Bakan Uraloğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Bu çatışma öncelikle havacılığı etkiledi. Bölge ülkeleri zaman zaman hava sahalarını açıp kapattı. Bunun yolcu ve iş gücü trafiğini olumsuz etkilediğini görüyoruz. Hürmüz Boğazı’nın kapanma riski ticari faaliyetler açısından önemliydi. Alternatiflere her zaman ilgili bakanlıklarımız bakıyorlar. Biz de deniz trafiği açısından nasıl bir yol izleyebiliriz ona bakıyoruz.

Yolcu uçakları ne zaman yurda dönecek?

İran’da 7 tane, Irak’ta 4 tane olmak üzere toplam 11 havayolu şirketimize bağlı uçaklar orada kaldı. İlk etapta makul bir beklemeden sonra tüm personelleri karayoluyla ülkemize getirdik. Irak’taki 4 uçağı ülkemize getirmek için girişimlerimiz var. İran için ise beklemede kalmaya devam edeceğiz.

Ulaştırma koridorları nasıl etkilendi?

Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Umman ülkelerinde uçuş kısıtlamaları vardı. Havayolu taşıyıcıları ara ara yolcu taşımacılığına başlıyor. İran’ın Katar’daki ABD üssünü vurmasıyla gerekli takipleri sağladık. Bir risk alma şansımız yok. Temkinli olmak durumundayız. Birincil derecede İsrail, Irak, Suriye ve İran dışındaki ülkelere bir risk olmadığı sürece uçuşları başlatacağız.

Türk hava sahası nasıl etkilendi?

Hareketli bir coğrafyadayız. İsrail’in Gazze saldırıları sebebiyle bazı hava trafiğinde etkilenmeler oldu. 1600 civarında uçak hareketi söz konusu. Kriz dönemlerinde 1200’lere kadar düştü. Ülkemizin üzerinden 1200 civarına düşmüş durumda.

Türkiye siber güvenlikte ne önlem aldı?

Birçok fiber optik hatlarımız var. İlgili kurumlarımızla iş birliği halindeyiz. Gerekli önlemlerimizi aldık, ülkemizle ilgili herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz. Bu süreçte herhangi bir saldırı olmadı. 7/24 hizmet eden 8 bini aşkın uzmanla iş birliği halinde çalışan ekip var. Geçen yıl 120 bin civarında bu yıl ise 40 bin civarında zararlı erişimi engelledik.