortadan kaldıran bir durum. Bu kararın haziran ayında alınması, ağustosta başlayacak toplu sözleşmeleri etkilemesi bakımından kritik bir öneme sahip” dedi.