Trump’ın “düzen bozucu” bir başkan olarak kabul edildiğini anımsatan Oğuzlu, “Hem ABD içinde hem de ABD dışında yerleşmiş kuralları, normları, hukukları ters yüz etmeye and içmiş bir başkan var. Güç siyasetinden faydalanacak. ABD’nin dünya ülkeleri arasında en güçlüsü olduğuna inanıyor ve her bir ülkeyle ikili düzlemde yapacağı anlaşmalara, o ülkelerle kuracağı ilişkilere bir pazarlık unsuru olarak yaklaşıyor. Herkesten daha fazla ödül alma merakında. Meksika, Kanada, Grönland’da ABD’nin nüfus bölgesini tahkim etmeyi amaçlayan bir başkan var” ifadelerini kullandı.
Yemin törenine sağcı ve popülist liderlerin davet edilmesinin anlaşılır olduğunu aktaran Oğuzlu, “Çünkü Trump onlarla aynı dili konuşuyor. Avrupa siyasetinde bu fikirlerin güçlenmesini istiyor. NATO, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü gibi çok taraflı işbirliği mekanizmalarını o¨nemsemiyor. Her u¨lkeyi ikili anlamda kars¸ısına aldıgˆında onlardan ciddi tavizler koparabilecegˆine inanıyor. ABD’nin geleneksel mu¨ttefiklerini tedirgin ediyor ancak C¸in, Rusya ve I·ran gibi potansiyel rakiplerini aslında uzun vadede rahatlatan bir bas¸kan olabilir. C¸u¨nku¨ onların da kendi nu¨fus bo¨lgelerini tesis etme noktasında bir bakıs¸ ac¸ıları var. Trump bunlarla anlas¸abilir. Du¨nya genelinde gu¨c¸ siyasetinden sonuc¸ almaya egˆilimli siyasetc¸ileri gu¨c¸lendirebilir” diye konus¸tu.
‘KOZ OLARAK KULLANIYOR’
Trump’ın bas¸kan sec¸ildikten sonraki durus¸u sayesinde I·srail Bas¸bakanı Binyamin Netanyahu’nun taviz verdigˆini kaydeden Ogˆuzlu, ates¸kes anlas¸masının “sıkıntılı” oldugˆuna dikkati c¸ekerek “Hamas kaybettigˆi ic¸in mi mecbur kaldı yoksa Netanyahu sıkıs¸tıgˆı ic¸in mi mecbur kaldı, net degˆil. Netanyahu’nun savas¸ı su¨rdu¨rmek istedigˆi biliniyor ancak Trump’ı da kars¸ısına almak istemiyor. C¸u¨nku¨ o da Trump’ın ne yapacagˆını bilmiyor. Trump’ın en belirgin o¨zelligˆi ‘o¨ngo¨ru¨lemez’ olması. Tahmin edilemez olmayı, ‘deli adam’ teorisini bir koz olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.