Dünya Sağlık
Örgütü (DSÖ) 2024
yılında Avrupa’da
kızamık vakalarının
iki katına çıkarak son
25 yılın en yüksek seviyesine
ulaştığını açıkladı.
DSÖ Avrupa
Direktörü Hans Kluge konu
hakkında “Kızamık geri döndü
ve bu bir uyandırma çağrısı.
Yüksek aşılama oranları
olmadan sağlık güvenliği
sağlanamaz” açıklamasını
yaptı.
Cumhuriyet, kızamık
salgınının Türkiye’ye etkilerini
ve hastalıktan korumada
aşının önemini Türk Tabipleri
Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu
Başkanı Dr. Emrah Kırımlı ve
İstanbul Tabip Odası (İTO) Aile
Hekimleri Komisyonu’ndan Dr.
Recep Koç ile konuştu.
Kırımlı, “Türkiye’de
kızamık salgını
ciddi derecede
var. Avrupa’da en
yüksek vaka sayısı
Türkiye’de” ifadelerini
kullanırken Koç, “Sağlık
Bakanlığı, DSÖ ile paylaştığı
verileri Türkiye içindeki
sağlık meslek kuruluşlarına
vermiyor. Türk Tabipleri Birliği
ve tabip odalarıyla veriler
paylaşılmıyor” dedi.
Salgın riskini azaltmak için
toplum bağışıklanmasının
sağlanması gerektiğini
belirten Kırımlı, “Ülkemizde
2023’ten beri kızamık salgını
var. Kızamık doğal seyri içinde
5-7 yıl içinde ataklar yaparak
salgına yol açabiliyor. Ne
yazık ki biz ülke olarak bu
atak dönemine hazırlıksız
yakalandık” dedi. Kırımlı,
salgının başlıca nedenlerini
şöyle sıraladı: “Son yıllarda
giderek artan aşı tereddüdü,
Covid döneminde okul
çağı aşılarının yapılamamış
olması, yurtdışından
ülkemize gelenlerin aşı
kontrollerinin yapılmaması
ve aşı eksikliği nedeniyle aşı
olması gerekenlerin aşılarını
olamaması.”
Sağlık Bakanlığı’nın etkili
bir aşı kampanyası yapması
gerektiğine değinen Koç
ise “Bebek ve çocuklar için
zorunlu aşı kanunu yok.
Bunu kamuyla ve bizlerle
paylaşırsa kampanyayı beraber
götürebiliriz. Ama bakanlık bu
konu hakkında çok çekimser.
Tüm işi aile hekimlerine
ve tabip odalarına yıkmış
durumda” ifadelerini kullandı.