Birçok kişi, bir küpenin kırılmasını ya da kolyenin kopmasını genellikle kötü bir alamet olarak yorumlar. Ancak TikTok’ta gündem olan “kırık mücevher teorisi”, bu tür küçük olayların her zaman olumsuz anlamlar taşımadığını savunuyor.
“Mücevherler, aşkımızın ve bağlılığımızın simgesidir. Özellikle yüzükler, partnerler arasındaki iletişimin sürekliliği açısından önemli anlamlar taşır” diyen ilişki koçu Audrey Hope, duygusal değeri yüksek bu takıların kırılması ya da kaybolmasının bir dönemin kapanıp yenisinin başlamasına işaret edebileceğini belirtiyor. Mücevher tasarımcısı Marrin Costello da, Hope’un bu yaklaşımını destekliyor.
TikTok ve Instagram’da popülerleşen kırık mücevher teorisine göre; eski sevgiliden kalan bir kolyenin kopması ya da aile yadigârı bir broşun kaybolması, artık geçmişle olan bağların kesilmesi gerektiğini sembolize ediyor olabilir.
Özellikle siyah turmalin, kuvars, ametist ve obsidyen gibi taşların negatif enerjileri emdiğine ve kişiyi koruduğuna inanılıyor. Bu yüzden bu tür taşların bulunduğu takılar kırıldığında, çatladığında ya da kaybolduğunda; taşıyıcısını yeterince koruduğu, enerjisini tükettiği ve görevini tamamladığı düşünülüyor.
Çift terapisti Claudia de Llano, sosyal medyada hızla yayılan kırık mücevher teorisinin her geçen gün daha fazla kişiye ulaştığını ve birçok insanın bu fikirle duygusal bağ kurduğunu söylüyor.