Kötü komşu insanı ev sahibi yapar… İlginçtir, ne zaman savunma sanayinde elde ettiğimiz bir başarı duysam herkes gibi benim de aklıma bu atasözü geliyor. Hikaye hep aynı, aralarında müttefiklerimizin de olduğu gelişmiş ülkelerin, bize ayar vermeye çalışırken ilk başvurdukları yöntem; ambargo. Bugün Türk savunma sanayinin ulaştığı seviyelere bakınca sonuç hiç de fena değil. Ambargolar yaradı demek ne kadar safça olur bilemiyorum ama bir de hiç ambargo uygulanmadığını düşünün. Belki bugün ne Aselsan, ROKETSAN, TUSAŞ yapamaz BAYKAR olmazdı. Olsa da dünya Türk İHA ve SİHA’larından söz etmezdi diye düşünüyorum. Örneğin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra ABD’nin Türkiye’ye ambargo uygulaması, ASELSAN’ın doğmasıyla sonuçlandı. 3 yıl süren açık ambargonun mutlaka farklı pek çok sonucu olmuştur. Fakat uçaklarını yedek parçasız uçurmak zorunda kalan Türkiye’nin sanayisinin, bu işten kazançlı çıktığı muhakkak. Gizli-açık veya aşırı yavaşlatmalar şeklinde uygulanan askeri ambargolarla baş etmenin yolunu, savunma sanayini güçlendirmekte bulan Türkiye, bu alanda dünyanın önemli oyuncularından biri şimdi. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi listesinde Türkiye’den 5 kurumun yer alması az buz bir başarı değil mesela. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyaçlarının milli imkanlarla karşılanması için ABD’nin ambargosu sürecinde 1975’te kurulan ASELSAN bugün, Türkiye’nin en büyük savunma elektroniği kuruluşu. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) bağlı anonim bir şirket olarak, başarı grafiğini her geçen gün yükseltiyor. 50 yıldır denizlerin altından uzayın derinliklerine her alanda oyun değiştirici etkiye sahip ileri teknolojiler geliştiriyor. Dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesinde 42’inci sırada yer alan ASELSAN, 2030 yılında global ölçekte en büyük 30 firma arasına girmeyi hedefliyor. Gelecek hedeflerini aselsaneXt vizyonu ile özetleyen şirket, bir yandan ileri teknolojiye odaklanırken bir yandan da ihracat odaklı büyümenin peşinde. 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 67 artışla 508 Milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2024 yılında toplam 6.5 milyar dolar tutarında yeni sözleşme imzalayan ASELSAN, bakiye siparişlerini 14 milyar dolara çıkardı. Türkiye’nin ileri teknolojide dışa bağımlılığının azaltılmasına katkı sağlamayı hedefleyen ASELSAN’ın Genel Müdürü Ahmet Akyolmillileştirme faaliyetleri neticesinde, ürün ve sistemlerde girdi olarak yerli ürünlerin daha fazla kullanılması için ilave katkılar sağladıklarını söylüyor. “Millileştirdiğimiz ürünler, yabancı muadillerine göre ortalama yüzde 22 maliyet avantajı getirdi” diyen Akyol, yeni sözleşmelerde yüzde 70 artış olduğu bilgisini paylaştı. İhracat odaklı büyümeye devam edeceklerini kaydeden Akyol, şunları söyledi: “Varlık gösterdiğimiz ülke sayısını da 20’ye çıkardık. Dünyaya açılım politikamızı daha büyük bir sinerjiyle sürdüreceğiz. Rekabetçi şirketlerle yol gidiyoruz. Doğu Avrupa, Asya-Pasifik, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinde çalışmalarımız yoğunlaşacak. Daha yüksek teknolojili ürünlere doğru kayıyoruz. Operasyonel verimliliğimizi iyileştirdik. Kişi başı ciroda yüzde 9 iyileşme sağladık. Radarlarda kilogram başına 30 bin doları görüyoruz. 2030 yılına kadar yarısı ihracat olan bir portföy hedefliyoruz. “

Bitirirken, bir atasözü daha ‘elden gelen öğün olmaz olsa da vaktinde bulunmaz, diyerek çıktığımız savunma sanayi yolunda geldiğimiz noktayı özetliyorum; kötü komşu mal sahibi yaptırıyormuş hem de daha iyisini.