”HER İKİ TARAFINDA YÜZDE 50 ŞANSI VAR”
”İki yıldır en iyiler arasındayız, bence bu kendi başına büyük bir başarı. Üçüncü yılı da A Ligi’nde başlatmak istiyoruz, ancak bunun kolay olmayacağı açık. Güçlü bir Türk takımıyla karşılaşıyoruz, güç dengesi açısından her iki tarafa da yüzde elli şans veriyorum. Bizim için kalmak, Türkler için ise yükselmek söz konusu.”
”YOĞUN PROGRAMI DAHA ÇOK SEVİYORUM”
”Son zamanlarda zaman çok hızlı geçiyor, üç-dört günde bir maçımız var, dinlenmeye, rahatlamaya vakit yok. Doğrusu ben de yoğun programı daha çok seviyorum.”
SAKATLIĞI HAKKINDA DA KONUŞTU
”Sağlık ekibi çarşamba günü bacağımı detaylı bir şekilde inceledi ve hafta içi kupa maçını riske atmamak için kaçırmam konusunda anlaştık. Bacağım biraz ağrıyordu, ancak her şey yolunda giderse pazar günü Kasımpaşa’ya karşı oynanacak lig maçında sahada olacağım.”
”ÇOK BÜYÜK İSİMLER VAR”
”Mümkün olan en iyi yere geldim. Diğerleri beni hemen kabul etti, adaptasyonun ardından soyunma odasında kendimi evimde gibi hissediyorum. Takım arkadaşlarını tanıtmaya gerek yok, çünkü kadroda birçok büyük isim var, sadece Álvaro Morata, Mauro Icardi, Dries Mertens veya Victor Osimhen’i düşünün. Galatasaray’da oynamanın bir gereği de sürekli baskı altında futbol oynamaya alışmak. Kulüpte kendimi iyi hissediyorum ve buraya geldiğimden beri farklı pozisyonlarda oynamam gerektiği beni rahatsız etmiyor, her zaman görevimin başındaydım ve takıma yardımcı oldum. Neyse ki son zamanlarda daha çok forvet olarak oynuyorum ve goller de geliyor” dedi.