26 Nisan’da Kamışlı’da “Kürt Birlik ve Tutumu” adı altında bir konferans düzenlenmiş, burada merkezi olmayan bir Suriye yönetimi talebi dillendirilmişti. Ankara bu konuda Suriye yönetiminden verilen mesajlara, “mutabakata uygun değil” açıklamalarına dikkat çekiyor.

Diplomatik kaynaklar Türkiye’nin, terör örgütüyle iltisaklı oluşumların siyasi ve askeri düzlemde etkin olmalarının önünün kesilerek Suriye yönetimi ile “SDG” arasında varılan mutabakatın uygulanmasının beklendiğine işaret ediyor. Aynı zamanda, PKK’nın örgüt olarak yapılan çağrıya bir an önce olumlu cevap vermesi, silahlarını bırakması ve bölgede normale dönüşün önünde engel oluşturmaktan çıkması beklentisi de mevcut.

Türkiye’nin Suriye konusundaki tavrına da işaret eden kaynaklar, Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması, merkezi bir idare etrafında ülkenin tüm unsurlarına eşit vatandaşlık hakkı verilmesinin önemine dikkat çekiyor.

Ankara bir kez daha Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan, egemenliğini zedeleyecek olan, Suriye’de merkezi otorite dışında silah taşıma imkanı verecek tüm faaliyetlerin karşısında yer aldığına dikkat çekiyor ve “Terör örgütlerinin devamını sağlayacak hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğini; Suriye’de PKK ve uzantıları kendilerini lağvetmezse, terör örgütünün sistem dışına çıkarılmasının başka yollarla sağlanması için gerekli irade ve imkan bulunduğuna” vurgu yapıyor.

Kaynaklar Suriye’nin, güvenliğiyle ilgili bir sorun görmesi takdirinde herhangi bir ülkeyle anlaşma yapmayı tercih etmesi seçeneğini hatırlatıyor. Ve bu çerçevede Türkiye’nin karşılıklı anlaşmalar kapsamında Suriye’ye destek verebileceğini, bölgede kendi güvenlik ve tehdit değerlendirmelerine göre ikili iş birliğine hizmet edecek her türlü konunun ele alınabileceğine dikkat çekiyorlar.