Yasa tasarısı,
Türkiye’ninABD Dışişleri Bakanlığı
çatısı altıdaki Avrupa ve Avrasya
Bürosu’ndan Yakın Doğu
Bürosu’na taşınarak resmi olarak
“Ortadoğu ülkesi” statüsüne
alınmasını öngörüyor. Temsilciler
Meclisi üyeleri Cumhuriyetçi
Gus Bilirakis ile Demokrat Brad
Schneider tarafından sunulan
“Türkiye ile Diplomatik İlişkileri
Yeniden Düzenleme Yasası” ile
Türkiye’nin diplomatik
statüsünün İran, Suriye
ve Libya ile aynı bölgede
tanımlanması amaçlanıyor.
Yasa tasarısına gerekçe
olarak “Türkiye’nin
Ortadoğu’ya yöneldiği ve
artık Avrupa ile ilişkilerine
öncelik vermediği” savunuluyor.
Aynı zamanda Ankara’nın
“Rusya, Çin ve İran ile derinleşen
bağlarına”, Hamas’a verdiği
desteğe ve Doğu Akdeniz’deki
anlaşmazlıklara atıfta bulunularak
Türkiye’nin dış politikasının
“Batı’nın güvenlik çıkarlarıyla
temelde çeliştiğine” değiniliyor.
Tasarıya göre ABD Dışişleri
Bakanlığı’nın Ankara’nın
diplomatik statüsünü 90 gün
içinde yeniden ataması ve
Türkiye’nin dış politikasında
Rusya, Çin ve İran ile yakınlaştığı
iddialarıyla ilgili bir rapor sunması
gerekiyor.
MACARİSTAN KARŞILAŞTIRMASI
Cumhuriyet’e değerlendirmede
bulunan İktisadi Kalkınma Vakfı
Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem
Nas, söz konusu tasarının ABD
Kongresi’nde bir süredir yükselen
Türkiye karşıtı tutumun bir sonucu
olduğunu söyledi. Nas, bunun
ayrıca ABD içindeki Türkiye karşıtı
lobilerin Ankara’nın Avrupa ile
bağlarını zayıflatmaya yönelik
baskı girişimiyle ilintili olduğunu
belirtti. Türkiye’nin tam aksine
Avrupa Birliği (AB) ile Avrupa
savunması üzerinden yakınlaşma
sürecine girdiği bir dönemde bu
tasarının gündeme gelmesini
“manidar” olarak niteleyen Nas,
“Avrupa’da savunma alanındaki
yeni oluşumlardan Türkiye’yi
dışlamaya yönelik bir girişim
olarak görülebilir. Üstelik Trump’ın
yaklaşım ve söylemlerinin Batı
ittifakında derin bir çatlak
oluşturduğu bu dönemde ‘Batı’nın
güvenlik çıkarları ile
çelişmeden’ söz etmek
çelişkili olmuş” dedi.
“Türkiye’nin dış politikası
eleştirilebilir. Otoriterleşme
yaşandığı ve insan hakları
hukuk ve demokratik
değerlerde erozyon olduğu
doğru” ifadelerini kullanan Nas,
“Ancak bunlar Türkiye’nin Avrupa
güvenliği için önemi ve Avrupa
mimarisindeki yerini ortadan
kaldırmıyor” sözleriyle Macaristan
örneğini verdi. Nas, “Macaristan’da
da otoriterleşme var ve Rusya’ya
destek veriyor. Üstelik AB üyesi”
ifadelerini kullandı.
Türkiye konusunda ise Nas,
“Ankara, Rusya ile ilişkisini
devam ettirse de Ukrayna’ya
da güçlü destek verdi, NATO
üyesi olmasını dahi destekledi.
Türkiye’ye karşı bu tavır, Ankara’yı
dışlamayı ve AB ile yakınlaşmayı
engellemeyi hedefliyor” diye
konuştu. Ankara’nın bu gibi
girişimlere karşı “uyanık” olması
gerektiğini vurgulayan Nas,
iktidarın yargı bağımsızlığını ve
ifade özgürlüğünü zedeleyerek
söz konusu çevrelerin eline koz
vermemesi gerektiğini söyledi.