haberspot.com.tr

ADD’den ihraç edilen teğmenlere ve komutanlara ilişkin açıklama – Son Dakika Türkiye Haberleri

Contents“ALKIŞLANACAK BİR DAVRANIŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”“TÜRK MİLLETİNİN BU HAKSIZ KARARI VİCDANINA SIĞDIRABİLMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ” Atatürkçü Düşünce Derneği, Milli Savunma Üniversitesi’ne (MSÜ) bağlı Kara Harp Okulu’nun bu yılki

Haber Spot
4 Dk Okundu

Atatürkçü Düşünce Derneği, Milli Savunma Üniversitesi’ne (MSÜ) bağlı Kara Harp Okulu’nun bu yılki mezuniyetinde törenden sonra “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla subay yemini ettikleri için ihraç edilen teğmenler ve komutanlarla dayanışma mesajı yayımladı. ADD’den yapılan yazılı açıklamada “kamu vicdanını ağır yaralayan bu haksız kararın bağımsız yargı tarafından düzeltileceğini umuyor, bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Milli Savunma Üniversitesi’ne (MSÜ) bağlı Kara Harp Okulu’nun bu yılki mezuniyetinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla ‘demokratik ve laik cumhuriyet’ yemini eden teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş, Batuhan Gazi Kılıç ve teğmenlerle birlikte Albay Alper Topsakal, Yarbay Halit Türkoğlu ve Binbaşı Murat Öztürk başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi.

Karara tepkiler sürerken Atatürkçü Düşünce Derneği, teğmenlerin ve komutanların yanında olduklarına dair yazılı açıklama yayımladı. Yapılan destek açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Ettikleri ‘Subay Yemini’ ile Laik Cumhuriyetimize, Üniter Ulus Devletimize, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne canları pahasına sahip çıkacaklarını haykırarak ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ diyen 5 teğmen evladımızın ve sıralı amirleri 3 değerli komutanımızın Türk Ordusu’ndan ihraç edilmeleri kararından tarifsiz üzüntü ve derin endişe duyduk. Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin kadını, erkeği ve çocuğu ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yoktan var ettiği Türk Ordusu’nun Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nı zafere ulaştırması ile hayat bulmuş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak yapılandırılmış ve bu temel felsefe ile 102 yıldır dünyanın en netameli coğrafyasında çağdaşlaşmayı, barış içinde yaşamayı, kalkınmayı ve bütün kalmayı başarmış bir kutsal emanettir.

“ALKIŞLANACAK BİR DAVRANIŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”

Bu gerçek ışığında, Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldıkları yaşamlarının en anlamlı gününde teğmenlerimizin devletimizin temel değerlerine ve ebedi başkomutanlarına bağlılıklarını dile getirmeleri cezalandırılacak değil, tersine alkışlanacak bir davranış olarak değerlendirilmeli ve Anayasanın 26. maddesi ile güvence altına alınmış olan düşünce ve kanaatlerini ifade özgürlüklerini kullandıkları görülerek herhangi bir suç işlemedikleri kabul edilmeliydi. Yapılması gereken bu değerlendirmeyi 9 YDK üyesinden 5’inin hangi saik ve etkilerle yapamadıkları kuşkusuz sır değildir. Öte yandan; bu ihraç kararına gerekçe olarak gösterilen disiplin suçunun oluşmadığı da apaçık ortadadır. Zira, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde sayılan TSK’dan ayırma cezası ile tecziyesi gereken fiiller arasında söz konusu ifadeler ve davranışların bulunmadığını görmek için sadece okumak yeterlidir. Aynı şekilde, teğmenlerin sıralı amirleri olan komutanlarının, ortada bir suç olmadığından, görevlerini ihmal ve emre itaatsizlik ettiklerini ileri sürmek de, bu nedenle ihraç edilmelerini haklı bulmak da elbette olanaklı değildir.

“TÜRK MİLLETİNİN BU HAKSIZ KARARI VİCDANINA SIĞDIRABİLMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ”

Demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve Anayasa ile güvence altına alınmış hak ve özgürlükler dikkate alındığında (ki dikkate alınması zorunludur) söz konusu ihraç kararlarının hukuka ve yürürlükteki yasalara uygun olduğu da, Türk Milletinin bu denli haksız bir kararı vicdanına sığdırabileceği de düşünülemez. Kaldı ki, her yıl Atatürk’ün apolet numarası 1283 okunduğunda bütün öğrencilerin ‘İçimizde’ diye haykırdıkları Harbiye gibi bir askeri eğitim kurumunda illa bir disiplin suçu ve ihraç gerekçesi aranacak idiyse, herhalde teğmenlerimizin kılıç çatmalarında, ‘Subay Yemini’ etmelerinde ve ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ demelerde değil, 10. Yıl Marşı’nın, İzmir Marşı’nın ve Atatürk adının geçtiği yürüyüş kararlarının yasaklanması gafletinde aranması çok daha doğru olurdu. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 358 şubemiz, 39 temsilciliğimiz ve 75 bin üyemizle teğmen evlatlarımızın ve değerli komutanlarımızın yanındayız, kamu vicdanını ağır yaralayan bu haksız kararın bağımsız yargı tarafından düzeltileceğini umuyor, bekliyoruz.”

Bu Makaleyi Paylaşın
Yorum bırakın

Bunlara da Göz Atabilirsiniz.

Gerard Pique’den Andorra’ya tehdit: ‘Eğer istediklerimizi yapmazlarsa başka ülkeye taşınacağız’

Spor Arena Dış Haberler - Kerem ErgünOluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2025 17:20Barcelona’nın…

Haber Spot Haber Spot

MHP’li Grup Başkanvekili terör örgütü PKK lideri Öcalan’a ‘Sayın’ dedi – Son Dakika Türkiye Haberleri

İl Özel İdaresi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen oturumda, CHP Grup Başkanvekili Sadettin Akgül,…

Haber Spot Haber Spot

Suriye’den Türkiye’ye tarihi ziyaret – Son Dakika Haberleri

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Suriye Arap…

Haber Spot Haber Spot
Abone Olanlar Okuyor

Fenerbahçe Medicana, Aras Kargo’ya set vermedi!

Kontrolden çıkan otomobil kayısı bahçesine daldı: 4 yaralı – Son Dakika Türkiye Haberleri

İtalyan oyuncu rahatsızlandı: Fiorentina – Inter maçı yarıda kaldı! – Son Dakika Spor Haberleri