Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Ulusal İstihdam Stratejisi Tanıtım ve İŞKUR Gençlik Programının Başlatılması Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, attıkları her adımın, daha güçlü, daha müreffeh ve daha bağımsız bir Türkiye hedefine doğru ilerleyişlerinin hızını artırma amacı taşıdığını söyledi.
Türkiye’nin bağımsızlığını daha da perçinlemenin ve refah seviyesini yükseltmenin anahtarının, daha fazla çalışmak ve daha fazla üretmek olduğunu ifade eden Işıkhan, bu kapsamda yaptıkları çalışmalarla, geçen yıl istihdam verilerinde tarihi zirveleri yakaladıklarını bildirdi.
Işıkhan, çalışma hayatının dijitalleşme ve yapay zeka ekseninde hızla değişmekte olduğunu belirterek, “Özellikle uzaktan çalışmayla ilgili hukuki çerçevenin güçlendirilmesi, dijitalleşmenin neden olabileceği işsizlik ve diğer risklerin yönetilmesi, hem ülkemizin hem de dünya kamuoyunun öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Sosyal güvenlik sistemleri de söz konusu dönüşüm sürecinden doğrudan etkilenmektedir.” diye konuştu.
“KALKINMA VE REFAH, MİLLİ BİR MESELEDİR”
Türkiye’nin çalışma hayatına ve sosyal güvenlik sistemine yönelik politikalarını yeniden yapılandırmasının, gelecek kuşaklara daha sağlam bir miras bırakabilmek açısından büyük önem taşıdığını dile getiren Vedat Işıkhan, gerçekleştirdikleri düzenlemelerde, çalışanların refahını ve sosyal adaleti gözeten, toplumsal barışı ve huzuru güçlendiren adımlara öncelik vereceklerini ifade etti.
Bakan Işıkhan, Türkiye’nin kalkınma hedeflerinde emeğin ve üretimin değerinin vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Güçlü Türkiye yolunda, çalışanlarımızın hakkını koruyan, çalışma barışını sağlayan, aynı zamanda gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözeten politikalar oluşturmak milli bir görevdir. Dijital ekonomiyi geliştirirken, istihdamın niteliğini artıracak yeni nesil mesleki eğitim programlarına yaptığımız her yatırımın, ülkemizin uluslararası itibarını ve rekabet gücünü yükselteceğini biliyoruz. İstihdam hem bir hak hem de bir ödevdir. Kalkınma ve refah, milli bir meseledir. Böylesi kapsamlı bir dönüşüm, sadece devletin değil tüm paydaşların ortak çabasını gerektirmektedir. İşverenlerin, çalışan temsilcilerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve akademinin katkısı, bu sürecin başarıyla yönetilebilmesi için bir elzemdir. Hedeflerimiz, dijital dönüşümü, sosyal güvenliği ve çevre duyarlılığını bütüncül bir perspektifle ele alarak, ülkemizin hem bugününü hem de yarınını daha müreffeh kılmaktır.”
“GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
İş gücü piyasalarının güncel ihtiyaçlarını ve geleceğe ait beklentilerini dikkate alarak 2025-2028 dönemini kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisinin hazırlık çalışmalarını yürüttüklerini hatırlatan Işıkhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Ulusal İstihdam Stratejisi’nin temel amaçları, iş gücü piyasasının etkinliğini artırmak, işsizliği azaltmak, iş gücünün becerilerini ve yetkinliklerini geliştirmek olarak sıralanabilir. Önümüzdeki 4 yılın istihdam stratejisinin özünü oluşturan planımızın dört temel politika alanı olarak ortaya çıktığını görüyoruz; Yeşil ve Dijital Dönüşüm ile Beceri Uyumunun Geliştirilmesi, Kapsayıcı İstihdamın Geliştirilmesi, Sosyal Koruma-İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi ve Kırsal Bölgelerde Sürdürülebilir İstihdamın Geliştirilmesi.
Her bir politika alanı, ülkemizin istihdam seferberliğinde gençlerimiz başta olmak üzere, tüm vatandaşlarımıza yeni kapılar açacak, toplumsal refahı artıracak ve kalkınma sürecimizi hızlandıracak bir bakış açısı sunmaktadır. Plan kapsamında yer alan 90 eylem maddesi, 12. Kalkınma Planı ile uyumlu olarak, ilgili tüm kurumlarımızın, meslek kuruluşlarının, sosyal tarafların ve akademik çevrelerin katkılarıyla titizlikle hazırlanmıştır. Belirlediğimiz eylemlerle, uluslararası platformlarda daha fazla öne çıkan, güçlü bir Türkiye’yi inşa etmeyi sürdüreceğiz.”
