Soğan üreticileri ve tedarikçileri, başta düşük fiyat olmak üzere sorunlarını dile getirmek ve seslerini duyurmak için dün kitlesel basın açıklaması yapacaktı. Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın devreye girerek gece yaptıkları bir mesaiyle sorunların bu hafta içinde çözülme ‘sözü vermesiyle’ basın açıklaması iptal edildi. Söz konusu olayın kamuoyunda yayılması, yurttaşlarca “çiftçi susturuluyor mu” sorusunun sorulmasına yol açtı.
‘ÜRETİCİLERİMİZİN MALLARI, ELLERİNDE KALMIŞ, SATILAMAMIŞTIR’
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, “Bugün soğan üreticilerimizin sesi duyulmasın diye bir haftalık sözlerle eylemler ertelendi. Ancak gerçek ortadadır: Çiftçinin tarlasında alın teriyle yetiştirdiği ürün ithalat yüzünden değerini kaybetmiştir. Erken hasatla birlikte piyasalar durdu, Mısır ve Özbekistan’dan yapılan ithalat yerli üreticinin emeğini hiçe saydı. Şu anda sadece Eskişehir’in iki köyünde bile bin tonun üzerinde soğan depolarda çürümeye terk edilmiş durumda. Üreticilerimizin malları, ellerinde kalmış, satılamamıştır” dedi. Adem, “Depolarda bekleyen soğanların ömrü on günü geçmeyecek. Bu şartlarda, üretici ürününü satamazsa, borçlarını kapatamazsa, bu ülke tarımı nasıl ayakta kalacak? Şu anda 9 liraya mal edilen ürün, 3-5 liraya teklif edilmekte. Çiftçi zararına satış yapmaya bile alıcı bulamıyor. Üretici çocuğunun rızkı için çalışırken, ithalatçıların cebi doluyor. Çiftçiye ilk sahip çıkması gereken kurumlar sessiz. Tarım Kredi Kooperatifleri, ziraat odaları üreticinin feryadını duymuyor” ifadelerini kullandı.
‘BAKANLIĞIN PLANLAMASI, ÖNGÖRÜSÜ YOK’
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. Gürer, Türkiye’nin soğan açığı olmadığını, diğer ürünlerde olduğu gibi üretimi yönetememe sorunun olduğunu belirtti. Gürer, “Türkiye’deki tarımda en büyük sorun, yönetememe sorunu. Bakanlığın bu konuda doğru bir planlaması, öngörüsü yok. Kamucu bir anlayışla bu işler ele alınmıyor, kooperatifler de yok. Aslında üretim öncesini, üretim sürecini, üretim sonrasını kooperatiflerle dizayn eden, depolamayı, işlenmiş ürüne çevirmeyi, dondurulmuş ürüne çevirmeyi ve katma değerli ürüne çevirmeyi bu şekilde getirirsek sorun olmaz” diye konuştu.