Adı savunma olsa da hücum etti
Ekrem İmamoğlubaşsavcı Akın
Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle
yargılandığı davada.
Üzerine atılı suça takılı kalmadan
hakkındaki 7-8 davaya toptan yanıt verdi.
Halka seslendi sanık sandalyesinden.
Öncelikle, CHP ailesi İmamoğlu’nun
yanındaydı duruşmada. Savunmasını
yaparken Silivri yerleşkesinin önünde
toplananların “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”
sloganları yankılandı duruşma salonunda.
Tam o sırada, “Resmim yasak, sesim yasak,
sosyal medya yasak ama beni milletin
gönlünden silemezsiniz” cümlesini kullanması
bir rastlantı değil, anlık etki-tepkiydi. Sabahın
ilk saatlerinde gelip içeri girebilen şanslı
CHP’liler İmamoğlu’nun, “Cumhurbaşkanı
adayı olduğum için buradayım” sözleri
sonrası, duruşma uygulamalarının da dışına
çıkarak tezahürat yaptı ki mahkeme başkanı
iki kez uyarıda bulunmak zorunda kaldı.
Peki İmamoğlu ne dedi, ne demek istedi?
Öncelikle 90 gündür, bir tür yargı tacizine
hedef olduğunu söyledi. “Yargılanmıyoruz,
cezalandırılıyoruz” sözleri de davanın
siyasi yapısına vurgu. Keza, “İstanbul’un
muhafızı olduğum için, Kanal İstanbul’a karşı
durduğum için buradayım” cümlesi gibi.
Ahmak davası, seçim iptali,
Büyükçekmece davası, bilirkişi davası ve
“19 Mart sivil darbe” davasındaki hiçbir
suçlamayı kabul etmediğini belirtmesi yargı
yoluyla yılmayacağının sinyaliydi. Yargı
sisteminin başındakiler için de “Aklını peynir
ekmekle yemişler” ifadesinin hemen ardından
lafı gizli tanıklara ve “İtirafçı ol” baskısıyla
karşı karşıya kalanlara getirmesiyse ana dava
iddianamesine yönelikti.
Sözün özü tarihi bir savunmaydı,
savunmadan öte halka seslenişti. Şimdi
gözler 16 Temmuz’daki duruşmada; karar
çıkabilir, normalde ceza almaması gereken
bir dosya ancak İmamoğlu her türlü karara
hazır olduğunu da hem söylemleri hem
vücut diliyle sergiledi.
ÖNCELİKLİ KONU İMAMOĞLU!
CHP, ısrarla çarşamba-cumartesi
mitinglerini sürdürüyor. Dozajı artırıp
müzikli eylemlerden ziyade, neden-sonuç
ilişkili demeçlerin verildiği platforma
geçmeliler. Genel başkan Özgür Özel,
her söyleminde İmamoğlu’nun en azından
tutuksuz yargılanması gerektiğini dile
getiriyor, partinin tüm organları Özel’in bu
konudaki hassasiyetine önem vermeli. Keza
7. genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Silivri ziyareti ve hem İmamoğlu hem
aynı yerleşkede bulunan ilçe belediye
başkanlarla görüşmesi ve “Özgürlüğünüz
için hepimiz mücadele ediyoruz” sözü
çok değerli. Ki Kılıçdaroğlu’nun bazı
akademisyen hukukçularla İmamoğlu
dosyasını görüşüp belediye başkanlarının
serbest bırakılmaları için usulen alternatifler
aradığı biliniyor. O yüzden CHP’nin diğer
üst akılları farklı bir gündeme bakmadan
İmamoğlu’nu “öncelikli mesele” olarak sıcak
tutmalı ve yorumcu görünümlü trollerin
yarattığı kavga ortamından uzak durmalı.
SAVAŞ EKONOMİSİ!
Ekonomi, zaten “Enflasyon düşüyor”
yalanları nedeniyle kritik çizgideydi; İsrailİran gerginliği işin tuzu biberi oldu. Akaryakıt
zamları savaşın ekonomiye etkisinin ilk
adımı. Sırada doğalgaz var. Eğer Hürmüz
Boğazı kapanır ve petrolün varil fiyatı
artarsa Türkiye üretim zinciri kırılır, cari
açık büyür. Varildeki her 10 dolarlık artışın
Türkiye’ye bedeli 4 milyar dolar civarı.
1970’lerdeki petrol krizi 55 yıl sonra
yaşanmaz umarız! Şu an için en önemli
gelir kaynağı olan turizm de füzeler Akdeniz
üzerinde uçmaya devam ederse kritik bir
sürece girer. Çünkü son yıllarda İran, Irak,
İsrail, Suriye, Ürdün, Lübnanlı turist sayısı
Avrupalı turistleri yakalamıştı. O bölgeden
uçuş yok. Avrupalı tercihini İtalya, İspanya,
Cezayir, Fas’a çevirmiş durumda. Gerçi
bunlar kötü senaryo, ama faiz düşürmeye
niyetlenen Mehmet Şimşek, umarız krizin
simülasyonunu yapmıştır. Ayrıca çarşıpazardaki savaş fırsatçılarına da göz
açtırılmamalı çünkü füzeler nedense bizim
kiraz, çilek, karpuzu vurdu ilk tahlilde!
UÇAKLAR UÇMASIN MI!
PKK’nin feshedilmesi sürecinde densizin
biri, TV yayınında, “Artık Diyarbakır’da
savaş uçakları uçmasın, kime bu gözdağı?”
demişti. Satır arasında kaldı. Eğer o
F-16’lar uçmasa, günlerdir İsrail tanker ve
savaş uçakları Türkiye sınırını elini kolunu
sallaya sallaya geçerdi. Ki denediler, sınırın
5 km ötesinden geri çevrildiler DEM’linin
beğenmediği savaş uçakları sayesinde.
Ülkede bazı kesimler ne yazık ki ulusal
güvenliğin ne anlama geldiğini bilmiyor
ya da olası İran’ın da dağılması sonucu
bölgede oluşacak “sözde” bir federe
devletin altlığını yapıyor. O yüzden Ankara
temsilcisi Sertaç Eş‘içinde “Hava savunması
alarm veriyor” manşeti iyi irdelenmeli ve
yerli üretim silahlara geçilmeli. Çünkü
olası bir İsrail çatışmasında yazılımları
ABD ve İsraillilerce modernize edilen
F-16 Block’larla alımı halinde F-35’ler
hangardan bile çıkamaz!