![Son Dakika | Ahmed Şaranın Ankara ziyareti... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye ile büyük kararlar aldık](https://haberspot.com.tr/wp-content/uploads/2025/02/67a35c636e650c59e65ad9d7.jpg)
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
23,5 yıldır zorlu, engebeli bir o kadar da şerefli ve önemli bir yolda sabırla yürüyoruz. Her bir kilometresini her bir adımını milletimize hizmet aşkıyla katettik.
Bu kutlu mücadelenin mihmandarlığını hep kadınlarımız yaptı, konuşmamın hemen başında 14 Ağustos 2001’den beri davamıza omuz vermiş, bizleri yalnız bırakmamış tüm hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum.
12 Ekim’de başladığımız kongrelerimizin, hep söylediğimiz gibi bir bayrak yarışı anlayışıyla gerçekleştiriyoruz. Emektarlarımızın deneyimini gençlerimizin dinamizmiyle harmanlayarak kongre sürecimizi yönetiyoruz. Muhalefet kurultayları tasfiye aracı olarak kullanırken biz ise yenileniyor kardeşliğimizi daha da perçinliyoruz. Bizim kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor kalpler kucaklaşıyor. Hiçbir kargaşanın yaşanmadığı, sandalyelerin ve hakaretlerin havada uçuşmadığı, işte bugün burada olduğu gibi bir şölen havasında kongrelerimizi teker teker tamamlıyoruz.
Evvel emirde 4 sene boyunca kadın kolları başkanlığı görevini örnek bir şekilde yerine getiren Düzce milletvekilimiz Ayşe Keşir kardeşimize gayretleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Kendilerini şahsım, ailem ve partim adına tebrik ediyorum. Başkan olarak mesuliyeti kabul eden Tuğba Işık Hanımı da tebrik ediyorum. Kendisi bu hareketin içinden gelen bir kardeşimizdir. Bayrağı çok daha yukarılara taşıyacağına itimadım tamdır. Bizim mücadelemiz şahsi ikbal mücadelesi değildir. Hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet neferleriyiz.
Türkiye’yi yüceltmenin demokrasimizi güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz. Biz kısa mesafe koşucusu değiliz. Biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapanlardan değiliz. Her birimiz hakkın rızası halkın duası olan uzun maratonun koşucularıyız. Bu maratonda da sabrımızı enerjimizi kaybetmeden ipi göğüsleyene kadar koşacağız. Millete hizmet yolunda küsmek darılmak gibi, yarıştan kopmak gibi lükse şahsım dahil kimse sahip değil. Kişisel menfaatlerini siyasetlerinin merkezine yerleştirenler gibi olmadık olmayacağız. Ben değil biz demeye ısrarla devam edeceğiz. Rabbim ömür verdikçe, enerjimiz oldukça tüm Türkiye’ye hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu davaya omuz vermiş olanların haklarını ödeyemeyeceğimizin bilincindeyiz.
Bugün 22 yıl öncesine kıyasla her alanda bambaşka Türkiye’den bahsediyorsak bunda sizlerin çok büyük emeği ve fedakarlığı var. Ülkemizin bugünlere eriştiği seviyede siz kadınların büyük payı var. Hak ve hürriyetlerden demokrasiye kadar eşsiz kazanımlarda sizlerin büyük katkısı var. Zorlukların üstesinden beraber geldik. Milli iradeyi hedef alan saldırıları beraber püskürttük. Demokrasinin, adaletin, kalkınmanın yolunu sizlerle birlikte açtık. Tahriklere, provokasyonlara prim vermeden kardeşliğimiz birlikte savunduk. Nice reformlara yine birlikte imza attık. Zulmün, yasakların ufkumuzu kararttığı günlerden müreffeh Türkiye’ye beraber ulaştık.
Biz yola çıkarken kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset dedik. Bu sözümüze bugüne kadar sadık kaldık. Her meselede sizlerin kanaatlerini almaya önem verdik. AK Parti Kadın Kollarımız da siyasete seviye getirdik, kalite ve nitelik kazandırdı. Kadınlara yönelik önyargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz.
Birileri bilmeseler, bilseler dahi kabul etmek istemeseler de bu ülkede yıllarca kadın adı yoktu. Kadının adı siyasette vitrin malzemesi olarak görülüyor, seçilme hakları gasp ediliyordu. Kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. CHP unutma, üniversitelerin kapsında ikna odalarını kuranlar sizdiniz. Şimdi çıkmış bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Kadın haklarını yakalamak için çok fırın ekmek yersiniz. Evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. İkna odalarında psikolojik baskıya maruz kalan kızlar bu ülkenin gerçeği idi. Başörtülü diye milletin meclisinden zorla çıkarılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeği idi. 28 Şubat’ta gazete köşelerinde iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin gerçeği idi. Yokluğun yasakların tüm yükünü kadınlar çekmiş, en büyük bedeli kadınlar ödemiştir. Zorluklarla geçen karanlık iklimde en fazla horlanan kadınlar olmuştu.
