Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3-4 Nisan’da Brüksel’deki NATO Karargahında yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na iştirak edecek. NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı dört oturum halinde düzenlenirken, toplantının ilk oturumu yalnızca 32 müttefikin katılımıyla gerçekleştirilecek.
Bu oturumda, kolektif savunma, müttefikler arasındaki külfet paylaşımı, savunma harcamalarının artırılması ve müttefiklerin savunma sanayii altyapılarının güçlendirilmesi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve bu bağlamda Avrupa güvenliğinin geleceğiyle haziranda Lahey’de düzenlenecek NATO Zirvesi hazırlıklarının ele alınması öngörülüyor.
Bakan Fidan’ın oturumda Türkiye’nin güçlü ordusu, modern askeri yetenekleri ve gelişmiş savunma sanayii altyapısıyla Avrupa-Atlantik güvenliğine katkılarını sürdüreceği, NATO’nun Avrupa güvenliğindeki asli rolünün zayıflatılmaması gerektiği ve NATO’nun güneydoğu kanadında kritik bir konumda bulunan Türkiye’nin Avrupa güvenliğinin geleceğine dair süreçlerin doğal bir parçası olduğu mesajlarını vermesi bekleniyor.
İKİNCİ OTURUM İŞBİRLİĞİ GELİŞTİRİLMESİNE DEĞİNME
Toplantının ikinci oturumunda Asya-Pasifik ile Avrupa-Atlantik güvenliğinin gündemindeki müşterek meseleler ile anılan ortaklarla ilave işbirliği imkanları ele alınacak.
Oturumda Bakan Fidan’ın, Avrupa-Atlantik ile Asya-Pasifik bölgelerinin güvenliğinin birbirini yakından etkilediğine, bu çerçevede, Asya-Pasifik ortakları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine değinmesi öngörülüyor.
ÜÇÜNCÜ OTURUM İSE UKRAYNA RUSYA SAVAŞINI DA KAPSIYOR
Oturumda Ukrayna’nın acil ihtiyaçları, Rusya-Ukrayna savaşındaki son durum, savaşın sonlandırılmasına yönelik çabalar, Ukrayna’nın daha fazla desteklenmesinde Avrupalı müttefiklerin üstlenebilecekleri roller gibi hususların gündemde olması bekleniyor. Bakan Fidan’ın oturumda, Türkiye’nin, Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelemesi, Ukrayna’da sürdürülebilir bir ateşkesin ve nihayetinde kalıcı barışın sağlanmasına yönelik Türkiye’nin desteğini paylaşması, bölgede ateşkesin sağlanmasına müteakip hayata geçirilebilecek girişimler üzerindeki çalışmalar hakkında Türkiye’nin değerlendirmelerini gündeme getirmesi ve bu bağlamda, başta Türkiye olmak üzere AB üyesi olmayan müttefiklerin AB’nin savunma ve güvenlik alanındaki gayretlerine tam katılımının esas olduğu mesajını vermesi planlanıyor.