Yükseköğretimde adrese teslim akademik kadro ilanları yayımlanmaya devam ediyor. Son olarak, Resmî Gazetede yayınlanan ilanla, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesine 14 farklı alanda 16 öğretim üyesi alımı için ilgili alanda doktora yapmış olma koşulu aranırken; Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi alanında Alman Dili Eğitimi ve Sosyal Bilgiler Eğitimi alanlarında uzman olma koşulu arandı.
Yetişkin Eğitimi ve Yetişkin Eğitimcileri Derneği konuya tepki gösterdi. Dernek tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. Yaşamboyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi’nin eğitim bilimleri alanının, kendine özgü yöntem ve yaklaşımları olan bir alt disiplini olduğunun anımsatıldığı açıklamada, “Ayrıca bu tür akademi dışı kaygılarla yapılan kadrolaşmalar, akademik etiğe de uygun değildir. Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi alanında uzmanlaşmış akademisyenler ve doktora derecesini almış alan uzmanları varken alanın bu biçimde uzmanı olmayanlara açılması, “yetişkin eğitimi” alanına özgü akademik bilgi üretimi ve yetiştirmenin yok olmasını getirecektir. Bugün Türkiye genelinde bulunan 28 Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi bölümünde bulunan 39 öğretim üyesinin yalnızca 6’sı yetişkin eğitimi uzmanıdır. Yakın tarihte Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi alanına Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi doktoralı herhangi biri alınmamıştır” denildi.
‘ETİK DAVRANIN’
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Bizler Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi alanında lisansüstü eğitimlerini tamamlayan ve bu alanda çalışmalarına devam eden alan uzmanları olarak Türkiye’de az sayıdaki Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi bölümlerinde akademik kadro beklerken, alan dışı kişiler tarafından bu kadroların doldurulmasına itiraz ediyoruz. Bu vahim tablo karşısında Yetişkin Eğitimi ve Yetişkin Eğitimcileri Derneği olarak başta Yüksek Öğretim Kurulu olmak üzere ilgili Eğitim Bilimleri Fakültelerini ve üniversite yönetimlerini etik davranmaya davet ediyoruz. Bizler gerekli nitelikleri taşımayan kişiler tarafından alanımızın işgal edilmesine ve kazanılmış birikimlerin yok sayılmasına engel olmak için ulusal ve uluslararası alanda sesimizi yükselteceğimizi ve hukuki yollar da dâhil olmak üzere her türlü adımı atacağımızı kamuoyuna duyururuz.”