Ey CHP siz değil miydiniz, çarşaflı kadının yakasına parti rozeti takan sahte cambazlar siz değil miydiniz. Demokrasimize yakışmayan bu kötü manzaralara biz sizlerle birlikte son verdik. Kadınlar için fırsat eşitliğini sağlayan birçok hizmete imza attık. Eğitimde kız çocuklarının okullaşmasını biz sağladık. Rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir. Göreve geldiğimizde kız öğrenci oranı yüzde 13 iken bugün yüzde 53 üzerine çıktı. Özgür bey, biz buraya durup dururken gelmedik, ter döktük ter. Yüreğimizi koyduk. Kimin kadınları özgürleştirdiği ortaya çıktı. Kadınlar hak ettiği yeri almaya AK Parti ile birlikte başladı. Meclis’te, yerel yönetimlerde, iş dünyasında kadınların güçlü şekilde temsil edilmesini biz sağladık. Muhalefetin faşizan tavrına rağmen bunları başardık. Kadınlar he alanda kendilerini göstermekte, karar mekanizmalarında güçlü biçimde yerlerini almaktadır.
Kadına şiddetle mücadele taviz vermediğimiz bir alandı. Mevzuatımızdaki kadına yönelik şiddet suç olarak bile tanımlı değildi. Bunu nitelikli suç haline bizim iktidarımız getirmiştir. Unutmayın, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Hiçbir sözleşmeye ihtiyaç duyulmayacak şekilde kadınların korunmasını temin ettik. Birçok başlıkta, muhalefetin gündeminde dahi olmayan devrim niteliğinde adımlar attık.
Kadınların inşan onuruna yakışır hayat sürmeleri, haklardan eşit ve adil şekilde istifade etmeleri için üzerimize ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştık. Kadınların karşılaştığı zorlukları biliyoruz. Muhalefetin yönettiği belediyelerde 28 Şubat’tan hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor. Mütedeyyin kesimin hayat tarzına gerekli saygı gösterilmiyor. Hedefe yine kadınlar konuyor. Buram buram rövanşizm kokan marjinal siyasetin muhalefet eli ile yerel yönetimlerde hortlatılmaya çalışılması utanç ve endişe vericidir. Bunların hepsi yakın takibimizdedir. İnsanımızın yaşam tarzına müdahale edilmesine asla izin veremeyiz. Kadınların uzun yıllara sarih elde ettikleri kazanımların, ister yerel yönetim ister özel sektörde olsun üç beş faşist tarafından gasp edilmesine sessiz kalamayız. Devri sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Bu milletin ekseriyetinin tahrik edilmesine sessiz kalmayız. Birileri hala kabullenmekte zorlansa da dün dünde kalmıştır. Eksi Türkiye’nin kötü alışkınları eski Türkiye’de kalmıştır. Tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapusu Türk milletinin üzerindedir. Kurumların yegane sahibi 85 milyonunun tamamıdır. Bu hakikat ile yüzleşmek zorunda kalacaklardır. Biz iktidar olarak yasakçı, kibirli zihniyet ile mücadelemizi demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz.
‘SURİYE İLE BÜYÜK KARARLAR ALDIK’
Önümüzdeki asra mührümüzü vuracak planlarla hareket ediyoruz. Türkiye dış politikadaki stratejik hamleler ile anahtar konuma gelmeye başladı. Tarihimizde kültürümüzden aldığımız zengin birikimi ülkemizi arzu ettiğimiz ağırlığa kavuşturuyoruz. Dün Suriye Başkanı Şara ve heyeti ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Birçok alandaki konuyu kendisi ile değerlendirdik. Geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık. Bu akşam da Alman cumhurbaşkanı ile bir araya geleceğiz. Yarın depremin yıl dönümü vesilesi ile bölgedeyiz. Pazartesi günü iki müjdeli haber aldık. Ocak ayı ihracatımız 21 milyar 164 milyon dolar ile rekor kırdı.
Ülkemizin en uzun menzilli olan Tayfun’un test atışı tam isabet ile gerçekleşti İstismarcılar ile aramızdaki farkı böylece ortaya koyduk.
Muhalefetin neler ile uğraştığına artık bakmak dahi istemiyoruz. Bırakın dünyayı bölgemizde olanlardan bile haberleri yok. Koltuk kavgasına, parti içi iktidar mücadelesine kendilerini öyle kaptırdılar ki 3. dünya harbi çıksa haberleri olmaz. Kırmızı kartla bir şeyler yapmayı denediler, onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Anladık ki kartları kendilerine gösteriyormuş. Başkanın biri diğerine, eski genel başkan yeni genel başkana sürekli birbirlerine kart gösteriyorlar. İş yapmak, eser üretmek gibi dertleri yok. Şimdi de elinde askerin ,polisin kanı olan örgütün sloganı ile kendilerini avutuyorlar. Partiyi marjinal sol örgütlerin oyuncağı haline getirdiler. 23 Nisan müsameresi gibi mecliste slogan atıyorlar. Ortalıkta ne kadar başı boş gezen, marjinal, tembel varsa hepsini paratoner gibi kendilerine çekiyorlar. CHP’li vatandaşlarımız uzun zaman önce umutlarını kestiği için bu trajediler eskisi gibi onları etkilemiyor.