Süper bilgisayarların gelişimi, teknolojinin sınırlarını zorlayan yeniliklerle birlikte hızla ilerliyor. Ancak süper bilgisayar dendiğinde bunu bir oyun bilgisayarıyla kıyaslayacak bir seviyeye indirgememek gerekiyor.
Eğer oyun bilgisayarınızın performansını yüksek olduğunu düşünüyorsanız, bir de süper bilgisayarla tanışın! Peki nedir bu süper bilgisayarlar?
Bunlar sıradan bilgisayarların Superman’ı diyebiliriz. Sadece kapalı ortamlarda gizlenmek yerine bilimsel araştırmalardan iklim modellemelerine kadar geniş bir yelpazede süper güçlerini sergilerler. Öyle ki, bir süper bilgisayar saniyede milyonlarca karmaşık hesaplama yapabilirken, en üst düzey oyun bilgisayarınız ise yalnızca zorlu oyunları akıcı bir şekilde çalıştırmaya yetebilir.
ZİRVEDE ‘EL CAPITAN’ VAR
Örneğin, süper bilgisayarların kralı El Capitan 1.742 petaflops’luk devasa bir güce sahip ve dünyadaki en hızlı süper bilgisayarları konumunda yer alıyor.
Buna karşılık, oyun bilgisayarınız maksimum birkaç teraflops (yani süper bilgisayarların gücünün milyonda biri!) performansıyla çalışabilir. Süper bilgisayarlar, hesaplama gücü sayesinde nükleer araştırmalardan yapay zeka modellemelerine kadar birçok kritik alanda kullanılıyor. Yani, evde oyun oynarken “FPS neden düştü?” diye üzülüyorsanız, bir süper bilgisayara yan gözle bakmanın zamanı gelmiştir!
BİRİSİ SUPERMAN DİĞERİ İSE SADECE GÜÇLÜ
Bu gelişmeler, sadece bilimsel araştırmalarda değil, aynı zamanda iklim modellemesi, yapay zeka araştırmaları ve büyük veri analizi gibi alanlarda da büyük ilerlemeler sağlıyor. Basit bir örneklemeyle yeni bir oyun konsolu PlayStation 5 Pro’nun 0.0167 petaflops hesaplama kapasitesiyle karşılaştırıldığında, bu süper bilgisayarların gücü daha da çarpıcı hale geliyor.
Ama unutmayın, süper bilgisayarlar evinizdeki oyun bilgisayarı değil. Onları karşılaştırmak Superman ile dünyanın en güçlü adamı yarışmasını kazanan Tom Stoltman’ı kıyaslamak gibi olacaktır. Birisi kurşun geçirmez, diğeri ise en güçlü insan…
Süper bilgisayarlar, dünyanın karmaşık sorunlarını çözmek için tasarlanmış teknoloji harikalarıdır.
Yani bir bilgisayara ‘süper demeden önce bir kez daha düşünün…
Bu kadar açıklamanın ardından dünyanın en güçlü süper bilgisayarları ve arkasındaki işletim sistemi ve çip gücüne bir göz atmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
İşte dünyanın en güçlü süper bilgisayarları:
PEKİ YA BU PETAFLOPS NEDİR?
Petaflops, süper bilgisayarların performansını ölçmek için kullanılan bir terimdir. “FLOPS”, “Floating Point Operations Per Second” yani “Saniyede Kayan Nokta İşlemleri” anlamına geliyor.
Örneğin, 1 petaflops’luk bir süper bilgisayar, saniyede bir katrilyon hesaplama yapabilir. Bu hesaplama gücü, süper bilgisayarların bilimsel araştırmalar, iklim modellemeleri, büyük veri analizleri ve yapay zeka çalışmaları gibi alanlarda çok hızlı ve karmaşık hesaplamalar yapabilmelerini sağlar.
AMD destekli olarak dünyanın en hızlı süper bilgisayarı unvanını alan El Capitan’ın sistemi 1.742 exaflop yani (saniyede 1.742 milyar kentilyon hesaplama) performansıyla Top500 listesinde birinci sırayı alarak önceki lider Frontier’i geride bıraktı. El Capitan, 5.4 petabayt ana bellekle donatıldı ve 44.544 adet AMD MI300A APU’sunu içeriyor.
Bu muazzam performans, özellikle nükleer araştırmalar ve karmaşık bilimsel hesaplamalar için yeni fırsatlar sunuyor. Ayrıca, yeraltı patlamalarını simüle ederek nükleer stokun yaşlanma etkilerini ve gizliliğini artırmak amacıyla kullanılacak.
El Capitan’un bu başarısı, sürper bilgisayar teknolojilerindeki hızlı gelişimin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu performans, simülasyonların ve veri analizlerinin çok daha hızlı ve detaylı bir şekilde yapılmasına olanak tanıyor.
TÜRKİYE’NİN KUANTUM BİLGİSAYARI
Türkiye de, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri hızla ilerletmeye devam ediyor. Bu kapsamda, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) tarafından geliştirilen ve devreye alınan Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı QuanT, ülkenin bu alandaki başarılarının bir göstergesidir. QuanT, milyonlarca kat daha hızlı işlem yaparak büyük miktarda veriyi aynı anda işleyebilme kapasitesine sahiptir. Bu gelişme, Türkiye’nin teknoloji vizyonunu ileriye taşıyan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görkün, savunma sanayisinin bütçesinin 15 milyar dolar olduğunu ve bunun 3 milyar dolarını derin teknolojiler ve hızlı ürün dönerlerle dönüştüğünü belirtti. Türkiye’de, kuantum teknolojilerinin 2035 yılında pazar bölümünün 2 trilyon dolar olmasını öngörülüyor. Bu hedef doğrultusunda, kısa dönemde ürün dönerlerle dönüştürülebilecek birtakım projeler önceleme sürecine girdi. Örneğin, Mikrodalga Kuantum Radar Bileşenleri Geliştirilmesi (KUDAR) Projesi, savunma sanayisi için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
