Moto2 Dünya Şampiyonası’nda tarih yazan Red Bull KTM Ajo sürücüsü ve milli sporcumuz Deniz Öncü, sadece rakiplerini değil, imkânsız denen engelleri de geride bıraktı. 21 yaşındaki genç pilot, İspanya Aragon GP’de aldığı unutulmaz galibiyetle Türkiye’nin motor sporları tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Genç yaşına rağmen gösterdiği soğukkanlılık, cesaret ve kararlılık; Deniz’i sadece bir yarış galibi değil, yeni neslin ilham kaynağı yaptı. Şimdi bu tarihi anların perde arkasını ve pist dışındaki Deniz’i yakından tanıma zamanı…
Yarışı kazandığın gün Kurban Bayramı’ydı. Tüm Türkiye’ye birincilikle adeta bayram hediyesi verdin. Senin için o gün nasıl geçti?
Çok duygusal ve özel bir gündü. Hem Moto2’deki ilk zaferimdi hem de Türk motosiklet tarihinde bu başarıya ulaşan ilk sporcu oldum. Üstelik bu yarış, Moto2 tarihinin en yakın finişlerinden birine sahne oldu; yalnızca 0.003 saniyeyle kazandım. Yarış sonrasındaki tüm duygular, İstiklal Marşı çalarken zirveye ulaştı. Türk bayrağını gördüğümde gözyaşlarımı tutamadım. O anlarda hem emeğimin karşılığını aldım hem de ülkeme yaşattığım gururun farkına vardım.
SON HAMLE ZAFER GETİRDİ
Aragon GP’si çok çekişmeliydi. Son virajdaki atağın planlı mıydı, yoksa anlık bir karar mıydı?
Yarışlardan önce birçok senaryo üzerine planlar yaparız. Ancak yarış başladığında planlar genellikle değişir. Benim stratejim, yarışın ilk bölümünde lastiği korumak adına liderliği zorlamamaktı. Oğul 8 tur kala artık saldırıya geçmem gerektiğini hissettim ve tempomu artırdım. Her şey düşündüğüm gibi giderken, son turda rakibim 5. virajda atak yaptı. O anda karar vermem gerekiyordu. Risk alırsam açılabilirdim ve kazanma şansım bitebilirdi. Ama rakibimi bırakmak da istemedim. Hatasız şekilde arkasında kalarak son viraja kadar takip ettim. Rakibim iç çizgiyi kapatınca bana dış çizgi kaldı. O an “Neden olmasın” dedim, dışarıdan gaza düzgün yüklenerek hızlandım ve bu hamle bana zaferi getirdi.
YAKIŞIKLI OLMAK HOŞUMA GİDİYOR
Sosyal medyada sık sık “Yakışıklı pilot” olarak anılıyorsun. Bu ilgiyi nasıl karşılıyorsun?
Hayatta herkesin zevkleri farklı. Beni beğenenler varsa ne mutlu. Yakışıklı olmak tabii ki hoşuma gidiyor.
Kaskını çıkardığında seni tanımayanlar oluyor içinde?
Evet, birkaç defa yaşadım. “Sen Deniz Öncü müsün?” diye soranlar oluyor. Yarışta hep kaskla görüyorlar tabii. O yüzden artık sosyal medyada yüzümü daha çok göstermeye çalışıyorum.
Yarış dışında günlerin nasıl geçiyor?
Çoğu zaman antrenman yapıyorum. Kardeşimle birlikte Sakarya’da yaşıyoruz. Arkadaşlarla bilgisayar oyunları oynuyoruz. Uzun yarış aralarında ailemin yanına Alanya’ya gidiyorum. Annemin yemeklerini özlüyorum.
BENİ GEÇTİ AMA ÖNÜMDE BİTİREMEZ
Bu sezon en çok hangi yönünü geliştirdiğini düşünüyorsun?
Mental olarak çok geliştim. Eskiden biri beni geçtiğinde moralim bozuluyordu. Ama kazandığım yarışta, rakibim öne geçtiğinde bile “Beni geçebilir ama önümde bitiremez” dedim.
Red Bull Ile nasıl bir ilişkin bizim?
Gayet iyi, hatta çok daha fazlası. Aramızda sponsorluk ilişkisi yok, bir aile gibiyiz.
DİKKAT! TRAFİKTE ŞAMPİYONLUK OLMAZ
Motor sporlarına nasıl başladın? Seni bu yola kim yönlendirdi?
Aslında her şey babamın bana aldığı bir doğum günü hediyesiyle başladı. O zamanlar bu işi hobi olarak yapıyorduk. Profesyonel bir kariyer planımız yoktu. Her şey zamanla gelişti.
Bu spora yeni başlayacak gençlere ne tavsiye edersin?
Trafikte şampiyonluk olmaz. Hevesi olan gençler kendilerini trafikte kanıtlamaya çalışıyor. Bu, çok tehlikeli. Öncelikle koruma ekipmanlarını eksiksiz kullanmalılar. Ve mutlaka pistte çalışmalılar. Gelişmek zaman alır, hata yaparak öğrenilir. Bu işi adım adım, sabırla yapmak gerekir.
2025 sezonundaki performansını nasıl değerlendiriyorsun? Hedeflediğin yerde misin?
Henüz hedeflediğim noktada değilim. Kendimden çok daha fazlasını bekliyordum. Şu ana kadar 7-8 yarış yaptım, sadece 1 galibiyet ve 2 podyum var. En azından 2-3 zafer, diğer yarışlarda da podyum hedefliyordum.
Moto2’ye geçerken seni en çok zorlayan ne oldu?
Tarzını tamamen değiştirmen gerekiyor. Moto3’te virajlarda daha akıcı olman gerekiyor çünkü motor daha güçsüz. Moto2’de ise daha güçlü motorla viraja daha yavaş girip daha hızlı çıkmak gerekiyor. Bu geçişte stilimi yeniden şekillendirmem gerekti.
