TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı. Toplantının açılışında konuşan Dönmez, İstanbul’da gerçekleştirdikleri inceleme ziyaretini ve komisyonun yaptığı çalışmalardan bahsetti. Dönmez, “Hakikaten özellikle teknoloji alanında, inovasyon alanında çalışan çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz var. Açıkçası heyet olarak seçim yapmakta da zorlandık ama konuyla alakalı geçmişteki çalışmalarını da dikkate alarak bugün 3 sivil toplum kuruluşumuzu dinleyeceğiz. Bugün dinleyemediğimiz ama takvim elverdiği süre içerisinde dinleyeceğimiz sivil toplum kuruluşlarımız da olacak” ifadelerini kullandı.
“TEKNOLOJİ DEVLERİ POLİTİKALARI ŞEKİLLENDİRİYOR”
Komisyon Başkanı Fatih Dönmez’in açıklamalarının ardından Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, sunum yaptı. Küçükşabanoğlu, yapay zeka ekosistemine katkı sunduklarını belirtti ve derneğin yaptığı çalışmaları anlattı. Küçükşabanoğlu, “Donald Trump’ın seçilmesinden sonra dünya aslında yapay zeka konusunda ikinci raunda geçti. Donald Trump’ın seçilmesinden sonra Stargate Projesi’nin açıklanması hatta yemin töreninde arka sırada teknoloji devlerinin olması, tekno feodalizm çağının başladığının en büyük işareti olduğunu düşünüyoruz. Teknoloji devleri artık sadece ürün satmıyor, ekonomileri yönlendiriyor, politikaları şekillendiriyor ve toplumları dönüştürüyor. Burada özellikle tartışma yapacağımız konu, ‘Şirketler, devletlerden güçlü mü?’ sorusunun da bütün dünya cevabını arıyor. Burada gördüğünüz gibi bugün, Apple’ın piyasa değerinin 3,8 trilyon dolarla Hindistan ve Birleşik Krallık’ın ekonomisinden daha büyük hale geldiğini görüyoruz. Aslında, teknoloji devleri ile şirketlerin devletlerle şu an karşı karşıya olduğunu ve ilerleyen günlerde daha fazla karşı karşıya geleceğini görüyoruz” dedi.
“YAPAY ZEKA 2030 YILINA KADAR 15,7 TRİLYON DOLAR EKONOMİK HACİM YARATACAK”
Yapay zekanın toplum ve devletler için önemli olduğuna dikkat çeken Zafer Küçükşabanoğlu, “Yapay zeka 2030 yılına kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim yaratacak; devletler bu pasta payından payını almak için ciddi bir mücadele içerisinde. Devletlerin toplumlara, insanlara istihdam sağlaması lazım, herkesin en çok korktuğu istihdam konusu, yapay zeka 2030 yılına kadar tüm dünyada yaklaşık 85 milyon istihdam kaybına yol açacak. Bu, bardağın boş tarafı ama tüm dünyada ise 97 milyon yeni istihdam yaratacak. Peki, Türkiye kaybolacaklara mı odaklanacak yoksa var olacaklara mı odaklanacak onu konuşmamız lazım. Devletlere baktığımız zaman yapay zekaya iki konu ağırlıklı bakıyorlar. Bir, ekonomi; iki, güvenlik. Devletler bu iki konunun dışında birçok konuya bakabiliyorlar ama iki konu ağırlıklı gidiyorlar. Devletlerin yapay zekaya hazır olma endeksinde, 2024’teki Türkiye 188 ülke arasından 53’üncü sırada. Burada, puantaj tablosunda gördüğünüz gibi altyapı, insan kaynağı, vizyon gibi birçok parametre var. IMF’nin açıkladığı rapora baktığımız zaman da Türkiye’nin yapay zeka liginde 50’nci sırada olduğunu görüyoruz. Türkiye şu anda yapay zeka liginde bir endekste 50’nci, diğer endekste 53’üncü sırada yer alıyor” diye konuştu.
“TOPLUMUN YAPAY ZEKADAN CİDDİ BİR KORKUSU VAR”
Yapay Zeka Derneği Başkan Yardımcısı Volkan Kılıç ise Türkiye’nin dijital dönüşümde üretici olma fırsatına sahip olduğunu vurgulayarak, “Toplumumuzdan yapay zekayı tanımlamasını istediğimizde, yapay zeka hakkında ne düşündüğünü açık uçlu bir şekilde sorduğumuzda yüzde 22,6’sı bu konu hakkında herhangi bir fikir belirtememektedir, yüzde 1,1 gibi ciddi bir oranı da yapay zekayı robotla eşleştirmekte ve biz bunu AIPA olarak Hollywood etkisi olarak tanımlamaktayız. Gençliğimizdeki Hollywood filmlerinde yapay zeka eliyle dünyanın yok edilmesi ya da dünyanın yapay zeka eliyle kurtarılması burada karşımıza yapay zekanın tanımı olarak çıkıyor ve biz bunu Hollywood etkisi olarak tanımlıyoruz. Toplumun yapay zekadan ciddi bir korkusu var. Gençlerimizin de içinde olduğu, üniversite öğrencilerimizin de içinde olduğu kitlenin dahi yapay zekadan korkma seviyesinin yüzde 22 bandına gelmiş olması ve buradaki ana korku nedeni de yüzde 14’lük bir etkenle istihdam yani, ‘Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?’ korkusu olarak karşımıza çıkıyor. Yoğun bir şekilde sosyal medyada, dijital ortamlarda hem markaların bu algoritmaları kullanması yoğun bir şekilde aslında sosyal mecralarda toplumun bu teknolojilere maruz kalmasını sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
*Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.
